Bana her şeyi sorun. Size yanıt vereceğim. Tüm evreni size yanıt vermek için kullanacağım. Farkında olun. Bu kitap Benim tek aracım değil. Sorunuzu sorun ve kitabı kapatın. Dinleyin ilk işiteceğiniz şarkının sözlerine kulak verin. İlk okuduğunuz makaledeki bilgiye dikkat edin. İlk seyrettiğiniz filmi dikkatle izleyin. İlk karşılaştığınız insanın tesadüfen söylediği sözlere kulak verin. Nehrin, okyanusun rüzgarın fısıltılarına kulak verin.
Var mı bu şekilde okuduğunuz kitap? ;)
Sonra okudukça okuyasım geldi. Bir alametti sanki. Hani yazın gününe, kırmızı tarlada, kupkuru kıraçta susuz kalırsın, dilin damağına yapışır da gölleri ırmakları içsem gene de doyamam sanırsın ya! Aynı o şekil okuyasım geliyordu o kitabı. ... Halım hal değildi hiç.  Halen de öyleyim doğrusunu ararsan ...
Reklam
Tek bir yeni fikri öğrenmek sizi dahi yapmaz ama kendinizi ömür boyu öğrenmeye adamanız dönüştürücü olabilir. Dahası, okuduğunuz her kitap size sadece yeni bir şey öğretmez, aynı zamanda eski fikirler üstüne düşünmenin yeni yollarını açar. Warren Buffett'ın dediği gibi: "Bilgi böyle işler. "Bileşik faiz gibi birikir."
❝ Kitap okuduğunuz zaman binlerce yıl öncesindeki bir yazarla bile sohbet etme imkanınız olur. ❞
QWERTY Klavyeler
Bu kitap, belki de şimdiye kadar okuduğunuz basılı başka pek çok kitap gibi, QWERTY klavyeyle yazıldı, yani en üst sırada, en soldan itibaren altı harfin adıyla anılan klavyeyle. Şimdi belki inanmayacaksınız ama bu klavye 1873 te bir karşı-mühendislik tasarımıydı: Daktilo kullananları olabildiğince ağır yazmaya zorlamak için olmadık hilelere başvurulmuş, en çok kullanılan harfler klavyenin her sırasına dağıtılmış, (sağ elini kullanan insanları zayıf ellerini kullanmak zorunda bırakacak şekilde) harfler solda toplanmıştı. Göründüğü kadarıyla verimliliğe aykırı olan bütün bu özelliklerin gerisinde yatan neden, 1873'te daktilo kullanıcılarının yan yana iki tuşa art arda hızla bastığında harflerin birbirine karışmasıydı, bu yüzden üreticiler daktilo yazanları yavaşlatmak zorundaydı. Daktilolardaki gelişmeler bu karışma sorununu ortadan kaldırınca 1932'de daha verimli olacak şekilde düzenlenmiş klavyelerle yapılan denemeler yazı yazma hızımızın iki katına çıkacağını ve harcanacak çabanın % 95 azalacağını gösterdi. Ama artık QWERTY klavyeler siperlere yerleşmişti. QWERTY klavyeyle yazan yüz binlerce daktilocunun, daktilo öğretmeninin, daktilo ve bilgisayar satıcısının, üreticisinin kazanılmış hakları, 60 yılı aşkın bir süredir klavyeleri etkili hale getirme yönündeki bütün girişimlerle çatışıyor.
Sayfa 285Kitabı okudu
Bütün mesele, okuduğunuz şeye nereden, nasıl yaklaşacağınız hususunda bir bilince sahip olmanızla ilgili. Yakın zamanlarda, gençlerden birisi, kendisine okuyabileceği kitapların bir listesini vermemi istemişti. Düşündüm, taşındım bir tek kitap ismi bile söyleyemedim. Benim okuduğum kitapların adını öğrenmek istedi. O kitaplardan birkaçının adını verdim, fakat onlardan yararlanabilip yararlanamayacağından emin olmadığımı belirttim. O delikanlı beni anladı mı bilmiyorum. Eğer okumanın ne olduğu bilinmezse, benim işime yarayan bazı kitaplar, o delikanlıyı korkarım hiç istemediği yerlere götürebilir. Hele kitaplardan bazı pratik reçeteler çıkartmak isteyenler o kitaplardan hiç yararlanamayabilirler. Romanın ne olduğunu bilmeyen birine ben hangi romanı okumasını salık verebilirim? Benim okuduğum kitapların bir kısmı, bir kısım insan için ayartıcı bile olabilir. O bakımdan herkes kendi seçimini kendi üstlenmelidir.
İz YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
599 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.