Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

özge

Sabitlenmiş gönderi
Etrafımdaki herkesin acelesi vardı. Ama bir havaalanında olduğumuz ve binecekleri uçaklara geç kaldıkları için değil. Acele etmeye bağımlı oldukları ve acele etmeden nasıl yaşanır bilemedikleri için. Çünkü bu çağda her şey acildi. Sokaklar, caddeler ve evlerdeki hayat daima aceleyle yaşanıyordu. Dolayısıyla her yerde olduğu gibi bu havaalanında da insanlar yanımdan birer ambulans gibi geçip gidiyordu. Evet, tam da ambulanslara benziyorlardı. Çünkü aslında acil olan tek şey içlerinde taşıdıkları hastanın durumuydu. Çünkü o hasta, aşktan bilgiye, paradan tatile kadar bu hayatta her şeye geç kaldığına dair sanrılar görüyor ve geç kalma nöbetleri geçiriyordu. Ancak ambulansın acilen yetişmeye çalıştığı yer elbette bir hastane değil, ölümdü. Doğal olarak, bütün bu hastaların ölümü de acil olacaktı. O kadar acil ki gözlerini kapatmaya fırsat bulamayacaklardı. Gözleri açık gidenler nesli olarak da insanlık tarihinde görünmeleriyle kaybolmaları bir olacaktı. Bir illüzyonistin el çabukluğu hızında yok olacaklardı. Tam da kendilerine yakışan biçimde. Çünkü hayatları bir illüzyon gösterisinden farksızdı. Sihirli gibi... Ama değil.
Reklam
136 syf.
·
Puan vermedi
Komünist Manifesto
Komünist ManifestoKarl Marx
7.7/10 · 13,3bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ateş oldum, yanıp tutuştum kendi düşüncelerimden. Niye bu katılık, bu güvensizlik, bu nefret? Derisini değiştirmeyen yılan, kafasını değiştirmeyen insan ölmeye mahkumdur. Sadece bir aptal sürekli taşlara ya da insanlara takılır. Bazı sırlar vardır, yalnız dostlara anlatılacak. Bazı sırlar vardır, dostlara bile anlatılmayacak. Bazı sırlar vardır, kendimize bile açıklanmayacak. Neyse. Doğrular ve yanlışlar yoktur, sadece yorumlar vardır. Beni anlamıyorlar. Ben, bu kulaklara göre ağız değilim. Karşılığında bana yoldaşlık sunmayan kişilerin, yalnızlığımı çalmasından nefret ederim. Uzun bir süre uçurumun içine bakarsan, uçurum da senin içine bakar. Hem kim mutlu edebilir seni? sen hazır değilsen.
Friedrich Nietzsche
Friedrich Nietzsche
Reklam
özge
Bir kitabı okumaya başladı
Yöntem Üzerine Konuşma
Yöntem Üzerine KonuşmaRené Descartes
8/10 · 2.644 okunma
Stefan Zweig’ın yıllar önce okuduğum satırları aklıma geldi. Uçakların icadı Zweig’ın neslini çok heyecanlandırmış, dünyada savaşların sonunun geldiğine inandırmıştı. Uçaklar havadan uçtuğuna göre sınır falan tanımazdı ki. Dolayısıyla sınırlar yok olacak, barış gelecekti. Ama o nesil birkaç yıl sonra uçakların gökten bomba yağdırarak Avrupa’yı yıktığını görmenin şokunu yaşamıştı. Entelektüel iyimserliğe karşı, politik gerçek.
Sayfa 369Kitabı okudu
Auerbach uzun incelemesinin sonunda devleti ve iktidarı önemseyen düşünürlerden bahsediyor ve şöyle diyordu: ...bu düşünürler devleti devlet uğruna talep ediyor veya Makyavel gibi canlı dinamiği karşısında sevinç duyuyor ya da en azından Hobbes gibi, iyi kurulmuş olduğunda, o zamanda ve mekânda yaşamakta olan insanlara sağlayabileceği yararlara enerjik bir ilgi gösteriyordu. Bütün bunlar Pascal için bir anlam taşımıyordu. Onun gözünde devletin dinamik bir iç hayatı yoktur; eğer olsaydı bunun kadim kötücül nitelikte olacağını düşünürdü. En iyi devletin hangisi olacağıyla ilgilenmez; çünkü hepsi aynı derecede berbattır.
Sayfa 358Kitabı okudu
Reklam
pascal üzerine, kötünün zaferi
Adil olanın peşinden gidilmesi doğrudur, en güçlünün peşinden gidilmesi ise kaçınılmazdır. Gücü olmayan ada- let acizdir; adaleti olmayan güç ise zalim. Gücü olmayan adalete mutlaka bir karşı çıkan olur, çünkü kötü insanlar her zaman vardır. Adaleti olmayan güç ise töhmet altında kalır. Demek ki adalet ile gücü bir araya getirmek gerek; bunu yapabilmek için de adil olanın güçlü, güçlü olanın ise adil olması gerekir. Adalet tartışmaya açıktır. Güç ise ilk bakışta tartışılmaz biçimde anlaşılır. Bu nedenle gücü adalete veremedik, çün- kü güç, adalete karşı çıkıp kendisinin adil olduğunu söyle mişti. Haklı olanı güçlü kılamadığımız için de güçlü olanı haklı kıldık.
Sayfa 357Kitabı okudu
250 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.