Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ölmek Özgürlüğü
Bir tek hastalığın devası değil, bütün dertlere devadır ölüm. Hiçbir zaman korkulmayacak, çok kez aranacak pek emin bir limandır ölüm.
Sayfa 170 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Hiçbir zaman softa olmadım. Özgürlüğü dayanak göstere­rek her zaman, her tür dogmatizmle mücadele ettim ama asıl neden aslında hizaya girmeyişim, üst kabul etmeyişim ve ken­dimi disiplin altına sokmayışımdı. Mütevazılar ordusunda dinlemek, yaşamak ve ölmek istiyorum, dualarımı onlarınkiy­le birleştirerek, itaat edenin aziz özgürlüğüyle.
Reklam
Atlı karıncayı sever misin ?
İnsanın tek gerçek özgürlüğü yalnızlığıdır. Ve yalnızlığı küçük düşürense bağımlılıklarıdır. Aşklar, alkol, nikotin, ahlaki değerler, uyuşturucular... Hepsi de birer pranga olabilir her an, insanın ayağına. Zevk veren prangalar. Ortak özellikleri, varlıklarının verdikleri zevkin uzun bir süre sonra hissedilmemesi, yokluklarının ise derhal kalpte bir ağrı yaratmasıdır. Bağımlı insan atlı karıncaya binmiş gibidir. Ne bir varış noktası, ne de ilerleme vardır hayatında. Herkes ilk başladığı yerde, midesi kaldırana kadar döner durur... İnsanın kendisiyle mücadelesi, bağımlılıklarını yok etmesiyle başlar. Yıllarca uğraştım hepsinden vazgeçmek için. Yıllarca teker teker vücudumu ve beynimi kaplayan bu kabukları soydum. Ama her erken koparılmış kabul gibi izleri kaldı zihnimde. İnsanı hayvan yapan bağımlılıklarından tamamen kurtulmanın tek yolunun ölmek olduğunu geç de olsa anladım. Kayra'yla aramızdaki farktı bu. O diretti hepsini buharlaştırabileceği konusunda...
İnsanın tek gerçek özgürlüğü yalnızlığıdır. Ve yalnızlığı küçük düşürense bağımlılıklarıdır. Aşklar, alkol, nikotin, ahlaki değerler, uyuşturucular... Hepsi de birer pranga olabilir her an, insanın ayağına. Zevk veren prangalar. Ortak özellikleri, varlıklarının verdikleri zevkin uzun bir süre sonra hissedilmemesi, yokluklarının ise derhal kalpte bir ağrı yaratmasıdır. Bağımlı insan atlı karıncaya binmiş gibidir. Ne bir varış noktası, ne de ilerleme vardır hayatında. Herkes ilk başladığı yerde, midesi kaldırana kadar döner durur... İnsanın kendisiyle mücadelesi, bağımlılıklarını yok etmesiyle başlar. Yıllarca uğraştım hepsinden vazgeçmek için. Yıllarca teker teker vücudumu ve beynimi kaplayan bu kabukları soydum. Ama her erken koparılmış kabul gibi izleri kaldı zihnimde. İnsanı hayvan yapan bağımlılıklarından tamamen kurtulmanın tek yolunun ölmek olduğunu geç de olsa anladım. Kayra'yla aramızdaki farktı bu. O diretti hepsini buharlaştırabileceği konusunda...
Sayfa 514
İnsanın tek gerçek özgürlüğü yalnızlığıdır. Ve yalnızlığı küçük düşürense bağımlılıklardır. Aşklar, alkol, nikotin, ahlaki değerler, uyuşturucular... Hepsi de birer pranga olabilir her an, insanın ayağına. Zevk veren prangalar. Ortak özellikleri, varlıklarının verdikleri zevkin uzun bir süre sonra hissedilememesi, yokluklarının ise derhal kalpte bir ağrı yaratmasıdır. Bağımlı insan atlı karıncaya binmiş gibidir. Ne bir varış noktası, ne de bir ilerleme vardır hayatında. Herkes ilk başladığı yerde, midesi kaldırana kadar döner durur... İnsanın kendisiyle mücadelesi, bağımlılıklarını yok etmesiyle başlar. Yıllarca uğraştım hepsinden vazgeçmek için. Yıllarca teker teker vücudumu ve beynimi kaplayan bu kabukları soydum. Ama her erken koparılmış kabuk gibi kaldı zihnimde. İnsanı hayvan yapan bağımlılıklardan tamamen kurtulmanın tek yolunun ölmek olduğunu çok geç de olsa anladım. Kayra'yla aramızdaki fark bu. O diretti hepsini buharlaştırabileceği konusunda...
Ölmek özgürlügü
Vicdanımız bizi günah işlememeye, isteklerimiz azaldığı için değil, aklımızın gereklerine uyarak zorlamalıdır.
Sayfa 171 - Türkiye iş bankası Kültür yayınları
Reklam
_UYUYORSUN! Rüyadasın. Gece gündüz demeden rüya görüyorsun. Bazen açık bazen de kapalı gözlerle. Hakikat değilsin. Rüya gören bir zihin, hakikati göremez ve hakikati de bir hayale dönüştürür. Gerçekle yüzleşirsen gerçek, hakikate dönüşür; kaçarsan yalanlar içerisinde yaşarsın. Uyan! Uyanık ol. Uyanık olmak hedeftir. Sessizlik içinde düşünerek
_Rüya, gören olmadan da var olabilir. Rüya gören olmadan rüya mevcut olduğunda ise bu özgün gerçeklik gibi gelir. Siz yoksunuz ama kozmik bir akıl var. Brahma var. Bu yüzden bütün alemin Brahma'nın gördüğü bir rüya olduğunu söylerler. Bütün bu dünya bir rüyadır, bir mayadır. Ama bu her şeyin, tümün bir rüyasıdır. Kişisel bir rüya değildir.
İnsanın tek gerçek özgürlüğü yalnızlığıdır. Ve yalnızlığı küçük düşürense bağımlılıklardır. Aşklar, alkol, nikotin, ahlaki değerler, uyuşturucular... Hepsi de birer pranga olabilir her an, insanın ayağına. Zevk veren prangalar. Ortak özellikleri, varlıklarının verdikleri zevkin uzun bir süre sonra hissedilememesi, yokluklarının ise derhal kalpte bir ağrı yaratmasıdır. Bağımlı insan atlı karıncaya binmiş gibidir. Ne bir varış noktası, ne de bir ilerleme vardır hayatında. Herkes ilk başladığı yerde, midesi kaldırana kadar döner durur... İnsanın kendisiyle mücadelesi, bağımlılıklarını yok etmesiyle başlar. Yıllarca uğraştım hepsinden vazgeçmek için. Yıllarca teker teker vücudumu ve beynimi kaplayan bu kabukları soydum. Ama her erken koparılmış kabuk gibi kaldı zihnimde. İnsanı hayvan yapan bağımlılıklardan tamamen kurtulmanın tek yolunun ölmek olduğunu çok geç de olsa anladım. Kayra'yla aramızdaki fark bu. O diretti hepsini buharlaştırabileceği konusunda...
Sayfa 514Kitabı okudu
Ölmek Özgürlüğü
Hayatta ölümden beter birçok belalar vardır çünkü.
Sayfa 210
Reklam
Ölmek Özgürlüğü
Derler ki bilge yaşayabildiği kadar değil, yaşaması gerektiği kadar yaşar. Şunu da derler ki, doğanın en başta gelen ve halimizden yakınmayı gereksiz kılan lütfu bizi dünyadan göçmekte özgür bırakmasıdır. Hayata verdiği giriş yolu bir tek, ama çıkış yolu yüz binlerce. Yaşamak için toprağımız olmayabilir, ama ölmek için toprak bulunur nasıl olsa.
Sayfa 170
KÜBA için; Özgürlüğü sağlamak için ticareti dengelemek gereklidir. Ölmek isteyen bir ülke ihracatını tek bir ülkeye, yaşamak isteyense birçok ülkeye yapar," demişti “Che Guevara”
Sayfa 101Kitabı okudu
Tercih etme özgürlüğü
Derler ki bilge yaşayabildiği kadar değil, yaşaması gerektiği kadar yaşar. Şunu da derler ki, doğanın en başta gelen ve halimizden yakınmayı gereksiz kılan lütfü bizi dünyadan göçmekte özgür bırakmasıdır. Hayata verdiği giriş yolu bir tek, ama çıkış yolu yüz binlerce. Yaşamak için toprağımız olmayabilir, ama ölmek için toprak bulunur nasıl olsa, Boio- catus’un Romalılara dediği gibi: Dünyadan ne diye yakınırsın? Bağladığı yok ki seni. Dertler içinde yaşıyorsan, bu korkaklığın yüzündendir senin; istediğin zaman ölmek elinde.
insanın tek gerçek özgürlüğü yalnızlığıdır. ve yalnızlığı küçük düşürense bağımlılıklardır. aşklar, alkol, nikotin, ahlakî değerler, uyuşturucular... hepsi de birer pranga olabilir her an, insanın ayağına. zevk veren prangalar. ortak özellikleri varlıklarının verdikleri zevkin uzun bir süre sonra hissedilmemesi, yokluklarının ise derhal kalpte bir ağrı yaratmasıdır. bağımlı insan atlı karıncaya binmiş gibidir. ne bir varış noktası ne de bir ilerleme vardır hayatında. herkes ilk başladığı yerde, midesi kaldırana kadar döner durur... insanın kendiyle mücadelesi, bağımlılıklarını yok etmesiyle başlar. yıllarca uğraştım hepsinden vazgeçmek için. yıllarca teker teker vücudumu ve beynimi kaplayan bu kabukları soydum. ama her erken koparılmış kabuk gibi izleri kaldı zihnimde. insanı hayvan yapan bağımlılıklardan tamamen kurtulmanın tek yolunun ölmek olduğunu geç de olsa anladım. kayra'yla aramızdaki farktı bu. o diretti hepsini buharlaştırabileceği konusunda...
339 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.