Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
72 syf.
9/10 puan verdi
·
6 saatte okudu
Babalar sevgisini göstermez. Peki niye? Sevgisini gösterince otoritesini mi kaybediyor, küçük mü düşüyor çocuğunun gözünde? Çocuğu fazla sevmeyin şımarır, kucağa almayın alışır, yüz vermeyin astarını ister.. Bunun gibi birçok kalıp var büyükler tarafından anne babalara söylenen. Büyüklerinden sevgi görmeyen nesil ise çocuklarına da doğal olarak sevgi gösteremiyor, çünkü sevgi nasıl gösterilir bilmiyor. Kafka’nın bu eserinde, yıllarca içinde tutup babasına karşı söyleyemediği şeylerin mektubunu okuyoruz. Ancak bu mektup babasına ulaşması için yazılmadı. Babası bu mektubu hiç okumadı. Oğlunun neler hissettiğini de anlayamadı. Biz ise bu mektubu okuduğumuzda Kafka’nın diğer eserlerinde de baba-oğul ilişkisinin yer aldığını anlıyoruz. “Yazılarım senin hakkındaydı, orada tek yaptığım senin omzuna yaslanıp içimi dökemediklerimi yazıya dökmekti.” Otoriter bir babanın çocuğu olmak oldukça zorken Kafka’nın duygusal yapısı da işin içine girince bu mektup çıkıyor ortaya. Bir babanın bir çocuğu bu hale nasıl getirdiğini çok iyi bir şekilde anlıyoruz. “Biraz desteklenmeye, biraz dostça bir yaklaşıma, yolumun biraz açık tutulmasına ihtiyacım vardı, sense onun yerine yolumu kesiyordun..” “Senin başkalarına karşı duyduğun güvensizlik bile, bana aşıladığın kendime karşı duyduğum güvensizlik kadar büyük değil..” Şiddet sadece fiziksel değil psikolojik olarak da hasar almaktır. Çocuğunu dövmemiş olsa bile fiziksel acıdan kat be kat fazlasını psikolojik olarak yaşatmış Kafka’ya. Bir çocuğun geleceğini mahvetmek anne babanın bile hakkı değildir.
Babaya Mektup
Babaya MektupFranz Kafka · Panama Yayıncılık · 201740,7bin okunma
736 syf.
·
Puan vermedi
Birçok şey ya da hiçbir şey.
Günümüzde de pek çok örneğine rastladığımız ''Erki ele geçirme arzusu'' kendinden olmayanı sapkınlıkla yaftalar. Dışlanmışlık hissi vererek karşıdakinin fikrini doğru ya da yanlış köreltmek ister. Taraftarlarından eyyam, veryansın, karalama kampanyaları sipariş edilir ve tarih boyunca hiç şaşmayan döngü de şudur ki: Taraftarlar, taraflardan önce
Gülün Adı
Gülün AdıUmberto Eco · Can Yayınları · 202012,6bin okunma
Reklam
408 syf.
9/10 puan verdi
Bir “Sabahattin Ali” İncelemesi
“Sabahattin Ali kanaatimce son neslin hikâyecilerinin en kuvvetlisidir.” Reşat Nuri Güntekin UYARI: Burdan itibaren okuyacaklarınız Sabahattin Ali’yle ilgili çokça bilgi içermektedir. Şayet spoiler yemek istemiyorsanız ( hoş biyografinin neresi spoiler olabilir zaten her şey her yerde yazıyor neyse) .................. Gidip şu işaretten
Yeşil Mürekkep
Yeşil MürekkepOsman Balcıgil · Destek Yayınları · 20165bin okunma
144 syf.
10/10 puan verdi
ACININ DA KOKUSU OLSA BÖYLE KOKAR..
"Acının da kokusu olsa böyle kokar.." diyorsun. "Nasıl?.." diyorum. Düşsel bir anlamsızlık içindeyim. Daha doğrusu anlamak için çıldırsam da bana anlayamayacağımı söyleyen gözlerin, yağmur gibi iniyor üzerime.. Ama inatçıyım, direndikçe çoğalıyorum. "Nasıl?" diyorum tekrar. Dik tabutta, o daracık hücrede,
Uzun Bir Yalnızlığın Tarihçesi
Uzun Bir Yalnızlığın Tarihçesiİrfan Yalçın · H2O Kitap · 201755 okunma
443 syf.
9/10 puan verdi
SİZİN HİÇ BABANIZ ÖLDÜ MÜ?
SPOILER!!!! ( Gerçi otobiyografik bir eserde spoylır mı olur bilmem ama olsun) Sizin hiç babanız öldü mü? Benim bir kere öldü kör oldum Yıkadılar aldılar götürdüler Babamdan ummazdım bunu kör oldum -Cemal Süreya Sizin hiç babanız gözünüzün önünde yüreğinden hançerlenerek öldürüldü mü? Üstelik kardeşiniz tarafından? İşte ilgili
Yağmurcuk Kuşu
Yağmurcuk KuşuYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 2013991 okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
HANİMİŞ BENİM "ERKEK"İM
Psikanalist Dr. Dan Kiley 1983 yılında yazdığı bu kitapta ilk kez, hiç büyümeyen erkekler için Peter Pan Sendromu tanımını yapmış ve bu sendromun görüldüğü erkekleri ise PPS kurbanı olarak adlandırmıştır. Kitap teknik tanımlar ile okuyucuyu yormadığı gibi yazarın kendi vakalarından fazlaca örnek içerdiği için de oldukça kolay anlaşılır
Peter Pan Sendromu - Hiç Büyümeyen Erkekler
Peter Pan Sendromu - Hiç Büyümeyen ErkeklerDan Kiley · HYB - Hekimler Yayın Birliği · 199713 okunma
Reklam
400 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Farklı Bir İnceleme Okumak İsteyen Okurlara Armağanımdır:)
Reşat Nuri’nin dördüncü eseri olan Dudaktan Kalbe 1925 yılında yayınlanmıştır. Yayınlandığı dönemden itibaren hem okur kitlesi hem de edebi çevre tarafından büyük bir beğeniye mazhar olan kitapta, kitabın merkezine alınan ana karakterlerin- Hüseyin Kenan ve Lamia- İzmir’den İstanbul’a uzanan ve sonunda okurda büyük bir teessür etkisi yaratan
Dudaktan Kalbe
Dudaktan KalbeReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 20186,6bin okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Yine muhteşem bir Cengiz Aytmatov eseri okudum. Sen nasıl bir yazarsın Cengiz Aytmatov! Nasıl okuyucuyu kitaba çekip adeta bulunduğu zamandan koparıyor ve o olayın içinde gezdirmeyi başarıyorsun! Okurken duygulandıran, aynı zamanda da düşündüren, hayatı sorgulatan bir eser. Hem felsefi yönüyle hem duygusal yönüyle hem de edebi yönüyle tam bir
Elveda Gülsarı
Elveda GülsarıCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202016,3bin okunma
490 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.