Hayat hikayelerine bayılırım. Ben toprağa 36 numara ayaklarıyla basan, biraz şaşkın bir kadınım. Tuhaf bir masal. Yerde ne var yer boncuk, gökte ne var gök boncuk, işte ortasında ben varım. Hayatım uzun süren bir şaşkınlıktan ibaret olacak sanırım.
Uslu, içine kapanık bir çocuktum ben. Ancak nedense birdenbire olmadık şeyler yapardım. İlkokul
O kadarda çekingen olma çekingen insanların zaman zaman duymak zorunda kaldığı bir cümledir bunu söyleyenlerin çekingen olması mümkün değil aksi oldaydı bunun pek mümkün olmadığını bilirlerdi birisine spontene ol yada gül demek gibi birşeydir spontene olmak yada gülmek tek tuşla olmuyorsa çekingenlikte tek komutla kurtulunabilen bir davranış
Merhabalar sevgili 1000k okurları,
UYARI: Spoiler içerir.
Bu sefer incelememe yazar ile başlamak istiyorum.
İtalyan yazar Dino Buzzati (1906-1972), Milano Üniversitesi Hukuk bölümünü bitiriyor. Üniversite yıllarında da gazetecilikle ilgilenen yazar 1939'da askere çağrıldı ve 2. Dünya Savaşı süresince İtalyan Kraliyet Deniz Kuvvetlerinin
Hadi gel
Biliyorsun zaten öyle de böyle de batıyor dünya
Şu kıyıda aman Allah ne hasretler gitti
Hiç bir şeyi dert etme saygı değer hanım
Hadi gel bu kadar hasretliğe dayanmaz gönül
Hadi gel
Gözlerin kalmak isterken nedir bu gitmeler?
Benim de bir şanım yok bütünce sıfırım
E bir eksiğim var tamamla lütfen
Hadi gel hepten murdar oldu şu
Önceki kitapta biraz Silivri şakası yapmıştık değil mi? Asıl Silivri burada yatıyor da sadece 152 kişi bunu fark etmiş. Peki nasıl fark etmişler? Ben size ne hafif ne de ağır iki cümle söyleyeceğim. Silivri kapıları açılacak falan. 303’de o kapıya çıkıyor da bunu sadece İstanbul Avrupa yakasında Yenibosna ve sonrasında oturanlar anlar. Cümleler:
Arkadaşların ricası üzerine bir inceleme yapmaya çalışacağız...
Jack London'u gerek bu site gerekse dışardan sadece ismini duymuştum. Burada ise daha yakından tanımama ve 'Okuyacağım' adlı bölüme eklememin sebebi ise;
Maral 'ın alıntılarını okuyarak oldu. Övgü dolu bir şekilde karşıladım alıntıları. Ve bu şekilde okuma
Öncelikle arkadaşlar bu incelemeyi bir pedagog bir öğretmen veya bir eğitimci edasıyla yazmadığımı belirtmek isterim. Kaleme alırken bir sosyolog ve 20 yıl bu eğitim sisteminin içinde olan bir fert olarak kaleme aldım. Elimden geldiğince bilimselliğe girmemeye sadece kendi alanımın noktalarına değinmeye çalışacağım. Önce kitap hakkında sonrada