Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
_Rüya, gören olmadan da var olabilir. Rüya gören olmadan rüya mevcut olduğunda ise bu özgün gerçeklik gibi gelir. Siz yoksunuz ama kozmik bir akıl var. Brahma var. Bu yüzden bütün alemin Brahma'nın gördüğü bir rüya olduğunu söylerler. Bütün bu dünya bir rüyadır, bir mayadır. Ama bu her şeyin, tümün bir rüyasıdır. Kişisel bir rüya değildir.
İnsanın tek gerçek özgürlüğü yalnızlığıdır. Ve yalnızlığı küçük düşürense bağımlılıklardır. Aşklar, alkol, nikotin, ahlaki değerler, uyuşturucular... Hepsi de birer pranga olabilir her an, insanın ayağına. Zevk veren prangalar. Ortak özellikleri, varlıklarının verdikleri zevkin uzun bir süre sonra hissedilememesi, yokluklarının ise derhal kalpte bir ağrı yaratmasıdır. Bağımlı insan atlı karıncaya binmiş gibidir. Ne bir varış noktası, ne de bir ilerleme vardır hayatında. Herkes ilk başladığı yerde, midesi kaldırana kadar döner durur... İnsanın kendisiyle mücadelesi, bağımlılıklarını yok etmesiyle başlar. Yıllarca uğraştım hepsinden vazgeçmek için. Yıllarca teker teker vücudumu ve beynimi kaplayan bu kabukları soydum. Ama her erken koparılmış kabuk gibi kaldı zihnimde. İnsanı hayvan yapan bağımlılıklardan tamamen kurtulmanın tek yolunun ölmek olduğunu çok geç de olsa anladım. Kayra'yla aramızdaki fark bu. O diretti hepsini buharlaştırabileceği konusunda...
Sayfa 514Kitabı okudu
Reklam
Ölmek Özgürlüğü
Hayatta ölümden beter birçok belalar vardır çünkü.
Sayfa 210
Ölmek Özgürlüğü
Derler ki bilge yaşayabildiği kadar değil, yaşaması gerektiği kadar yaşar. Şunu da derler ki, doğanın en başta gelen ve halimizden yakınmayı gereksiz kılan lütfu bizi dünyadan göçmekte özgür bırakmasıdır. Hayata verdiği giriş yolu bir tek, ama çıkış yolu yüz binlerce. Yaşamak için toprağımız olmayabilir, ama ölmek için toprak bulunur nasıl olsa.
Sayfa 170
KÜBA için; Özgürlüğü sağlamak için ticareti dengelemek gereklidir. Ölmek isteyen bir ülke ihracatını tek bir ülkeye, yaşamak isteyense birçok ülkeye yapar," demişti “Che Guevara”
Sayfa 101Kitabı okudu
Tercih etme özgürlüğü
Derler ki bilge yaşayabildiği kadar değil, yaşaması gerektiği kadar yaşar. Şunu da derler ki, doğanın en başta gelen ve halimizden yakınmayı gereksiz kılan lütfü bizi dünyadan göçmekte özgür bırakmasıdır. Hayata verdiği giriş yolu bir tek, ama çıkış yolu yüz binlerce. Yaşamak için toprağımız olmayabilir, ama ölmek için toprak bulunur nasıl olsa, Boio- catus’un Romalılara dediği gibi: Dünyadan ne diye yakınırsın? Bağladığı yok ki seni. Dertler içinde yaşıyorsan, bu korkaklığın yüzündendir senin; istediğin zaman ölmek elinde.
Reklam
insanın tek gerçek özgürlüğü yalnızlığıdır. ve yalnızlığı küçük düşürense bağımlılıklardır. aşklar, alkol, nikotin, ahlakî değerler, uyuşturucular... hepsi de birer pranga olabilir her an, insanın ayağına. zevk veren prangalar. ortak özellikleri varlıklarının verdikleri zevkin uzun bir süre sonra hissedilmemesi, yokluklarının ise derhal kalpte bir ağrı yaratmasıdır. bağımlı insan atlı karıncaya binmiş gibidir. ne bir varış noktası ne de bir ilerleme vardır hayatında. herkes ilk başladığı yerde, midesi kaldırana kadar döner durur... insanın kendiyle mücadelesi, bağımlılıklarını yok etmesiyle başlar. yıllarca uğraştım hepsinden vazgeçmek için. yıllarca teker teker vücudumu ve beynimi kaplayan bu kabukları soydum. ama her erken koparılmış kabuk gibi izleri kaldı zihnimde. insanı hayvan yapan bağımlılıklardan tamamen kurtulmanın tek yolunun ölmek olduğunu geç de olsa anladım. kayra'yla aramızdaki farktı bu. o diretti hepsini buharlaştırabileceği konusunda...
insanın tek gerçek özgürlüğü yalnızlığıdır. ve yalnızlığı küçük düşürense bağımlılıklardır. aşklar, alkol, nikotin, ahlakî değerler, uyuşturucular... hepsi de birer pranga olabilir her an, insanın ayağına. zevk veren prangalar. ortak özellikleri, varlıklarının verdikleri zevkin uzun bir süre sonra hissedilememesi, yokluklarının ise derhal kalpte bir ağrı yaratmasıdır. Bağımlı insan atlı karıncaya binmiş gibidir. ne bir varış noktası, ne de bir ilerleme vardır hayatında. herkes ilk başladığı yerde, midesi kaldırana kadar döner durur... insanın kendiyle mücadelesi, bağımlılıklarını yok etmesiyle başlar. yıllarca uğraştım hepsinden vazgeçmek için. yıllarca teker teker vücudumu ve beynimi kaplayan bu kabukları soydum. ama her erken koparılmış kabuk gibi izleri kaldı zihnimde. insanı hayvan yapan bağımlılıklardan tamamen kurtulmanın tek yolunun ölmek olduğunu geç de olsa anladım. kayra’yla aramızdaki farktı bu. o diretti hepsini buharlaştırabileceği konusunda... neyse! dönelim bağımlılığın daha hayattayken yok edilme şekillerine... asla bitmezler. şekil değiştirirler. terk edilmek istenenin yerine yeni bir tane konur, kadar. tek yol budur bir bağımlılıktan kurtulmak için. bağımsız insan yoktur. dolayısıyla kendimize en yakışanları seçeriz. “ben sigara içeyim, beni uzun gösteriyor” deriz. ya da “insanları çok seviyorum, hep onlarla birlikte olmak, kalabalık arkadaş grupları arasında yürümek istiyorum” deriz, insan eti bağımlısı olduğumuzu itiraf etmenin daha kibar bir yolu olduğu için...
342 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.