Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Cehaletin Eserleri
Türkiye halkı kravat takar, lüks otomobillerde dolaşır, bikinili hatunları sosyetik plajları doldurur veya şehirlerini şekilsiz gökdelenlerle doldurup oraları “modernize” ederek yaşanmaz hale getirir — ama tüm bu halk zenginiyle fakiriyle, şehirlisiyle köylüsüyle zır cahildir ve ortalama kültür düzeyi ya bir Afganistan ya da bir Orta Afrika
Ergenekon
Bunun üzerine, bazı kültür hareketleri başladı. Bir şeyler arayan ve bir şeylere muhtaç olan genç ruhlar için bu hareketler büyük bir değer taşıyordu. Benim içimde de bu genç ruhlardan biri yaşıyordu.. Gerçi biz evvelce de Türktük. Fakat kendimize Türk diyemezdik. Türk sözü, birçok ırkları, kavimleri birleştiren bir imparatorlukta, bir kavmin diğerleri üstünde tahakkümünü hatırlatır ve onları gücendirir diye düşünülüyordu. Halbuki bu imparatorlukta yaşayan diğer ırkların, diğer milletlerin hepsi kendilerini, kendi milletlerinin adiyle tanır ve öyle anarlardı. Benim okuduğum asker mektebine Yemen" den, Kürdistan dan, veya sarayla hısım akraba olan Çerkeş köylerinden getirilen imtiyazlı çocuklar, hep milliyetleriyle öğünürlerdi. Bize yukardan bakarlardı. Fakat biz Türkler, kendimizi anlatmak için ırk hüviyetimizi hiç bir zaman dile getiremezdik. Irkımızı da bilmez, ya inkâr ederdik. Milletimizin adı geçmek lâzım geldiği zaman kendimize sadece: - Osmanlı! der, geçerdik. Hatta dilimizin adı bile Türkçe değil, Osmanlıcaydı. Tarihimizin de Osmanlı tarihi olduğu gibi. Reddedilen, inkâr edilen Türk adına kimsenin sahip çıkmaması için her tedbir alınmıştı. Umumî kanaate göre Türk, kaba, görgüsüz ve kabiliyetsiz bir varlıktı.
Reklam
28
İkinci Dünya Harbinde Türkiye, hiç şüphesiz ki, Birinci Dünya Harbi'ndeki Türkiye değildi. Birinci Dünya Harbine on sekiz yaşında bir subay namzedi olarak girmiş ve harbin sonuna kadar en ileri cephe hatlarında harbin bütün havasını yaşamıştım. Baştanbaşa yaya olarak geçtiğim Anadolu'nun akıl almaz sefaletini
Sayfa 459Kitabı okudu
Aşk, Yaradan'dan ötürü yaradılanı sevmektir. Şimdi biri çıksa seni çok seviyorum dese ama Allah için seviyorum demeyi eklemese sahiden sevmiş olur mu o ? 50 yıl sonra öldüğünde o anlata anlata bitiremediği aşkı bitmez mi? Allah rızası için severek evlenmek, aşkın en güzel halidir. Eşini Allah için sevmeyen insan, ahirette onunla buluşmayı isteyebilir mi ? Şimdi sor kalbine gerçekten onu Allah için mi seviyorsun, Gerçekten onu Allah için mi bekliyorsun? ・ ・( Oğuzhan Çelebi )
Değer
Bugünü gelin iki sözle kapatalım. Ilki buda'dan, ikincisi de filozof ve düşünür epiktetos'tan: kendi kendinize ışık olun. Yalnız kendinize güvenin. Birinci ışık olarak kendi içinizdeki doğruluğa inanın. Şimdi bu sözdeki ışığı alın ki diğerine geçelim. Güneş ışık ve sıcağından yarar sağlamak için kendisineyalvarılmasını beklemez. Sen de güneş gibi ol , beklenilen iyiliği senden istenilmeden yap. Tüm ilişkilerinizin de aslında bir değer verme- değer bulmadan ibaret olduğunu aklınızdan çıkarmazsanız, takdir edilmenin hazzını duyup başkalarına da bu hazzı tattırmayı istersiniz. Öyle ya, paylaşılmayan hazzın değerini sadece siz bilseniz neye yarar, değerli okurlar.
Oğuzhan'dan
" Nilüfer Bataklıkta Tanrıdır " Kaskatı kesilmiş mermer taşlarına yeniden şekil verebilecek kadar ağırlaşmış diz kapaklarımı bu apartmanın son katına nasıl çıkaracağım diye düşünüyordum. Algılar ve yanılgıların dünyasından gelmiştim. Yeni evrenimi keşfetmem için bu büyük merdiven fetihine başlamam gerekiyordu. Hazıra geç ve başla!
Reklam
128 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Tam anlamıyla DEĞİŞİK bir roman olmuş. Tasarımını çok beğendiğim söylenemez. Büyük puntolar, aralıklı satırlar, daha basit bir anlatım, bunlar Oğuzhan Uğur'dan beklediğim detaylar değildi. Kitap sizi içine almıyor, dışarıdan seyirci kalıyorsunuz. Fikir çok güzel, belki biraz daha beklese daha olgun bir kurguya dönüşebilirdi. Ilkin günahı olmaz. Ileride çok daha iyi hikayelerine bizi konuk edeceğinden şüphem yok. Herkese iyi okumalar.
67
67Oğuzhan Uğur · Hayykitap · 20182,584 okunma
128 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
''Hafıza, sırtımızda taşıdığımız seyahat çantasıdır aslında. Sonsuz hayat döngüsünün içinde her gün her dakika yenileri eklenir de kamburu çıkar insanın onu taşıdıkça. Zamanla bazılarını atmak zorunda kalır ilerleyebilmek için.'' Trafik kazası geçiren bir savcının koma halinde geçirdiği 67 dakikada gördüğü hayaller ve kabuslar dan oluşan hikayeler. Ziya komadan çıkar ve yaşadıklarının kendi davalarının kabusları olduğunu görür. Ogün yediğin hurmalar birgün gelir seni tırmalar derler ya öyle olmuş. Kısa bir roman . Bir gününüzü almayacak güzel bir hikaye . Tavsiye ederim
67
67Oğuzhan Uğur · Hayykitap · 20182,584 okunma
Oğuzhan'dan
Soyut Vızıltı Somut Vızıltı Penceresinden yansıyan ışığın etkisiyle tüm dünyası gördüğü bacaklarından, sağında duran komodoninin üstündeki ufak makyaj malzemelerinden ve yatağının şeklini çözümlemekten ibaretti. Ertesi günü zamanını paraya çevirme eyleminde bulunurken bir de üstüne göz kapaklarını taşıma eyleminde bulunmak istemiyordu. Çünkü
128 syf.
·
Puan vermedi
Kanaatim
Oğuzhan uğurun kisiligini bilmem.Kendini bize gösterdiği kısmıyla ve sosyal medyadan ozellikle kendi özgün kanalı olan Babala dan tanidigim kadariyla fikirlerini goruslerini insani tartmasini ve insanin gozunu acmasiyla sevdim kendisini.Onu su sekilde betimleyebilirim: "Atak,hırslı,ileri görüşlü,zehir gibi genç bir Türk delikanlisi" :) Kitap kısmına gelince de; biz millet olarak birseyler uretmeden uretilen seyi olumsuz elestirmeyi cok iyi biliriz.buna istinaden kitap hakkinda ki olumsuz goruslerimi kendime saklayacagim (birgun daha iyisini ben yapana kadar) ve olumlu kismindan bahsedecegim. Bende herkes gibi kitabi merakla bekleyenlerden ve bir oturusta okuyup bitirenlerdenim.Kitap akıcı.Edebi yönden gayet olmasi gerektigi gibi.Bir sonraki sayfayi cevirirken merak icerisinde geciyor o bir saniye bile.Populer kültürün el attığı kitaplardan biri degil kesinlikle.Isminin neden 67 oldugu sorusunun cevabi ise kitabın icerisinde saklı. Oguzhan uguru seviyoruz.Giriskenligini ve üretkenliğini tebrik ediyorum.Yine kitap yazsa ilk alacak olanlardan birisi yine benim ve destekcisiyim (üreten her Atak,hırslı,ileri görüşlü,zehir gibi genç Türk delikanlisinin) :) Saygilar...
67
67Oğuzhan Uğur · Hayykitap · 20182,584 okunma
Reklam
128 syf.
8/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
Eşi ve kızıyla tatile gitmek üzere yola çıkan Savcı Ziya Hudutlu'nun bir kaza sonucu bilincini yitirmesini ve sonrasında kendini-kimliğini sorgulamasını okuyoruz 67'de. Tam da Oğuzhan Uğur'dan bekleneceği üzere, bol mesajlı bol göndermeli bir ilk roman. Zaten onlar olmasa ya da bitirdikten sonra insana kendini sorgulatmasa Oğuzhan Uğur, Oğuzhan Uğur olamazdı herhalde. Babala'yı, özellikle de Mevzular'ı sıkı takip ettiğim için yazarın tarzına oldukça aşinayım. Bu da romanı gözümde daha bir cazibeli kıldı. Ancak naçizane fikrimi belirtmeden yorumumu bitirmek istemem; Mevzular'da konuştuğu her cümleyi kağıda döküp kitap yapsa, daha büyük bir keyifle okurdum. Çünkü beklentim daha çok, "Oğuzhan Uğur tarzı" diyebileceğim, bizim açıp bakmaya üşendiğimiz gündemin gerçeklerini eğlenceli bir dille anlatmasından yanaydı. Yine de keyifli bir iki saat geçirmek isteyen, metafor seven okurlara tavsiye edebilirim. =)
67
67Oğuzhan Uğur · Hayykitap · 20182,584 okunma
Bir Güzel Adam
Bir yerde işitmiştim;"ama bağlacından önce söylenmiş sözler hükümsüzdür"diyordu. Bizler öyle şeyler konuşmalı ve yaşamalıyız ki ama'dan önce de sonra da söylenen her şey anlamlı olsun.
Sayfa 80 - Carpediem yayınlarıKitabı okudu
ÇEKİLİŞİMİZ SONA ERMİŞTİR. KATILAN HERKESE TEŞEKKÜRLER. KİTAP KAZANAN ARKADAŞLARLA KİTABI GÖNDERECEK OLAN KİŞİ EN KISA SÜREDE İLETİŞİME GEÇECEKTİR. HERKESİN EMEĞİNE YÜREĞİNE SAĞLIK. NİSAN ÇEKİLİŞİMİZ DAHA GÜZEL ŞEYLERE VESİLE OLUR UMARIM :))) Kitabın altındaki profil, kitabı kazanan şanslı kişiye aittir. Bu şekilde anlayabilirsiniz hangi
Gezegen Uyduları Güneş’in 11 Yıllık Gizemli Dönüşünü Açıklayabilir
Venüs, Dünya ve Jüpiter ’deki gelgit kuvvetleri Güneş ’in 11 yıllık döngüsünü etkiliyor. Yeni çalışmalar Venüs, Dünya ve Jüpiter ’in uydularının Güneş ’in 11 yıllık dönüşünü açıklayabileceğini varsayıyor. Almanya Dresden ’de bir araştırma enstitüsü olan Helmholtz – Zentrum Dresden – Rossendorf (HZDR) dan bir grup araştırmacı bu üç gezegenin
165 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.