Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Aceleci Davranmamak
Rekabetçi zihnin dışına çıktığınızda asla aceleci davranmanıza gerek olmadığını anlayacaksınız. Yapmak istediğin şey için senden başka kimse seni yenemez. Herkese yetecek kadar var. Bir yer kapılırsa, biraz ötede başka ve daha iyisi sizin için açılır. Çok zaman var. Şüpheye düştüğünüzde bekleyin. Vizyonunuzun tefekkürüne geri dönün ve inancınızı ve amacınızı artırın. Ve elbette, şüphe ve kararsızlık zamanlarında şükran geliştirin. İstediğiniz şeyin vizyonunu düşünmek ve onu elde ettiğiniz için samimi bir şükran duymak için harcanan bir veya iki gün, zihninizi Sonsuz ile o kadar yakın bir ilişkiye sokacak ki, harekete geçtiğinizde hata yapmayacaksınız. Bilinmesi gereken her şeyi bilen bir zihin vardır. Ve eğer derin bir minnettarlığınız varsa, bu zihinle inanç ve hayatta ilerleme amacı ile yakın bir birliğe gelebilirsiniz. Hatalar, aceleyle hareket etmekten veya korku veya şüphe içinde hareket etmekten veya doğru güdüyü unutarak hareket etmekten kaynaklanır - bu, herkes için daha fazla ve hiç kimse için daha az hayat anlamına gelir.
Sayfa 65
'Düşler ve tarih inilecek son istasyon '
Burdayım işte güzel bir yanlıştayım şimdi Beklemesini bilmiyor acelesi olan ve nedense Çekip gidiyorlar, kalanlar o kadar azız ki O kadar azız ki mutluluk bile bizden çok
Reklam
Ama genel olarak ele alındığında, şişmanlığın o kadar da fena bir şey olmadığını düşünüyordum. Bir kere şişman bir adam her zaman popülerdir. Gerçekten de kitapçıdan piskoposluğa kadar, şişman bir adam her yere uyar ve kendini evindeki kadar rahat hisseder. Kadınlar nezdinde ise sanıldığından çok daha fazla şansı vardır. Kimi insanların sandığı gibi, bir kadının şişman bir adama sadece şakacıktan bakıyor olması palavradır. Gerçek şudur ki, bir kadın hiçbir erkeğe şakacıktan bakmaz, yeter ki o erkek onu, ona âşık olduğuna inandırsın.
Malibu
"Şehirlerarasında bunca kaza belki de hep bundan oluyor. Üzerinde dikkatle aynı hattı korumaya çalıştığın dev bir çizgiyi takip etmek o kadar sıkıcı ki, insan sıkıntısını bir şeyler düşünerek geçirmeyi seçiyor. Sonra da o daldığı yerlerde öyle derinlere iniyor ki gerçek dünyaya dönemeden başka bir dünyaya geçiveriyor, Allah muhafaza."
Sayfa 76 - Can YayınlarıKitabı okudu
Öldü, işte o kadar, neden öldüğünün önemi yok, bir insanın neden öldüğünü sormak saçma bir davranış, ölüm nedeni zaman içinde unutulur, yalnızca o tek sözcük kalır, öldü.
İnsan hiç yoktan, sebepsiz yere üzülemez mi? Eğlenmek, mutlu olmak ne kadar doğal bir şeyse kederden ölmek de o kadar doğaldır.
Reklam
Okuyabildiğim Türk yazar sayısı o kadar az ki! İzleyebildiğim filmlerde öyle.. Artık bilim kurgu ve fantastik roman konusunda ne zaman ilerleme katedeceğiz merak konusu.
"Adına yaşamak dediği, yıllar süren bir intiharın sonuna gelmişti demek. Daha fazla uzamasma dayanamamıştı. Biz aklı alındı sanıyorduk, o doğduğundan beri uyuduğu bir uykudan uyanıyormuş meğer."
Sayfa 72 - Can YayınlarıKitabı okudu
Sokak Nöbetçileri 2
Sokak Nöbetçileri 2
Sokak Nöbetçileri 2 okuyorum ve sayfa 429'dan beri ağlıyorum, ben mi fazla duygusalım? Anlayamıyorum ama kim olsa ağlar. Bartu o kadar iyi birisi ki. O çok suçsuz, bu dünya icin fazla masum.
Astronomlar, diğer galaksilerden gelen ışığı analiz ederek yakınlaştıklarını mı yoksa uzaklaştıklarını mı ölçmenin mümkün olduğunu öğrenmişlerdi. Dahası, şaşırtıcı biçimde, neredeyse bütün galaksilerin uzaklaştığını bulmuşlardı. Bunun da ötesinde, ne kadar uzakta olurlarsa, o kadar hızlı uzaklaşıyorlardı. Bu keşfin önemli imalarını kavrayan Hubble oldu: Her galaksi, bir diğerinden büyük ölçüde uzaklaşıyor, evren genişliyordu.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.