Osman Bey'in oğlu Sultan Orhan'ın 1324-1362 yılları arasındaki saltanatı Doğu Roma İmparatorluğu'na yaptığı fetihlerle geçti. 1329 Mayıs ayında İznik fethedildi. 2 Mart 1331'de Sultan Orhan, Pelekanon Meydan Muharebesi'nde Andronikos Paleologos'u yenerek Osmanlıların gücünü tüm Avrupa'ya hissettirdi. Balıkesir-Çanakkale çevresindeki Karesioğulları Beyliği 1345'te Osmanlı Devletine katıldı. Asya'nın ortasındaki diğer bir Türk hükümdarı ise Anadolu'dan Hindistan'a kadar uzanan bir imparatorluğu kurmuş olan "Aksak Timur, diğer adıyla "Timurlenk" idi. 1402'de Timur, Anadolu'nun merkezi olan Ankara'yı yağmaladı. Bazı hakimiyetler doğrudan doğruya savaşlarla tayin edilir. Uzun hâkimiyet yılları bu savaşlardaki başkomutanın başarısının sonucudur. Osmanlı tarihin de Varna Savaşı, I. ve II. Kosova Savaşları ve 1526 Mohaç Meydan Muharebesi böyle savaş ve zaferlerdir.
Sayfa 53 - Kronik Kitap 4. BaskıKitabı okudu
Osmanlı Beyliği'nin ilk iki hükümdarı dönemindeki enerjik atılımı, onun Batı'ya doğru ilerleme misyonunu yüklenmesine sebep olmuştur. Bizans'ın Anadolu kadar Balkanlarda da büyük zorluklarla boğuşması gerekiyordu. Ticaret Cenevizlilerin elindeydi. Morada Haçlı kalıntısı kontluklar, Trakya ve Makedonya'da Sırplar ve Bulgarlar tehditkar bir faaliyet içindeydiler. Böyle bir çöküntü dönemin de Bizans, V. Yoannis Kantakuzenos'un 1346'da yaptığı gibi, ara sıra Osmanlı yardımına bile başvurmuştur. Bundan istifade etmeyi bilen Osmanlılar Bizans aleyhine kazançlar elde etmekte gecikmediler. Daha Osman Gazi'nin ölümünde Bursa alındı. 1340'larda Osmanlılar Bitinya havalisine hâkimdi. 1352'de Süleyman Paşa komutasında Rumeli'ye geçtiler. Bunu Bizans'in müttefiki olarak Sırp ve Bulgarlara karşı savaşmak için yapmışlardı. 1354'te zelzele ile kaleleri yıkılan Çanakkale havalisine yerleştiler ve Rumeli'yi bir daha terk etmediler. 1361'de Edirne şehri alındı. 1395'te Balkanlardaki geçitler aşılıp Sırbistan üzerinde himaye kuruldu. 1396'da Niğbolu Savaşı'nda birleşik Haçlı ordusu yenilerek Bulgaristan ve Teselya kesin olarak ilhak edildi. Özellikle Sultan 1. Bayezid (Yıldırım) kendi döneminde Rumeli fütuhati yanında Anadolu beyliklerini, Karaman Emirliği'ni ve Sivas'ta Kadı Burhaneddin'in emaretini de ortadan kaldırarak Doğu Anadolu sınırlarına ulaştı. Böylece 15. yüzyıl başına gelindiğinde Tuna boylarından Fırat boylarına uzman bir Osmanlı İmparatorluğundan söz edilebilir.
Sayfa 46 - Kronik Kitap 4. BaskıKitabı okudu
Yine de bir başka gizem, Osman'ın ilk yıllarının ve kimliğinin etrafını sarar. Ondan bahseden ilk Bizans kaynaklarında adı bir t ile Atouman ya da Atman olarak yazılmıştır. Bazı bilim adamları, Arapça Uthman ve onun Türkçe versiyonu olan Osman'ın Yunan kaynaklarında düzenli olarak bir 0 ya da te ya da o ile yazılması dikkate alındığında, bazı bilim adamları Osmanlı Beyliği'nin kurucusunun başlangıçta Türkçe bir ad, belki At(a)man adını taşıdığı ve bu adın sonradan Osman olarak değiştiği sonucuna varmışlardır." İlginç bir şekilde, Osman'ın adının geçtiği ilk Arapça kaynaklardan biri olan el-Ömerî'nin 1330'lardaki coğrafya eserinde, ismin zikre- dildiği iki yerden birinde bu ad bir ""[tı harfi ile (fakat diğerinde doğru olarak) de yazılır. Ve bu "diğer ad"ın daha sonraki bir Türkçe kaynakta, on beşinci yüzyılda yazılan Hacı Bektaş Veli menakıbnamesinde bir yansıması vardır.
6 asırlık koca bir İmparatorluğu kuran o adam, Osmangazi vefat ettiğinde oğulları Orhangazi ve Alaaddin Paşa buluşup Kayı Beyliği'nin mal mülk nesi varsa miras için araştırırlar. Elbette fethedilen topraklar var o başka mesele. Ama Osman Gazi'nin öyle altın hazineleri, sandık dolusu akçeleri falan olmadığını görürler. (Onun ne Bağdat halifesi gibi altınları ne de Büyük İskender gibi bir hırsı vardı!) Ahırındaki koyunları ve koşun atları dışında ondan geriye kalan şeyler şu sekiz parça eşyadan ibarettir: bir kılıç, bir mızrak, bir tirkeş, at zırhı, kaşıklığı, tuzlası, bir çift ayakkabı ve bir parça kumaş. Bir parça kumaş...
Doğu'dan Batı'ya mutlak gerçek.
Anlayana...
Sayfa 234Kitabı okudu
"Osman babasının yerine Söğüt subaşısı olduğunda, bu küçük uc beyliği Çabanoğulları'na tâbiydi ve bu bağlılık Osman'ın ilk kariyer dönemlerini de içerisine alan uzun bir süre devam edecektir. Çabanoğlu Beyliği ise bizzat Selçuklu sultanına bağlıydı."
Sayfa 46 - Kronik KitapKitabı okudu
Osman Bey, Ahilerle de yakın ilişkiler içinde
bulunmaktaydı. Ünlü Ahî şeyhi Edebâli'nin kızı Bâlâ Hatunla evlendi. Beyliğin yönetilmesinde özellikle adalet ve eğitim işlerinde Ahilerden faydalandı. 1299 yılında Türkiye Selçuklu Sultanı III. Alâaddin Keykubâd, Moğollar tarafından tahttan indirilip, İran'a sürgün edilmesiyle, Türkiye Selçuklu Sultanlığı boşaldı. Anadolu'da otorite kalmadı. Osman Bey bu tarihten itibaren, diğer Anadolu beyleri gibi, daha bağımsız hareket etmeye başladı.
Ayrıca 1299 yılında, Türkiye (Anadolu) Selçuklu Devletinin ileri gelen bazı devlet adamları ve komutanları Osman Gazi'ye katıldılar. Osmanlı Beyliği'nin Anadolu'daki nüfuzu daha da arttı. İşte bu sebeple Osmanlı Devleti'nin kuruluş yılı olarak 1299 yılı kabul edilmiştir.
Padişah İmamları
Osmanlı'da imâm-ı sultânîlik geleneğinin, Dursun Fakih ile başladığı kabul edilir. Bilindiği üzere Dursun Fakih, Osmanlı Beyliği'nin bağımsızlık hutbesini Osman Bey adına okuyan kişidir. Nitekim Aşıkpaşazâde eserinde ondan, "Dursun Fakih derlerdi, bir aziz vardı ve ol kavme imamlık iderdi." şeklinde bahseder.
Tarihi Bilgiler -Osmanlı’nın Kuruluşu
Osmanoğulları Beyliği 1299 yılında Söğüt ve civarında Osman Bey tarafından kurulmuştur.Fakat ülkemizin en önemli tarihçisi Prof.Dr.Halil İnalcık, Osmanlı'nın kuruluşunu 1302 olarak kabul etmektedir.Bunun sebebi de Osmanlı'nın ilk savaşı 1302 Bafeus Muharebesi veya diğer adıyla Koyunhisar Savaşı'dır.Bu savaş tarihte Bizans ve Osmanlı arasındaki ilk çarpışmadır.Halil İnalcık hoca, Osmanlı'nın asıl kuruluşunun bu savaş sonrasında gerçekleştiğini söyler ve bu sebeple kuruluşu 1302 olarak kabul eder.
Kaynak: onedio
Osman'ın kuruduğu beyliği, ileride güçlü bir devlet olmasını sağlayacak yönetsel ve askeri örgütlerle donatan Orhan Bey'i tarihlerimiz yarı evliya kimliğinde tanıtıyor. Yabancı kadınları aşırı ilgi duyacak olan müstakbel torunlarına bu konuda örnek olan Orhan Bey'i evliya kimliğiyle bağdaştırmak bir yana, eşlerini şeklen de olsa Müslümanlığa yönlendirmemesi şaşırtıcıdır.
Sayfa 51 - Alfa Tarih - Kasım 2015Kitabı okudu
"Osman Beg, timâr, kul, saray, vakıf teşkilatı gibi temel siyasî, askerî, idarî, malî ve sosyo-ekonomik kurumların temelini inşa ederek, beyliği güçlü yapısal esaslar üzerine oturtmuştur."
Sayfa 206 - Kronik KitapKitabı okudu
İlk Başkent
Osman Gazi kısa bir süre sonra, İnegöl'e bir baskın yaparak tekvurunu öldürdü. Ardından da 1288'de Karacahisar'ı fethetti ve burayı kendisine merkez edindi. Osmanlı Beyliği'nin ilk merkezi, Eskişehir'e 7 kilometre uzaklıkta, sarp bir tepe üzerinde bulunan ve bugün mevcut olmayan Karacahisar Kalesi'dir.
Sayfa 17Kitabı okudu
Bu benim torpilimdi ;))
Şemsettin el-Cezeri, Artukoğullarının Döğer boyuna mensup olduğunu kaydederse de bazı tarihçiler Artuklu sikkelerinde Kayı damgasının bulunduğunu ileri sürerek bu iddiaya karşı çıkarlar. Onlara göre Artuklu Beyliği'ni Kayılar kurmuştur. Fakat o dönem de bölgede Kayılar'a rastlanmayış, Şemsettin el-Cezerî'yi haklı çıka- nr. Anadolu beylikleri hakkında önemli bir eseri bulunan Osman Turan, Artuklular'ın Kayılar'a değil, Döğerler'e mensup olduğu kanaatındadır.
Bu mesele elbette incelemekte olduğumuz konu bakımından pek önemli değildir. Hanedan hangi boya mensup olursa olsun, anlaşılan o ki Artuklu Devleti, Döğer, Bayındır, Kınık, Beydili ve Afşar Türkmenleri tarafından kurulmuştur. Çünkü yöre Döğerler'den başka çok sayıda bu zikrettiğimiz boylarla meskûndur.
