Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
300 syf.
10/10 puan verdi
·
35 günde okudu
Bu kitap ..Ahh Nick annen için çok zor olmuştur tüm yaşadıklarını anlatmak.10 yıl önce kuzenim " Ben kitap okumam ama bir kitap okudum ve gerçekten etkileyiciydi" demesiyle dikkatimi çekmişti.O yaşlarda bu kitabı nasıl okumuşum? Bitirince bunu sordum kendime.Konusuyla hep belleğimin bir yerindeydi aramalarım karşılıksız çıktı.Hiçbir satış noktasında bulamadım..Çok değer verdiğim ablam avuçlarımın arasına bıraktı okuduğum ânı..Nick manik depresif hastası birçok ,davranışlarını kontrol edemeyen, uyum sorunu yaşayan, okuldan atılan, uyuşturucu kullanan bir çocuk.Annesi elindeki tüm çabayı onun için göstermiş sağlam duruşlu bir kadın..Doğumundan, ölümüne kadar geçen süreyi öyle bir anlatmış ki..Başardıkları ve de başaramadıklarıyla hep Nick'in yanında olmuş..Senin ışığın okuyucuları da sarıyor Nick..
Onun Parlak Işığı
Onun Parlak IşığıDanielle Steel · Epsilon Yayınları · 200065 okunma
384 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Baytar Hanım
Merhaba bugün 22_30 Kasım Yerli Kadın Yazarlar Haftası için seçtiğim ilk kitap olan #baytarhanım #okudumbitti @dokuzyayınları
soylumery
soylumery
Syf 383 Alıntı CİHANGİR "Yine başını belaya mı soktun?" İNCİ "Ben başımı belaya falan sokmadım Tamam mı? Sadece mesleğimi yapmak için gitmiştim oraya.. Nişanlıyım dedim, yüzüğüm yok diye
Baytar Hanım 1
Baytar Hanım 1Meryem Soylu · Dokuz Yayınları · 2021457 okunma
Reklam
Fritz aynı zamanda son derece itaatkârdı, hatta bazen abartılı bir katılıkta -"Prusyalı" tarzında- itaat ediyordu. Elizabeth bir gün sağanak başlayınca bütün çocukların ilkokuldan evlerine çılgınlar gibi koştuğunu hatırlar. Sadece Fritz "ağır ağır yürürken şapkasıyla defterlerini korumaya çalışıyordu, minik mendilini de şapkanın üstüne örtmüştü”. Annesinin, "Koş, yavrum, koş!" diye bağırmasına zerre kadar aldırmı yordu. Annesi eve sırılsıklam geldiği için onu azarlayınca Fritz şöyle cevap vermişti: "Ama anne, okul kurallarına göre okuldan çıktıktan sonra erkek çocukların yolda hoplama ve koşmaları yasak, eve kadar sessizce ve efendice gitmeleri gerekiyor.54
Alix alayci bir ses cikardi.Dogrusu,buraya neden geldigini gercekten bilmiyordu.Belki de cocukluguyla ilgili hatirladigi bazi anilardan ya da duygulardan dolayi buradaydi.Cocukluk yillari aklindan silinmisti.Mahkemenin atadigi doktorlar,Alix'in cocukluk amnezisi denen bir hastaligi oldugunu soylemisti.Bunun ne demek oldugunu bilmesede arada sirada aklindan hayal meyal bir ani geciyordu.Cocukliguyla ilgili cok az sey hatirliyordu.Harirladigi tek sey, anne babasinin surekli kavga etdigiydi.Ikisi arasinda tartisma cikar, Alix de yatak odasindaki dolaba saklanirdi.Dolabin kapagini be gozlerini kapatir,hayatinda bagiris cagirisin ce dayagin olmadigina inandirmaya calisirdi kendini.O dolapta baska bir ailesi vardi.Oradaki hayali dunyada anne-babalar bir birini cok seviyor,kimseye bagirmiyor ve kavga etmiyordu.Hayali dunyasindaki buzdolabi yarisina kadar biralarla dolu degildi.Okuldan eve geldiginde hep masanin uzerinde kurabiyeler ve sut oluyordu.Gecen seneler boyunca bu dusunceler Alix'in aklinda gercekler kadar yer etmisti.Net olarak hatirladigi seylerden biri de onu seven hayali annesinin orgu orduguydu.
Sayfa 46
136 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Aileleri tarafından iyi yerlere gelmeleri istenen tamamı erkek öğrencilerden oluşan üniversite hazırlık okulu. Okulda tanıştıkları edebiyat öğretmenleri sayesinde hayata bakış açıları değişiyor. Keyifli dersler geçiriyorlar. Öğretmenin gençlik yıllarında kurduğu içinde şiirler okunan bir topluluğu kendi aralarında yaşatmaya çalışıyorlar. Öğrencilerine güzel bir örnek olan öğretmen, onların hep hayallerinin peşinden gitmesini istiyor. Fakat aileleri onların hep dersleriyle ilgilenip yüksek yerlere gelmelerini istiyorlar. Tiyatroda görev almak isteyen bir öğrenciye derslerine engel olur diye babası izin vermiyor, öğrenci babasından habersiz gösteriye katılıyor. Babası okuldan alıp daha sıkı bir okula vereceğini söyleyince öğrenci intihar ediyor. Tiyatro yüzünden bu olayın olduğunu, öğretmenin teşvikiyle tiyatro yaptığını düşünen aile ve yönetim öğretmeni bir daha öğretmen olmamak üzere görevinden uzaklaştırıyorlar. Kısa özet olarak bunu söyleyebilirim. Çocukların hayatlarında -çok yön değiştirici şeyler olmadığı sürece- istediklerini yapmakta özgür olmaları gerektiğini düşünüyorum. Kitap da bunu konu edinmiş. Her anı dolu dolu yaşayıp hayallerimizden de vazgeçmemeliyiz. Filmi olan kitaplardan biriydi. Öncelikle filmi izleyip sonra kitabını okudum ve birkaç sahne hariç birebir aynıydı. Filmi olan kitaplarda filmin önce izlenmesini her zaman tavsiye ederim, kitap daha bir canlı hale geliyor.
Ölü Ozanlar Derneği
Ölü Ozanlar DerneğiN. H. Kleinbaum · Bilge Kültür Sanat Yayınları · 201626,3bin okunma
320 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Kum Şehri
Anna Carey
Anna Carey
Kum Şehri
Kum Şehri
PEŞİNİZDE SÜREKLİ SİZİ ELE GEÇİRMEYE ÇALIŞAN BİRİLERİ VARKEN KİME GÜVENEBİLİRSİNİZ? Eve okuldan kaçtığından beri ilk defa huzurla uyuyabilmektedir. Yeni Amerika’daki kadınları bekleyen korkunç kaderden çok uzakta, kendileri için bir cennet sayılan Califia’da yaşamaktadır. Ama bu güvenli hayatın bir bedeli vardır: Sevdiği genci,
Kum Şehri
Kum ŞehriAnna Carey · Pegasus Yayınları · 201581 okunma
Reklam
198 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Ergen Deyip Geçmeyin
İngilizcenin en iyi 100 romanı arasında sayılan Çavdar Tarlasında Çocuklar romanı Amerikalı yazar J. D. Salinger tarafından yazılmış. 1945-46 yıllarında parçalar halinde yayımlanmış. Bir kitap olarak çıkması ise 1951 yılında olmuş. Orijinal adı The Catcher in the Rye. Toplam satışı 65 milyonu bulmuş kitap hala okunmaya devam ediyor. Türkçeye önce
Çavdar Tarlasında Çocuklar
Çavdar Tarlasında ÇocuklarJ. D. Salinger · Yapı Kredi Yayınları · 202159,4bin okunma
Hepimiz bir yolun yolcusuyuz bu hayatta sonsuz diye bir şey yok sevdiğimiz insanlar değer verdiğimiz ögeler veya o hepimizin hatırladığı bi pazar gecesi sobanın üstünde demlenen çay o çaydanlığın etrafına koku çıkarsın diye koyduğumuz portakal kabukları o kardeşimizle son kalan bisküvi için etiğimiz tatlı kavgalar hepsi son buldu şu an en son ne zaman bisküvi yedim onu bile hatırlamıyorum zaten tadı da pek eskisi gibi de değil çünkü bizim özlediğimiz o bi bisküvi değil o yaşanılan eski günlerdi çok insan kaybettik kimini yaşadığı halde kimini ağlayarak toprağa verdik her giden anı her giden insan bi yara bıraktı kalbimizde gün gelicek anemiz babamız dahi olmayacak yanımızda her geçen gün eskiyi hiraz daha özlüyorum eski aşklarımı eski anılarımı ama acımasızca geçerken zaman hayatın ne kadar boş olduğunu anlıyorum ve o yüzden yalan geliyor bana bu dünya işte o yüzfen hayattan zevk almuyorum biliyoröusun çünkü her yaşadığım mutluluğun geride bir anı olarak kalacak olmasını bilmek yoruyor yüreğimizi aslında ölmek çok güzel bir şey çünkü bütün dert ve tasalarımız bir anda yok olup gider insan oğlu doyumsuzdur ne kadar iyi olursa olsun hep bir parça daha koparmanın derdinde hepimiz öyleyiz ama artık bana giç bir şey eskisi gibi tad vermiyor okuldan kaçmakarımız lise anılarımızı çok özlüyoruz ama gün gelicek çoluğa çocuğa karşınca da bu günleri özleyeceğiz nasıl beraber iken doya doya eğlenip içimizden hiç bitmemesini istiyoruz ya o günlerde her şey gibi özlemlerin arasında kaybolacak özlemek kalbi çok yoruyor işte o yüzden bu kahır ve özlem dolu bu dünyanın bir an önce geçip gitmesi dileği ile
190 syf.
·
Puan vermedi
·
3 saatte okudu
Karanlığın Kalbi; fantastik türünde yazılmış, bölüm sonlarında olayları gözümüzde canlandırabilmemiz için görsellerle desteklenmiş. daha çok gençlere hitap ediyor görülse de herkesin okuyabileceği sürükleyici bir kitap. Umut; önceden sürekli beraber olduğu arkadaşları ile kopmuştur. Bir gün okuldan çıkarken eski arkadaşları Teoman, Yusuf ve
Karanlığın Kalbi
Karanlığın KalbiAdem Dönmez · Otantik Kitap · 202319 okunma
"Okul eğitiminiz yok mu? Hikayelerinizde tamamen san'atçısınız; gerçek bir kültürün varlığı hissediliyor hikayelerinizde. Size uzak bir şey varsa, o da bayağılık; zekisiniz, ince bir duygululuğunuz var. En iyi hikayeleriniz -evvelce de söylemiş miydim acaba? - «Stepte» ve «Sal Üzerinde» son derecede kıymetli, hikaye türüne örnek diye gösterilecek şeyler. Onlarda yazanın en iyi okuldan çıkma bir san'atçı olduğu hissediliyor. Aldandığımı sanmıyorum."
Sayfa 16 - Yankı Yayınları - VII. Mektup - Yalta 3 Ocak 1899 - Çebov'dan Gorki'ye - "Sıhhat ve saadet dilerim. Mektuplarınıza teşekkür ederim."
273 öğeden 171 ile 180 arasındakiler gösteriliyor.