…Örneğin, kovandan henüz çıkarılmış bir balmumu parçasını ele alalım. İçindeki bal tatlılığını kaybetmemiş, toplandığı çiçeklerin kokusunu hâlâ kendinde muhafaza ediyor. Rengi, biçimi, büyüklüğü göze çarpan bu sert ve soğuk balmumuna dokunuyorum; vurduğumda belli belirsiz bir sesle karşılık veriyor. Kısacası bir çimdi açık ve net şekilde tanımanızı sağlayacak her şey, onda bir araya geliyor.
Ancak şimdi konuştuğum esnada balmumunu ateşe yaklaştırıyorum. Tadından geriye bir şey kalmıyor, kokusu uçuyor, rengi değişiyor, şekli yitiyor, büyüklüğü artıyor; akışkan hâle geliyor, ısınıyor. Artık ona zar zor dokunabiliyorum ve vurmama rağmen sesi çıkmıyor. Bu değişiklikten sonra aynı balmumu olduğunu söyleyebilir miyiz? Evet. Aynı balmumu olduğunu kabul etmek lazım ve kimse de bunu inkâr edemez. Öyleyse bu balmumu hakkında açıkça ne öğrendik? Şüphesiz duyular vasıtasıyla orada öğrendiğim şeylerin hiçbirini.