"Kafka Tamura, herkesin hayatında artık geri dönülemez bir noktaya geldiği olur. Nadiren de artık daha ileri gidemeyebiliriz.
O noktaya geldiğimizde, bu iyi bir şey de olsa kötü bir şey de olsa, sessizce kabullenmekten başka çaremiz olmaz. İşte bu şekilde hayatta kalmayı başarırız."
"Onun babasına bir düşkünlüğü, bir tutkunluğu vardı ki hiçbir zaman tatmin edilmiş olmazdı. Daima sevilmek, daima her vakitten daha çok, saniyeden saniyeye şiddetlenecek bir sevgiyle sevilmek için ruhunda asla dindirilemeyen bir ihtiyaç vardı."
Yan koltuğa tek satırlık bir intihar notu da bırakmıştı. Memur notu telefonda okudu: " Dünyada en çok sevdiğiniz kişi tarafından aldatılmaktan daha korkunç bir şey yoktur."
Eskiden bir tek insanın tırnağına taş değse, bir oymağın, bir aşiretin, bütün şu dünyadaki insanların yüreğine değmiş gibi olur, herkesin yüreği sızlardı. Şimdi ya, şimdi herkes biribirisinin ölüsüne basıp geçiyor, basıp geçiyor, basıp geçiyor."
"Böyledir," dedi değirmenci. "Bir kişi bütün dünyayı sevincine katar da güldürür, ağıdma alır da ağlatır. Böyledir bu. Bir tuhaf yaratıktır şu insanoğlu."
Bu dünyada her canlının bir huyu vardır, insanın da yüz bin huyu vardır. Bak Ağam, dünyada bir insanı, karımı, kardeşlerimi, kızımı oğlumu, anamı babamı tanıdım dersen yalandır."
"Biliyorum, yalandır."
"İnsan, tanıdığını sandığı insanı kendisine benzeterek tanır.
"Doğrudur, benzeterek."
"Bir insan ne kadar sana benzerse, o kadar da benzemez. Hiçbir insanın bir başka benzeri yoktur."
"Yoktur," diye düşündü Murtaza Ağa," olamaz da..."
...Kurda ne demişler?" Gözlerini ok gibi Alinin gözlerinin içine dikti baktı.
"Demişler ki, senin boynun niye böyle çok kalın, bu değil mi Ağam?"
"Kurt da demiş ki Ali, kendi işimi kendim görürüm de... Onun için Ali biz kendi işimizi kendimiz görmeliyiz...