H ar içinde kaldıysan sabret
A kşamdan sabaha dek ömrün farzet
Y ok olur herşey, baki Haktır farket
A ptal değil isen şayet
T artışmayı bırak güzele niyet et.
A.Öz'den 🥀
eskidimi bir şehir eğreltili
bakar çehrene mermer tuvalden
şamdan gözlerin esrik bir vakitle gelir
ansızın bir salavat geçer derinden
çiğe yangın düşlerin güney bekler
ne kadar bulutların serpilsede
sen hep heybetli şehir
yine öyle kal
surundan güvercin kalkar gibi
elif gibi bekle bizi
uçurumunu göğsümüze yine sal
bil ok gibi beklendiğini
...
Saklı kentler gibi izlemektesin.
Tuzak mıydı sözlerin?
Tutsaklığın yalan mıydı?
Bir oyun muydu yaşanan?
Sadece bir ok muydu,
yay'dan atılan?
Ya satırlar kurşun muydu,
yüreğe batan?
Neden kendini gizlemektesin.?
Gündüzü olmayan karanlık,
bir gecesin.
1.Ayfer TUNÇ'un yazım dili olarak bence büyük risk aldığı buna rağmen işi büyük bir ustalıkla kotardığı bir romanla karşı karşıya kalıyorsunuz. Roman ilk sayfadan son satıra kadar 3.bir kişinin seslendirmesi ile ilerliyor. Tek bir diyalog yok...Ancak sanki karakterler konuşuyormuş havasında okunup giden özelliği alkışlanası. Herkes sevmeyebilir tabii ki...
2. Kitabın; altı çizilesi, üzerinde kafa yorulası ve kalbe ok gibi saplanası tespitleri, değerlendirmeleri ve hiç böyle bakmamıştım dedirten iğnelemeleri okuyucuyu sonuna kadar sarıp sarmalıyor.
3. Elbette baştan sona sisli, grinin hakim olduğu, zaman zaman karanlığın hüküm sürdüğü kurgu aynı zamanda kitabın ana atmosferini de oluşturuyor. Sıkı bir depresif ruh hali kıyısına sürüklenmek bu romanda kürek çeken her okuyucunun kaderi olabilir.
4. Sağlam bir dili destekleyen ilginç kurgusu okuyucuyu sürüklüyor, sayfaların dönüş hızı da aynı biçimde artıyor kitap boyunca.
5. Okunası bir kitap olmanın yanı sıra Murşit karakterinin Türk Edebiyatına OBLAMOV esintisi de ilginç bir deneyim gibi gözüküyor.
6. Tavsiye ediyor muyum ? Evet. Şiddetle mi ? Eh...işte...
7. İyi okumalar...
Dünya AğrısıAyfer Tunç · Can Yayınları · 20214,067 okunma
Hangi umut çiçeğidir bilmem, ellerin
Uzanır da gönlüme Rüveyda
Derinden bir ok saplanır bağrıma
Beynimi çağıran bir sese doğru
Alaca bir at koşar içimde
Zamansız, mekânsız nefese doğru
Varlığın cinayettir memleketimde işlenen
Akıtır kanını asil pehlivanların
Yokluğun sükûnettir kuşatır evrenimi
Varlığın ve yokluğun ölümüdür baharın