Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ölüm değilse bizi ayıran, yazık olmuş.” diyor ya hani bir şiirde, bazı şeyler vakti geldiğinde bitebilmeli. Ölüme gerek kalmadan. Can yaksa da, acıtsa da bitmeli.
Virginia Woolf'tan Yazarlık Dersleri
Virginia Woolf'tan Yazarlık Dersleri
Yazarlık Yolunda 1. Evdeki Melek için bir ölüm ilanı hazırlayın. Onu tanımlamaya çalışın. (Her akşam iç çeşit yemek hazırlayan, elinde tor beriyle sürekli evi temizleyen biri midir?) Onu neden öldürdüğünüzü ve nad can verdiğini anlatın. (Elinde bir deterjan şişesiyle mi? Anneniz gibi sizi azarlarken mi?) Neden kimsenin onu özlemeyeceğini
Reklam
Rainer Maria Rilke
Birinci Ağıt Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
BERÂT GECESİ VE BAZI HUSÛSİYETLERİ
Berât Gecesi’nde, sonraki yılın Berât Gecesi’ne kadar olacak her şey, Ümmü’l-Kitâb/Levh-i Mahfûz’dan istinsâh olunarak vazifeli meleklere verilir. Rızıklara ait nüsha Mîkâîl aleyhisselâm’a; musibet ve ecellere ait nüsha Azrâîl aleyhisselâm’a; harplere dair nüsha Cebrâîl aleyhisselâm’a; amellere ve kulların saadet ve şekavetlerine dair nüsha da
BERÂT GECESİ VE BAZI HUSÛSİYETLERİ
Berât Gecesi’nde, sonraki yılın Berât Gecesi’ne kadar olacak her şey, Ümmü’l-Kitâb/Levh-i Mahfûz’dan istinsâh olunarak vazifeli meleklere verilir. Rızıklara ait nüsha Mîkâîl aleyhisselâm’a; musibet ve ecellere ait nüsha Azrâîl aleyhisselâm’a; harplere dair nüsha Cebrâîl aleyhisselâm’a; amellere ve kulların saadet ve şekavetlerine dair nüsha da
Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimizin Namazı
"Nebiler Sultanı'nın güzel vasıflarını, hiç durmadan devamlı olarak şerh etsem, yüzlerce kıyamet geçer de yine bitmez." Mevlâna Kuddise Sirrûh Sevgili Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem hiç günahı olmadığı halde, gündüzleri; devlet, millet ve din işlerini yürütüyor, geceleri mübarek ayakları şişinceye kadar namaz kılmakla
Reklam
İki tür ölüm vardır. Birinci ölüm tabii olan her kulun vakti geldiğinde karşılaşacağı ölümdür. İkinci ölüm ise insanın iradesinin ölmesidir. İnsanın Allah'ın murad ettiği şekilde değil de, insanların murad ettiği şekilde yaşamasıdır.
Dürüst ol
Şu kesin, ölüm vakti geldiğinde en sağlam kaleler içinde dahi olsak kurtuluşumuz mümkün değil.
Ölüm bâki, ölümü incitmemek gerek. Vakti geldiğinde eski bir dostu hasretle bekler gibi beklemek gerekir.
Ortadoğu Mektupları – AZİZE II (ortadoğu çocuğu Azize’ye ve büyümeye hasret tüm çocuklara) Suçlarını bilmeden öldürülenler için.. yirminci yüzyılın tam ortasında Azize bir kez daha gösterdi kahpeliğini zulüm
Reklam
Unutma! unutturma!
ㅤㅤㅤㅤ İsrail 34 gündür Filistin'e ölüm yağdırıyor. 28 bini çocuk olmak üzre toplam 89 bin sivil katledildi.. Buna özellikle destek olan Amerika ve İngiltere günün birinde elbet birer atom bombası yer. Ya da tektonik sebeplerden kırılgan bir yapıya sahip oldukları için, elbet biri Atlas, diğeri Pasifiğin dibine gömülür.. Olmaz olmaz deme. Bunu diyenler tarihe dönüp, Sodom, Gomorra, Ad, Semud, Medyen, Res, Karun halkının başına neler gelmiş ona baksın.... Ondan sonra mı? İsrail'i bize bırakın.. "Biz, Kitap'ta İsrailoğullarına: 'Sizler, yeryüzünde iki defa bozgunculuk ve fesat çıkaracaksınız, azgınlık derecesinde bir kibre kapılacaksınız' diye bildirdik. Nitekim bozgunculuk ve büyüklenmenizin karşılığını görme vakti geldiğinde, kullarımız içinde çok güçlü kuvvetli orduları üzerinize musallat edeceğiz. Onlar, ülkenizi baştanbaşa çiğneyip, evlerinizin içlerine varıncaya kadar her tarafı didik didik aradılar.. Nitekim bu yerine getirilmesi gereken bir vaat idi.. ~İsra Suresi 4/5~
Şu kesin, ölüm vakti geldiğinde en sağlam kaleler içinde dahi olsak kurtuluşumuz mümkün değil. Nasıl Dünya'ya geliş vaktimizi biz belirlemiyorsak gidiş saatimizi de biz belirlemiyoruz. Ölüm her yerde bulur bizi. Ya da biz öleceğimiz noktada bulunuruz! Bir gizli el fişi çeker ve boyut değiştirir, aynanın öbür tarafına geçeriz. Bu dışarıdan görüldüğü kadarıyla bir makinenin enerjisinin bitmesi, ya da ampulden giden elektriğin kesilmesi gibi bir şey. Ampul aynı yerdedir, ancak artık kendisini ve çevresini aydınlatmamaktadır. İşte o an zaman ve mekâna bağlılıktan kurtulur, belki de sadece geçen kişinin görebildiği bir kapıdan aynanın ötesine geçiveririz. Aslında bu başka bir doğuştur. Tıpkı bu Dünya'ya doğuşumuz gibi bir şey. Başka bir aleme doğmak için bu alemde ölmek gerekiyor işte. Tıpkı tohumun ağaç olması için toprak altında çürüyüp çatlaması gibi bir şey. Çekirdek ölürken yeni bir ağaç doğar. Ölüm her yerde bulur bizi. Ama her yerde... Kaçacak göçecek emin bir yer bulamayız. Doğumuz da batımız da kuşatılmıştır. Oturuken, yatarken, oyun oynarken, iş yaparken... Evimizde misafirlerimizi ağırlarken, kurban eti pişirirken, Namaz kılarken, dua ederken... Sebep mi yok... Depremde, trafik kazasında, hastanede yanlış iğneyle, fazla doz ile vs. Veya... yorgun bir günün akşamında tek huzur bulduğumuz yer olan evimizde yorgunluk çayımızı yudumlarken... Kendimizi en güvende hissettiğimiz yerde... Bina çöküverir tepemize..
Soğuk bir Kış günü
Biricik Babam ve Corona Günlüğü
Biricik Babam ve Corona Günlüğü
Soğuk bir kış günü, güneşli bir İstanbul sabahı… Yürüyüşlerimdeki kararlılığın görkemiyle İstiklal Caddesine açılan dar sokaklarda dolaşırken kendimi Karaköy’de buldum. Dinlenmek için deniz kenarına yakın olan bir kaldırım taşının üzerine oturdum. Öylece geçen vapurları izleyerek seninle birlikte geçen eski güzel günlerimin hayalleri
185 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.