“Savaşta,” dedi işçi, “zayıflar güçlülerin kölesi olur, barışta da yoksullar zenginlerin kölesi olur. Yaşamak için çalışmaya mecburuz; bize verdikleri ücret o kadar düşük ki, yaşamamıza yetmiyor, ölüyoruz. Bütün gün onlar için uğraşıp didiniyoruz; onlar sandıklarını altınla dolduruyor, bizimse çocuklarımız vakitsiz solup gidiyor, sevdiklerimizin yüzü sertleşip fesatlaşıyor. Üzümü biz eziyoruz, şarabı başkası içiyor. Mısırı biz ekiyoruz, ama soframız boş. Kimse görmese de zincirlerimiz var; bize özgür dense de köleyiz.”
Güzelleme
Bak bunlar ellerin senin bunlar ayakların Bunlar o kadar güzel ki artık o kadar olur Bunlar da saçların işte akşamdan çözülü Bak bu sensin çocuğum enine boyuna Bu da yatak olduğuna göre altımızdaki Sabahlara kadar koynumda yatmışsın Bak bende yalan yok vallahi billahi Sen o kadar güzelsin ki artık o kadar olur İşe bak sen gözlerin de burda Gözlerinin ucu da burda yaşamaya alışık iyi ki burda yoksa ben ne yapardım Bak çocuğum kolların işte çıplak işte Bak gizlisi saklısı kalmadı günümüzün Gözlerin sabahın sekizinde bana açık Ne günah işlediysek yarı yarıya Sen asıl bunlara bak bunlar dudakların Bunların konuşması olur öpülmesi olur Seni usulca öpmüştüm ilk öptüğümde Vapurdaydık vapur kıyıdan gidiyordu Üç kulaç öteden İstanbul gidiyordu Uzanmış seni usulca öpmüştüm Hemen yanımızdan balıklar gidiyordu
Sayfa 16 - Pdf
Reklam
392 syf.
10/10 puan verdi
İnsan, arayış ve mutluluk
Az önce kapağını kapattığım bu eşsiz kitaba olan hayranlığımı bir an önce yazıya dökmek istedim. Livaneli'nin kalemine bir kez daha hayran kaldım. Yazarın en beğendiğim yanı gerçek bir gözlemci oluşu. Aynı romanda hem bir aydını, hem asker psikolojisine girmiş geri kafalı bir adamı hem de hayatı köyde geçmiş küçük bir kızı okudum. Tabii başka romanlarda da farklı karakterler var. Ama Livaneli'nin yarattığı karakterler birbirine öyle zıt ve birbiri ile o kadar aynı ki.. ne olursa olsun insanın insan olarak kalışını işlemesi çok etkileyiciydi. Cümleler, düşünceler öyle sağlamdı ki. Cemal'in fikirlerini okurken aklımdan "Evet bunları yalnızca köylü bir asker düşünebilir. Evet, bunları yalnızca bu adam yapabilir." demeden edemiyordum. Aynı durum diğer karakterler için de geçerliydi. İrfan karakterine geçildiğinde de karakterin varoluş sancısını sonuna kadar hissettim. Apayrı karakterleri bir romanda birleştirmek, birbirleri ile iletişim kurmalarını sağlamak ve bunu bu kadar kusursuz yapmak sadece bir ustanın başarabileceği bir durum kannımca. Her kitabına, her kurgusuna hayranlık duyduğum yazarın Mutluluk isimli romanını şiddetle öneriyorum!
Mutluluk
MutlulukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202067 okunma
Bi' dönmedi şansım, bi' elini versen Ne kadar uzaksın, bi' o kadar elzem
Görülecek, işitilecek, tadılacak, okunacak, yazılacak, yapılacak o kadar çok şey birikiyor ki, bundan sonra hayatımın bütün bunlara yetişmeyeceğinden korkuyorum.
İstenen rezonans alanına girmenin en hızlı yolu, başkalarını isteklerine ulaşmaları için desteklemek­tir. Ne kadar çok verirsen, o kadar çok alırsın. Ben­zerler birbirini çektiği için, çevrende senin cömertliğini yansıtan ve seni destekleyen insanları bulman hiç uzun sürmeyecektir.
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.