Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"...içinizde hastalıklı ve nazik ve fakirler bulunmasıyla, maddî sıkıntı ziyadedir. Ve buna karşı da herbiriniz herbirisine birer tesellici ve ahlâkta ve sabırda birer numune-i imtisal ve tesanüd ve taltifte birer şefkatli kardeş ve ders müzakeresinde birer zeki muhatab ve mücîb ve güzel seciyelerin in'ikasında birer âyine olmanız, o maddî sıkıntıları hiçe indirir diye düşünüp ruhumdan ziyade sevdiğim sizler hakkında teselli buluyorum..."
Onüçüncü ŞuaKitabı okudu
"İnsanlar çocukları numune-i imtisal ittihaz edip kalblerini tasfiye edecekleri yerde onlara da kendi ihtiraslarını telkin ile saffe-i ahlakiyelerini bozarlar." imtisal :Örnek alma ittihaz :Sayma,tutma
Sayfa 259Kitabı okudu
Reklam
Cenab-ı Hak insanı kâinata câmi' bir nüsha ve onsekiz bin âlemi havi şu büyük âlemin kitabına bir fihrist olarak yaratmıştır. Ve Esma-i Hüsnâ'dan herbirisinin tecelligâhı olan herbir âlemden bir örnek, bir numune, insanın cevherinde vedîa bırakmıştır. Eğer insan maddî ve manevî herbir uzvunu Allah'ın emrettiği yere sarfetmekle hamdin şubelerinden olan şükr-ü örfîyi îfa ve şeriate imtisal ederse, insanın cevherinde vedîa bırakılan o örneklerin herbirisi, kendi âlemine bir pencere olur. İnsan o pencereden, o âleme bakar ve o âleme tecelli eden sıfatla, o âlemden tezahür eden isme bir mir'at ve bir âyine olur. O vakit insan ruhuyla, cismiyle âlem-i şehadet ve âlem-i gayba bir hülâsa olur, ve her iki âleme tecelli eden, insana da tecelli eder. İşte bu cihetle insan, sıfât-ı kemâliye-i İlâhiyeye hem mazhar olur, hem müzhir olur.
Sayfa 17 - Sözler Neşriyat. San. Tic. A.ŞKitabı okudu
Ey kardeşlerim! Eğer ehl-i dünyanın dalkavukları ve ehl-i dalâletin münafıkları, sizi, insaniyetin şu zayıf damarı olan tamah yüzünden yakalasalar, geçen hakikati düşünüp, bu fakir kardeşinizi nümune-i imtisal ediniz. Sizi bütün kuvvetimle temin ederim ki, *kanaat ve iktisat, maaştan ziyade sizin hayatınızı idame ve rızkınızı temin eder. *Bahusus size verilen o gayr-ı meşru para, sizden, ona mukàbil bin kat fazla fiyat isteyecek. Hem her saati size ebedî bir hazineyi açabilir olan hizmet-i Kur'âniyeye sed çekebilir veya fütur verir. Bu öyle bir zarar ve boşluktur ki, her ay binler maaş verilse, yerini dolduramaz.
Ey kardeşlerim! Eğer ehl-i dünyanın dalkavukları ve ehl-i dalâletin münafıkları, sizi, insaniyetin şu zayıf damarı olan tamah yüzünden yakalasalar, geçen hakikati düşünüp, bu fakir kardeşinizi nümune-i imtisal ediniz. Sizi bütün kuvvetimle temin ederim ki, KANAAT ve İKTİSAT, maaştan ziyade sizin hayatınızı İDAME ve rızkınızı TEMİN eder. Bahusus size verilen o gayr-ı meşru para, sizden, ona mukàbil BİN KAT FAZLA FİYAT isteyecek. Hem her saati size ebedî bir hazineyi açabilir olan HİZMET-İ KUR'ANİYEYE SED çekebilir veya FÜTUR verir. Bu öyle bir zarar ve boşluktur ki, her ay BİNLER MAAŞ verilse, YERİNİ DOLDURMAZ.
Kur'an'ı Anlamak İçin Söz Sanatlarını Bilmenin Önemi...
Müddessir/4. Elbiseni temiz tut. .. > Nefsini arındır! Buruc/4. Öldürüldü hendeğin (içine atılan) adamları ... > O kahrolası ashab-ı uhdud (hendek başındakiler) Tekasür/1-2. Mal çoğaltma yarışı sizi oyaladı, nihayet mezarları ziyaret ettiniz ... > Mezara girene (ölene) değin, (servet) çoğaltmakla meşgul olup durdunuz. İsra/13. Her insanın kuşunu boynuna doladık ... > Her insanın kısmetini takdir ettik. Nahl/ 1 20. İbrahim tek başına bir ümmetti...> İbrahim başlı başına bir numune-i imtisal idi. Beled/3. And olsun ki doğurucuya ve doğurduğuna .. . > And olsun ki babaya ve oğluna (İbrahim ve İsmail'e) ... Maide/20. O ki sizi krallar yaptı ... > O ki sizleri özgür kimseler (kendi kendinizin efendisi) haline getirdi.
Reklam
Hamdin en meşhur manası, sıfât-ı kemaliyeyi izhar etmektir. Şöyle ki: Cenab-ı Hak insanı kâinata câmi' bir nüsha ve onsekiz bin âlemi hâvi şu büyük âlemin kitabına bir fihrist olarak yaratmıştır. Ve esma-i hüsnadan herbirisinin tecelligâhı olan herbir âlemden bir örnek, bir numune, insanın cevherinde vedia bırakmıştır. Eğer insan maddî ve manevî herbir uzvunu Allah'ın emrettiği yere sarfetmekle hamdin şubelerinden olan şükr-ü örfîyi îfa ve şeriata imtisal ederse, insanın cevherinde vedia bırakılan o örneklerin herbirisi, kendi âlemine bir pencere olur. İnsan o pencereden, o âleme bakar. Ve o âleme tecelli eden sıfatla, o âlemden tezahür eden isme bir mir'at ve bir âyine olur. O vakit insan ruhuyla, cismiyle âlem-i şehadet ve âlem-i gayba bir hülâsa olur. Ve her iki âleme tecelli eden, insana da tecelli eder. İşte bu cihetle insan, sıfât-ı kemaliye-i İlahiyeye hem mazhar olur, hem müzhir olur. İşarat-ül İ'caz - 17
109 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.