Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gerçekten insanların çoğu, her ne kadar bunun açıkça farkında olmasalar da kalplerinin en derinlerinde düşünceye hayatlarında mümkün olduğunca az yer vererek idare etme kararındadırlar ve bu onların davranışlarına yön veren en temel düsturdur, çünkü onlar için düşünme en zahmetli yüktür. Dolayısıyla onlar uğraştıkları işin gereklerinin kendilerini başka çıkış yolu bırakmaksızın zorladığı kadar düşünürler ya da çeşitli eğlence türlerinin, her ikisinin de asgari düşünce ile idare edebilecek şekilde düzenlenmiş olduğunu hükmedebileceğimiz gerek oyunların gerekse çene çalmanın zorladığı kadar ancak. Ne var ki boş vakitlerinde böylesi İmkanlardan mahrum kalacak olurlarsa ellerine düşünce güçlerini zorlayan bir kitap almak yerine, cam kenarına kurulu en önemsiz olayları sadece ağzı açık seyredecekler ve böylelikle bize Aristo’nun “cahilin can sıkıntısı” deyişinin canlı örneğini sunacaklardır.
Sayfa 8 - Say YayınlarıKitabı okudu
296 syf.
9/10 puan verdi
Kötü çevirileri sebebiyle uzun bir ara verdiğim İthaki Bilimkurgu Klasikleri Serisi’ne okumayı merakla beklediğim Kumsalda romanıyla geri döndüm ve çok memnun kaldım. Hem 1. hem de 2. Dünya Savaşı’nı yaşamış ve o yılların buhranından etkilenmiş bir yazar olan Shute tarafından anlatılan bir 3. Dünya Savaşı var bu eserde. Nükleer bir savaşla Kuzey Yarımküre’de canlı insan kalmıyor ve radyoaktivite yavaş yavaş Güney Yarımküre’ye yaklaşıyor. Çok kısa sürede ölümün onları da yakalayacağını bilen karakterler ise son ana kadar yaşama tutunuyorlar. Konusundan çok etkilendiğim için okurken kendimi çokça aynı senaryo içinde hissettim. Yazar sadece sağlam konusuna güvenmeyip farklı yaşayış tarzları ve dünya görüşleri olan karakterleri ve onlar arasındaki diyalogları da çok güzel işlediği için çok daha dolu ve yoğun bir okuma tecrübesi yaşanıyor. Tek ufak sorun olarak kitabın ilk bölümlerinin biraz akıcılık eksikliğine sahip olduğunu söyleyebilirim fakat herkesin okuması gereken bir bilimkurgu klasiği olduğunu düşünüyorum
Kumsalda
KumsaldaNevil Shute · İthaki Yayınları · 2019328 okunma
Reklam
[kişisel bilinçdışı, kolektif bilinçdışı]
…Noel zamanında da aynısı geçerli. Hanımlar beyler, Noel ağacının ne anlama geldiğini bilmek aşırı zor. Geçmişin derinliklerine kadar gider ve dallanıp budaklanır. Daima bir kahramanlar çağı olduğunu ve atalarımızın sebeplerini bildiğini varsayarız ama kendimizi kandırıyoruz-onlar da bilmiyorlardı. Bu konular hakkında atalarımızdan bin kat daha bilgiliyiz. Onlar bu şeyleri öylece yaptılar. En tuhaf törenleri icat ettiler; yılanlar, ejderhalar, rengarenk canavarlar vardı, ta ki bir gün biri çıkıp “Biz neden bunu yapıyoruz?” diyene kadar. Binlerce yıl boyunca bunları yaptıktan sonra insanlar düşünmeye başladı. Derin bir gizemli kalıtım uykusundan yani her şeyin canlı olduğu zengin bir ilksel durumdan yavaş yavaş uyanıyoruz.
Ya hayatlarının anlamını bulamayanlar? diye söze girmişti Kızılderili. "Onlar ne olacak?" "Onlar da, göğüslerinde bir et parçasıyla, Canlı canlı çürüyecekler. Ve buna da, yaşamak demeye devam edecekler."
Sayfa 251Kitabı okudu
_Her şey algıdır. Herhangi bir şeyi itici ya da çekici kılan tamamen senin zihnindir. Karar veren faktör sensin. _Zihin, aldatıcıdır. Gerçekte ikilem yoktur. Gerçekte sorun yoktur. Hiç olmamıştır, hiç olmayacaktır. Zihinde sorunlar vardır ve sen gerçekliğe zihnin aracılığıyla bakarsın. Böylece gerçeklik sorunlu olur. _Sağlıksız bir zihinle ne
Şiir ve İnşa
Çünkü mahsûl ve tahsîl bizim memâlike göre yalnız şiir ve inşâ cihetindedir. Bunlardan bir nebze bahsedilmek fâideden hâlî değildir. Şiirin ta'rif-i umumîyesi kelâm-ı mevzûndur. Yani iki satır sözün her birindeki sükûn ve harekâtın müsâvi olmasından ibarettir. Hatta kafiy usulü milel-i müte'ahhire beyninde hâdis olmuştur. Eski Yunânîler
Reklam
Sabırla okuyabilenler için ibretlik bir araştırma: Ruanda
Ruanda'da 1994 yılında yaşanan ve 1 milyon insanın yaşamına mal olan soykırımın ana nedeni, kara kıtanın genelinin aksine ülkede yer altında kıymetli bir maden bulunmaması. Topraklarının altında bulunan petrol, altın, elmas gibi doğal zenginliklerden ya da toryum ve uranyum gibi nükleer madenlerden ötürü iç savaşlarla çalkalanan onlarca ülke
435 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Gorki'nin otobiyografik üçlemesinin ikinci kitabı olan Ekmeğimi Kazanırken'de, kendini ve içinde yaşadığı dünyayı anlama ve anlamlandırma çabasını daha yoğun hissettiğim bir kitap oldu. Artık yetişme cağında olmasından daha çok kendi düşüncelerine yer verdiği ve okuduğumuz bir eser olduğunu düşünüyorum. Bu ikinci kitabında Gorki'nin insanların
Ekmeğimi Kazanırken
Ekmeğimi KazanırkenMaksim Gorki · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20186,7bin okunma
Mesleğini sevmeyerek yapan öğretmenler!!!
“Biliyorum ki her meslekte olduğu gibi öğretmenlerin arasında da ruhen eğitimci olmayan pek çok kişi var. Onlar zanaatkar bile değil. Onlar, öğretmenlik mesleğine lanet eden, işini sevmeden yapan satılık birer işçi. Benden dostane bir tavsiye: Okulu bırakın! Kendinize başka meslekler arayın. Memur olun. Ticaretle uğraşın. Hangi işi yaparsanız yapın, yeter ki canlı ruhlu, çok bilgili insanlara ihtiyaç duyulan yerleri boşa işgal etmeyin...”
Sayfa 91 - Toptan KitapKitabı okudu
Diğer bütün mesleklerde olduğu gibi, öğretmenler arasında da bu mesleğe layık olmayan, öğretmen ruhundan yoksun insanlar bulunduğunu biliyorum. Bu insanlara sanatkar bile diyemeyiz, onlar öğretmen emeğine saygısı olmayan, hatta bu mesleği lanetleyen birer gündelikçidir. Kendilerine arkadaşça tavsiyem var – Lütfen, okulu bırakın! Kendinize farklı bir iş bulun, yazıhaneleri dolaşın, tüccar olun. Her türlü işi yapın, ama canlı bir ruha ve derin bilgiye sahip insanların bulunması gereken yerleri işgal etmeyin.
Sayfa 91 - Koridor Yayıncılık
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.