Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ayşeli Polatın Yazısı: Filistinlilere Acımıyorum
“Hocam, Filistin’de yaşananlara çok üzülüyorum. Gördüklerim, duyduklarım karşısında kanım donuyor, canım yanıyor. Siz üzülmüyor musunuz? Yaşananlar sizi ağlatmıyor mu? Neden Filistin’de yaşananlara dair hiçbir şey yazmıyorsunuz?” mesajıyla serzenişte bulunmuş biri. Ah be güzel kardeşim, ne diyeyim şimdi ben sana? Üzülüyorum elbet. Hem de kalbim
Oğullar bizden akıllı, bizden bilgili, bizden ileri olsunlar. Bizde bunun için babayız. Oğullarımız bizden daha bilgili, daha başarılı olmasını dileriz. Hayatın anlamı da budur.
Reklam
" - İnanılmaz. Madam Labelle kolumu bıraktı ve geriye doğru yığıldı. - Bunun mümkün olduğuna inanmıyordum ama... başka bir açıklaması yok. İplik... kurduğu denge... hepsi tutuyor. Ve sadece deseni görmekle kalmadın, onu kullanabildin. Benzersiz... Bu... bu harika. Bana hayranlıkla baktı. - Reid, büyü yapabiliyorsun. " "- Bunun senin için zor olduğunu biliyorum ama bu her şeyi değiştirecek, Reid. Türünün ilk örneğisin ama ya başkaları da varsa? Ya oğullarımız hakkında yanılıyorsak? - Ama erkek cadı diye bir şey yoktur. Kelimeler, kendi dudaklarıma bile inandırıcı gelmeyerek havada asılı kaldı. - Ama işte buradasın. "
Uzak bir taşrada kaybolmuş biz işçi kadınların sürdürdüğü yaşamı hayal etmeye çalış. Ne iyi müzik dinleme, ne de kadınlara yararlı eğitici bir konuşmayı dinleme olanağı olur. Günlük yaşam: Yemek, elbiseler, yamama, sebze ve domuz yetiştirmeden ibarettir ve dünyanın düz mü, yuvarlak mı olduğunu bilmek yeter. Oğullarımız, ev dışında hiçbir şeyi bilmediğimizi gördüklerinde, duyguları na biraz da küçümseme katmaya baş- ladılar. Ve bu büyüklük duygusu, evlendiklerinde ve dünyada neler olduğunu anlamaya çıktıklarında, yeniden ortaya çıktı. -Ottar
"Ölü oğullarımız için birlikte yas tutacağız, sağ olanları iyi adamlar olarak büyüteceğiz ve krallardan hiç bahsetmeyeceğiz."
Sayfa 332Kitabı okudu
“Bizim sevgimizin zaman ölçüsü yok. Ey sabahlar –diyeceğiz– ey akşamlar, yazlar, tenha yapraklar, al yeşil arzular... ey aralık kapılar, gözyaşı boyalı perdeler, alın çizgileri, kuruyan boğazlar, kirpik döken öfke... her saniyesi bin ölüm bekleyişler, bilmenin çeki taşı, acının onuru, haklı olmanın çaresizliği... ah bizim oğullarımız, kızlarımız... sizin büyük hatıranızı, bizim büyük yalnızlığımızı hafifletecek bir zaman ölçüsü olabilir mi hiç? Ya siz, ey zulmün sahipleri, çirkinliğin kapıkulları, haysiyet yoksulları... sizin nefretinizin bir ölçüsü var mı peki? İnanacağınız bir tanrı, insan olacağınız bir merhamet kaldı mı? Bu kadar büyük bir mezarın üstünde nasıl oturacaksınız?”
Reklam
Bir gün bunların hepsi kurt başlı sancağın gölgesinde birleşecektir - Biz o günü göremeyeceğiz. - Oğullarımız görür. Oğullarımızda görmezse torunlarımız görür.
“Bir gün gelecek dünya yalnız özgür ve neşeli insanlarla dolu olacak...Oğullarımız belki o günü görecekler,biz babalar,eğer oğullarımıza yarının mutluluğunu sağlamamız gerekiyorsa,gene bu yıpranmaya katlanmamıza değer”
"vatan ne toprak ne de ev değilse benim oğlum niye öldü söyleyin neden öldü oğullarımız"
“Filistinlilere Acımıyorum.” “Hocam, Filistin’de yaşananlara çok üzülüyorum. Gördüklerim, duyduklarım karşısında kanım donuyor, canım yanıyor. Siz üzülmüyor musunuz? Yaşananlar sizi ağlatmıyor mu? Neden Filistin’de yaşananlara dair hiçbir şey yazmıyorsunuz?” mesajıyla serzenişte bulunmuş biri. Ah be güzel kardeşim, ne diyeyim şimdi ben
335 öğeden 211 ile 220 arasındakiler gösteriliyor.