Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çanakkale Şehitlerine
Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi? En kesîf orduların yükleniyor dördü beşi, -Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya- Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
"Biz, el ele verince aynı rüyayı görenleriz, Çemberi tamamlayınca başka alemlere gidenleriz. Gelecekten haber getiren on üç kişiyiz, Olacakları görüp, on üç kitaba işleyen biçareyiz. Bilmek isteyen bilsin, korkan sonsuza dek sussun, söylemesin, Sanrılarımıza inanmayana göklerdeki krallığın kapıları kapansın. Birbirine eklenerek yazılmış kitapları bulan, Her birinin içine gizlediğimiz satırlar alt alta dizsin. Sessiz bir silahın titreyişle gelecektir ölüm! Dünyanın en soğuk yerinde başlayacak zulüm. Saati belli, günü belli, tarihi belli, faili bellidir. Kubbe altında toplanacak bin haini durdurmak iki kişinin kaderidir. Yanına şehrin muhafızını alan, insanlığı yok oluştan kurtarır. Dalga dalga kıyameti çağıranları durdurmazsan vebali boynunadır!"
Reklam
540 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Susmak
Bazı şeyler irademiz dışında gerçekleşir sen de biliyorsun bunu, ve susmak. Susmak seni öldürür. Ama sen zaten ölümü en iyi yapansın. Onu okurken Nilgün Marmarayı düşünmeden edemiyorum. Günlükler onun melankolisinin kurbanı oluşu yorumunu her sayfada öldürüyor. O bakana gerçekçi bir nihilist aslında. Kendine konuşmak da susmaktır. Sadece kendine konuşmak en büyük sessizliktir. Sessizlikse ölüm. Ya başkasına konuşsaydı? Onu anlayana anlatsaydı? Bunu hiç bir zaman bilemeyeceğiz ama, çözülen her problem yeni problemler doğurur. Murphy kanunları mı yoksa edebiyatın en derin çemberi mi? Bu da onu anlayana bir mirası.
Günlükler
GünlüklerSylvia Plath · Kırmızı Kedi · 20141,067 okunma
Vahşet güçten doğar, güç zevki getirir, zevk biçimlere döner, biçimler nihayet sertleşir, soğur, bozulur ve ölür. Ölüm de çemberi yeniden başlatan vahşettir. .
Sayfa 423 - Can Yayınları Haziran 2014 1. BasımKitabı okudu
Bram Stoker'ın Dracula'sında karanlık kont aynalarda görünmüyordu ve sık sık benzer şeyin benim için de geçerli olduğunu hissediyordum. Bana ait olan yüzle ve benliğimle aramdaki derin ilişkiyi hissedemiyordum. İki ayrı şey gibiydik.
Sayfa 121 - Yabancı YayınlarıKitabı okudu
Ölüm, Düşünce'nin yoğunlaşmış haldeki yeniden kavranışıdır; dış dünyaya doğru sonsuza dek yıldızlarla donanmıyor artık; onun çemberi, gündüzkörü gözbebeği, kendi merkezine doğru daralıyor; böylece Tanrı oluyor, var olmaya başlıyor. Ölüm eksiksiz bencilliktir ve hakikidir
Reklam
Vorontsovlar, muazzam bir hayat sürüyordu. Çar ailesinden sonra ülkenin en önde gelen ailesiydiler. Her zaman sevilmeseler de daima konumlarına yaraşır bir muamele görüyorlardı. Aris­tokratların birçoğu bu aileyi kıskanıyordu. Ailenin üstünlüğünü kabul eden halk, Vorontsovları seviyordu. Soyluların aksine halk, Vorontsovların huzurunda ayakta
308 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Zamanı geri alabilseydin bambaşka bir adam olur muydun Artemio?
Bazıları yaşamı bir çember olarak tanımlar. Doğarız, büyürüz ve ölürüz, ölürken başladığımız noktaya tekrar geliriz. Artemio Cruz da ölüm döşeğinde belleğindeki çemberi takip ediyor ve kitap ilk anıları ile son buluyor. Fuentes'in çok farklı bir anlatım tarzı var. Eğer "aksın gitsin, nasıl bittiğini anlamayayım" diyorsanız önermem, ama "ben iyi edebiyat okumak istiyorum, damağımda lezzet bıraksın, sabırlı bir okurum" diyorsanız tam size göre. Ben bayıla bayıla okudum ve Fuentes ile neden daha önce tanışmadığıma hayıflandım. Ama sanırım bazı kitapların zamanı var ve o zaman geldiğinde kitap sizi buluyor. Detaylardan söz etmeyeceğim, bu konuda sadece ölüm döşeğindeki bir adamın hayatının gözlerinin önünden geçmesinin öyküsü diyebilirim ama kitabın asıl güzelliği konusunda değil, anlatımında. Kimin kim olduğunu, neyi neden yaptığını anlamaya çalışırken sayfalar ilerledikçe hikaye açılıyor "aaaa demek böyleymiş" dedirtiyor size. Artemio belleğinde gezinirken siz de daha önceki sayfaları belleğinizden çekip çıkarıyor ve hikayeyi her yeni parçayla daha bütün hale getiriyorsunuz. Dedim ya sabrınız yoksa zinhar girişmeyin. Ama şunu da bilin ki enfes bir okuma keyfini kaçırmış olacaksınız. Tüm kitaplarını okumak isteyecek kadar çok ama çok sevdim Fuentes'i.
Artemio Cruz'un Ölümü
Artemio Cruz'un ÖlümüCarlos Fuentes · Can Yayınları · 200887 okunma
Nasihat
Etrafımdaki herkes bir çemberi oluşturuyordu. Benim için yolun sonuydu. Diğer insanların görmediği gözlerle izliyordum. Gözyaşları etrafa saçılıyor. Ağıtlar yakılıyordu. Çember şeklini almış insanlar üzerime toprak atıyordu. Aslında üzerime atmıyordu. Ruhum sıkıştığı bedenden kurtulmuştu artık. Ruhum sıkıldığı evrenden kurtulmuştu artık. Hiçbir
Cesurca ölmek yerli için bir ideal, bir görevdi. İşte, bunu kanıtlayan görkemli ve yürekler acısı bir anlatı: "Siyu kabilesinden üç yerli atlarına binip yerleşim bölgesinin yanındaki otlakta bulunan yüksekçe bir tepeye doğru sıra hâlinde ilerlemektedir. Ölüme mahkûm edilmişlerdir ve infaz saati yaklaşmaktadır. Birkaç ay önce isyan bayrağını
Reklam
Ölüm!
Sen benim için öldün. Ölüm ne acı, yaşanılması ne zor. Bir başlangıç belki de? Ne karanlik, ne de acı veriyor. Çok derin bir uyku felan olduğuna inanmıyorum. Kaçınılmaz son. inananlar için başka bir aleme yolculuk... ...inanmayanlar için sonsuz sessizlik. "bir can borcum var" diyenlerin bu borçlarını da ödeyip tanrı katına
395 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.