Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
236 syf.
·
Puan vermedi
Ölümsüzlük mü, Sonsuz Gençlik mi?
5/5 Kitabı kısaca özetlersem, ölümün birdenbire tatile çıktığı bir ülkede gelişen olayları okuyoruz. Başta herkes seviniyor, şenlik oluyor. Ardından ölümün olmamasının sorunları ile yüzleşiyoruz ve bu sorunlar çeşitli akıl almaz çözümler sunuyor. Saramago'nun yazım tarzı ile akıcı bir serüvenin içine dalıyoruz. Bu serüvende ölümün
Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş
Ölüm Bir Varmış Bir YokmuşJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 202011,7bin okunma
10/10 puan verdi
·
Beğendi
''Yazdıkların şiir değilse kalsın” … “Aklınla yapayalnız baş başa Nice alevli geceler geçtin” … “Sen sevgileri göğüsle ve ne olur anla” Cahit Zarifoğlu Şair Cahit Zarifoğlu ile yaşamları boyunca yolları uzun kesişenlerin kendilerini bahtlı saymaları için çok esaslı nedenler var. Eğer bu kişiler, şiirin bir Müslüman için yirminci
Şiirler
ŞiirlerCahit Zarifoğlu · Beyan Yayınları · 20213,980 okunma
Reklam
372 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Sanırım bugüne kadar okuduğum en ilginç ve bir o kadar da rahatsızlık uyandıran bir kitapla geldim. Son günlerde fazlaca paylaşılan ve birçok kişinin favorilerine giren bu kitap hakkında ben biraz farklı bir yorum yapacağım. Yakın arkadaşımın önerisi ile okuyup üzerine uzun uzun konuşmak istediğim bir kitap oldu. Olay örgüsü ayrı anlatımı ayrı
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü Yalan
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü YalanAgota Kristof · Yapı Kredi Yayınları · 20193,027 okunma
320 syf.
·
Puan vermedi
·
28 saatte okudu
Yazarla ilk olarak yaşamla ölüm arasında bir zaman dilimini anlattığı "Gece Yarısı Kütüphanesi" kitabında tanışmıştım. Bu kitabı da neredeyse bir yıl önce satın almıştım ve kitaplıkta beni bekliyordu ta ki birkaç gün öncesine kadar. Bu arada kitabın dizisinin de çekileceği haberini aldım, dizinin başrolünde Benedict Cumberbatch oynayacakmış. Kitap "Anageria" adlı yavaş yaşlanma hastalığına sahip, 40'lı yaşlarında görünse de aslında 400'lü yaşlarda olan Tom'un hikayesini anlatıyor. Tom ölümsüz değil sadece geç yaşlanmasını sağlayan bir hastalığa sahip, onun gibi olanlar da bir hayli fazla. Ama insanlar onun bu durumunu keşfettikçe olaylar bir süre sonra kontrol edilemez bir noktaya geliyor. Kitabı okurken düşüncelere daldım durdum. Bu dünya (inancıma göre) ölümsüzlük için yaratılmamışken bu dünyada asırlarca yaşama (ve kitaptaki gibi yaşanabilecek olayların) düşüncesi bile beni çok rahatsız etti. Kitapta sürekli olarak bir geçmişe bir de şimdiye gidip/gelip duruyorsunuz. Tarihi birçok karakteri ve yeri ziyaret ediyorsunuz. Yazar önceki kitabında olduğu gibi (belki de çok satanlar listesine girmek için) içine modernizm temalı son yıllarda çıkan olmazsa olmazlardan(!) eklemeseydi çok daha memnun olacaktım ama onları saymazsak yine de kitabı okuduğuma memnunum. Sonuçta zaman konusunda derin düşüncelere daldırdı beni. "Bazen gözümüzün önündeki şeylere bakıp burnumuzun dibindeki şeyleri keşfederiz."
Zamanı Durdurmanın Yolları
Zamanı Durdurmanın YollarıMatt Haig · Domingo Yayınevi · 20226,7bin okunma
312 syf.
·
Puan vermedi
Bu hayat karmakarışık bir rüya mı? Dış dünya gölgelerden mi ibaret ? Göremediğimiz, dokunanamadığımız, işitemedigimiz halde idrak ettigimiz midir aslolan? Jeanette Winterson. Fran. kiss. stein. Winterson'un anlatimini hep sevdim ve her yeni kitabini okudugumda hayranligim daha da artti. Muthis bir dili, muhtesem bir kulture sahip
Fran-kiss-stein
Fran-kiss-steinJeanette Winterson · Kafka Kitap · 202162 okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
Modern yaşam problemlerinden yalnızca biri
İçinde ruhların özgürlük aradığı ve belki de bu nedenle tamamının hapsolduğu kafesin kendisi beden mi yoksa? Diyerek hayatî bir soruyla başlıyor. İlk bakışta sadece 80 sayfa olarak görünse de, derin bir araştırmanın eseri olduğuna şüphe yok. Zaten yazarın doktora tezinin kitaplaşmış halini okuyoruz. "Bugün ideal bireyden anlaşılması gereken, büyük oranda ideal bedendir. Bu nedenle de teni/ yüzeyi düzeltmeye dönük her girişim, tini yıpratır." Bu çağda değerli olarak dayatılan her bir algı aslında bizim özgürlüğümüze vurulan zincirler olduğunu anlatıyor böylece. "Beden birçok sektörü bir araya toplayan endüstriyel hammaddedir." Herkes hammadde ihtiyacını karşılamak için çırpınadursun fakat çoğu kişi neden ve nasıl bu pazara girdiğini dahi hatırlamamaktadır. Kitabın son bölümlerinde de beden algısı ve ölüm/ölümsüzlük arayışını da irdelemiş. Keyifle okunan, cılız sayfa sayısıyla birlikte asla çerezlik olmayan kıymetli bir eser. Okuyanı doyurur, emek verilmiş bir kitabı okurken alınan hazzı fazlasıyla verir.
Ten Medeniyeti
Ten MedeniyetiSertaç Timur Demir · Açılım Kitap · 2018138 okunma
Reklam
88 syf.
·
Puan vermedi
·
16 saatte okudu
"Umut garip bir icattır."
Merhabalar! Emily Dickinson (10 Aralık 1830 - 15 Mayıs 1886), Amerikalı bir şairdi. Yaşamı boyunca sadece bir düzine şiiri basılmış olmasına rağmen, günümüzde Amerika'nın en önemli şairlerinden biri olarak kabul edilir. 15 Mayıs 1886'da böbrek hastalığından öldü. Ölümünden sonra kız kardeşi Lavinia, 1.800'den fazla şiirini
Seçme Şiirler
Seçme ŞiirlerEmily Dickinson · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20221,606 okunma
136 syf.
·
Puan vermedi
Yangından kurtulan bir gencin dilsizliği ve sağırlığı onu cellatlığa hazırlar ama ne dilsizdir o, ne de işitmez. En zor kısmı da işitir ve konuşur olmasına rağmen işitmiyor ve konuşmuyor taklidi yapmasıdır. Bu durumda ne kadar başarılı bir cellat olabilir ki insan!? Ne kadar bigâne kalabilir idam mahkumunun yakarışlarına?! İçimizde büyüyen yangınlar yine içimizde kendi celladımızı büyütür. Sessizliğimiz ve suskunluğumuz, insanların işitmiyor veya konuşmuyor olduğumuzu sanışı bir cellat doğurur içimizde. Ölüme bigânelik nereden baksan ölümdür. Kendi ölümüne bile bigânedir insan artık... *** Ölümsüzlüğün sırrı bulunur birgün ama herkese sıra gelmez ölümsüzlük için. İnsanlar ölümsüz olmak için birbirlerini öldürmeye başlar. En yakın akrabalar bile öldürür birbirilerini! Ama hikâyenin başı daha tuhaftır. Çünkü insanlar, ölüler tekrar dirilip de ölümsüzlüğe talip olmasın diye toplu halde mezarlara gidip hayata dair en karamsar kitapları yüksek sesle ölülere okumaktadırlar! Ne tuhaf değil mi Allah ve Resulü iman edenleri hayata çağırıyorken (Enfal 24), hem de zaten hayatta olanları hayata/dirilmeye çağırıyorken... burada bir yargıya varmadan hayat ve ölüm üzerine tekrar düşüneceğim... *** Hayatın içinden, satırlarından, satır aralarından, alışık olduğumuz kelimelerle ama alışık olmadığımız bir dizayn ile kurulmuş hikâyeler okudum kitapta. Farklı okumalara açık hikâyeleri seviyorum... İki bölümden oluşan kitabın ilk bölümü daha sıcak geldi bana...
Açık Unutulmuş Mikrofon
Açık Unutulmuş MikrofonHandan Acar Yıldız · Ketebe Yayınları · 2018130 okunma
235 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
O yasak kitabın adı 'AMAT'
Dikkat spoiler içerir! İhsan Oktay Anar'ın yazmış olduğu 'AMAT' diğer adıyla 'gerçek', lanetli bir mürettebat ve onların yaşadıkları son deniz seferini anlatmakta. Kitabı okumaya başlamadan önce bir inceleme görmüştüm, orada kitap 'Osmanlı Karayip Korsanları' olarak adlandırılmıştı. Bu söze bende aynen katılıyorum. Kitabı okurken gerçekten o havayı veriyordu. AMAT'ın yapımında 247 meşe kullanılıyor (kişi başı 1 meşe), uğursuz günde (salı) gemi yola çıkıyor, zarlar 2221 atılıyor, lanet baykuş ötüyor... Bu ne garip tesadüftür ki açgözlü ve günahkar mürettebatın sonuda yaklaşıyor. Kitapta mürettebatın konuşma dili, birbirleriyle laf dalaşına girmeleri bazı yerlerde bana komik geldi. Kırbaç Süleyman ve Kaptan Diyavol'un ölüm, ölümsüzlük, zaman, sonsuzluk konuşmaları benim için kitabı ilgi çekici hale getirdi. Başlarda tam ısınamadığım kitap, sonlara doğru gerçekten çok iyi kurgulanmış dedirtti. Kitapta eleştirebileceğim yerler; bence aşırı denizcilikle alâkalı terim kullanılmıştı (şahsen ben başlarda bazı yerleri anlayamadım). Yine başlarda karakterleri tam anlayamayabilirsiniz bu yüzden kitap sıkıcı gelebilir ama benim tavsiyem okumaya devam edin, o kısımları geçince kitap gerçekten ilgi çekici hale geliyor. Amat ne kadar gerçekse bu hikâye de o kadar gerçek. Kitabı okuyup okumamak size kalmış. Herkese keyifli okumalar. ...... İlk kez öldürdüğünde bir değil, sanki bin kişiyi öldürmüş gibi olursun. İkinci kez birini öldürdüğünde alt tarafı bir tek kişi öldürmüşsündür. Üçüncü kez ise, kimseyi öldürmüş sayılmazsın. .......
Amat
Amatİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 20055,4bin okunma
296 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Dijital İşgal ve Transhümanizm
Kesinlikle harika bir eser. Dehşet verici bilgilerle su gibi akan mükemmel bir kitap. Şu anda bulunduğumuz durumu ve gelecekte bizi bekleyen zorlu süreçleri net bir şekilde ve kaynaklarıyla anlatmış. Okurken şaşkınlığımı, korkumu gizleyemedim. "Yeni Dünya Düzeni" kurmak isteyen kişilerin ölüm tek korkusu. Çünkü dini inançları yok, ölümden sonra hayatın olduğuna inançları yok. Ölüm onlar için bir son. Amaç uzun bir hayat ve ölümsüzlük. Bu nedenle ellerinden geleni ardına koymuyorlar. Bize düşen mücadeleyi elden bırakmamak, düşünmek, sorgulamak ve bilinçli olmak. Kitabı okurken sizlerinde şaşkınlığınızı gizleyemeyeceğinizi düşünüyorum. Tavsiye ederimm :)
Dijital İşgal ve Transhümanizm
Dijital İşgal ve TranshümanizmSerhat Arvas · IQ Kültür Sanat Yayıncılık · 2023305 okunma
Reklam
236 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Kitapta ölümün terk ettiği ülkenin hikayesini ele alıyor yazar. İnsanlık tarihi boyunca hep düşlenen ve düşlenmeye devam eden ölümsüzlük gerçekleştiğinde neler olacağını oluşturduğu distopik dünyada ele alıyor yazar. Ölümsüzlük, hayalini kurduğumuz gibi muazzam bir olay mı, yoksa büyük bir felaket mi kitapta bunu gözlemliyoruz. Bir ocaktan
Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş
Ölüm Bir Varmış Bir YokmuşJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 202011,7bin okunma
68 syf.
·
Puan vermedi
İvan Dmitriç; Çok okuyan , çocukluktan beri hayatında mücadele de bulunmuş, biraz paranoyak toplum içinde deli diye kabul görmüş (Oysa o toplumun delirdiğinin farkında) , kibar, yardımsever, dürüst , iyi eğitimli ve kültürlü bir orta sınıf üyesi bir akıl hastası. Andrey Yefimıç; Rutin günlük hayatından bıkmış lakin buna devam eden, her şeyin
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202269,5bin okunma
162 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
20. yüzyılda 37 yaşında bir yangında ölen Charles Forrester gözlerini hayata yeniden açtığında 26. yüzyıl 2527 senesi olmuştur. Öldüğünde yeni başlamış bir teknoloji ile sıvı helyum içerisinde dondurulmuş olarak geçen nerdeyse 600 sene geride kalmıştır. Yeniden doğduğu bu dünya çok ilerlemiş bir teknolojiye sahip ve insanların psikolojik durumlarını desteklemek amaçlı sürekli olarak kimyasal gaz kullanımı olan bir yere dönüşmüştür. Ölürken hesabında olan paralar yeniden doğduğunda kendisine verilir ve çeyrek milyon dolar sahibi bir zengindir Forrester… Acaba…. Tüm kültürlerin değiştiği, herşeyin çok kolay gibi göründüğü bu dünyaya ayak uydurmaya çalışırken sürekli yeni sorunlar ve tehlikelerle yüzyüze gelir. Bu toplumun değeryargıları çok farklıdır, kadın erkek ilişkileri değişmiş, hayata verilen değer azalmış sanki ölüm bir kaçış yada saklanma yolu gibi görünmektedir. Ahlaki değerler tepetaklak olmuş bir toplum. Yanında çalıştığı Sirius gezegenli bir mahkûmun oyuna gelir ve onun dünyadan kaçmasına alet olur. İşler o andan itibaren tamamen olumsuzlaşır Forrester için… Tüm dünya Sirius saldırısı yüzünden kendilerini öldürtmek ister ve donduruculara kaçarak saklanmak ister. Ölümsüzlük A.Ş. bunun için vardır, öl ve yeniden canlan… Yaşadıkları dünyayı korumaktan kaçan bu Pısırıkların Çağı’nda Forrester bu yeni yaşamın üstesinden gelebilicek mi? Bu yeni kültüre adapte olabilicek mi? Geleceğe farklı bir bakış açısı ve keyifli bir kitap…
Pısırıklar Çağı
Pısırıklar ÇağıFrederik Pohl · Metis Yayıncılık · 199834 okunma
510 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.