Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
261 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
1954'te yazılan Sineklerin Tanrısı, ikinci dünya savaşı (atom savaşı) 6-12 yaş aralarındaki erkek çocukların güvenli bir bölgeye götürülürken, uçağın düşürülmesiyle başlayan bir hikayeyi konu ediniyor. Başta ben de okurken herkes gibi bir çocuk kitabı olduğunu düşünüyordum ama Asla değil! Yazar, öyle gerçekçi bir dille anlatmış ki öykü ;
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080,4bin okunma
372 syf.
9/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Az önce sevgili
Büşra Sanay
Büşra Sanay
'ın kitapla ilgili bir konuşmasını izledim. İncelememi yazmadan önce bana da bir fikir olur diye düşündüm. Ancak kitabın neredeyse her bölümünde olduğu gibi yine tüylerim diken diken oldu, zaman zaman gözlerim doldu ve gerçekten ağırlaşmış hissettim. Ben bunları sadece okurken ya da dinlerken bu kadar etkileniyorsam,
Kardeşini Doğurmak
Kardeşini DoğurmakBüşra Sanay · Doğan Kitap · 20185,6bin okunma
Reklam
720 syf.
3/10 puan verdi
Merhabalar, bugün sizlere çok fazla abartıldığını düşündüğüm bir kitabın yorumuyla geldim. İlk başta kitabın kurgusu hakkında sizi biraz aydınlatayım sonra yorumlamaya geçeceğim. Hukuk son sınıf (yanlış hatırlamıyorsam son sınıftı) öğrencisi olan Zeliha sıradan üniversite hayatını yaşarken bir gece hiç beklemediği bir olayla karşı karşıya kalır.
İhtilal 1 - Zelzele
İhtilal 1 - ZelzeleBinnur Nigiz · Dokuz Yayınları · 2023389 okunma
Zindanda çektirdiğim fotoğrafın arkasındaki satırlar
Bir güneş için çok can yaktım, namlunun ucu dosdoğru sana bakmaktaydı yine kıyamadım onun yerine her zaman yaptığım şeyi yaptım kendime kıydım. Gece olunca yarasalar yardakçılık ederdi bana bir kartal gibi gecenin çitlerinden geçerdim ölümsüz sayardım kendimi gök kubbe altında ta ki gözlerine vurulana kadar. Öyle bir çile ki bu her gün her gece tekrarlayabilen , uyuyorum rüyalar yalan uyanıyorum insanlar... Bende yeni bir gül aldım elime toprağı sen kokmayan her bir yaprağında gözyaşım olan sonra anladım ki bu senin de suçun değil çünkü hayat bizi sarstı, hırpaladı elbet vardır bir sebebi beni böyle mahvetmenin . Her yağmur yağdığında resmini açıyorum sen seversin yağmuru gerçi ben seni anımsatan her şeyde senin resmine bakıyorum insan zaaflarından vazgeçemiyor işte. Kaybedince sinirlenen bir insandım ben ta ki sana kaybedene kadar keşke her mağlubiyet bu kadar güzel olsaydı ama akıllanmam ben yine olsa yine kaybederim sana , nasıl olsa hırpani bir okşayışla yine uyanırdım yine severdim seni.
Sen çıktın sonra karşıma. Su gibiydin. Güzel. Aydınlık. Kelebek gibiydin. Narin ve kırılgan. Ay gibiydin. Gölgeli ve mahcup. Melek... Bütün kadim kitaplarda bahsedilen meleklerden biriyle karşılaştığımı anladım. Kendim dahil her şeyden ve herkesten vazgeçmek üzere olduğum, günlerin, haftaların, ayların tek bir gün gibi yaşandığı ve artık fark edilmek bile istemediğim zamanlardı artık. İlk defa hiç yalan söylemeden sokuldum birine. O kadar hassastın ki (güzel ve akıllı) ufacık bir yalan bile söylesem hemen anlayacağını, anladığını yüzüme vurmayacak kadar da zarif olduğunu ve bu zarafetin seni solduracak kadar üzeceğini gördüm bir kaç saat içinde. Aynı bir kaç saat içinde söz verdim kendime. Her ne olursa olsun asla yalan söylemeyecektim sana. Çünkü anlamıştım. Melektin sen ve meleklere yalan söylemek günahların en. büyüğüydü! Herkesin masumiyetini yitirdiği bir nokta olur. Daha doğrusu herkesin masumiyeti yitirdiğini fark ettiği bir an. Yoksa aslında eskidir kaybediş. En azından bende öyle oldu. Birdenbire fark ettim. Birdenbire... Seninle karşılaştığım ilk gün anlamıştım ömrümün kırılma noktasında olduğumu. Nedeni senin ışıltın mıydı benim sarhoşluğum mu? Bilemiyorum şimdi.
208 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
"KİMİN KİM OLDUĞUNU ÇÖZEMEDİĞİMİZ ZAMANLAR."
Çoğumuzun çocukluğundan hatırladığı, anne, baba ya da başka büyüklerinden duyduğu masallar, efsaneler vardır. Öyle bir anlatırlar ki size, öyle bir kaptırırlar ki kendilerini, , onlara bakan, bilgi açlığıyla bekleyen birkaç göze, anlattıkları hikayenin gerçek olduğunu ispat etmek isterler sanki. Ben de bir zamanlar o çocuklardan biriydim. Babamın
Luna
LunaBuğra Gülsoy · İnkilap Kitabevi · 2022253 okunma
Reklam
375 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 saatte okudu
Uçurtma Avcısı için Khaled Hosseini’nin çıraklık eseri deniliyor fakat çıraklık eseri olan bir kitap için fazla mükemmel dostluk sadakat ihanet bolca hüzün Kitap iki ana karakterden oluşuyor; Emir ve Hasan. Emir zengin bir ağanın oğluyken Hasan evde çalışan hizmetlinin oğludur. Başlarda güzel bir dostluk hissettirirken öyle bir ihanet okudum ki kanım dondu resmen. Kitabı okurken o kadar çok duygudan duyguya geçtim ki Emir’e mi kızsam Hasan’a mı üzülsem bilemedim. Hasan bu ihanetin bedelini ağır ödedi. Emir ne kadar pişman olsa da yaşanan hiçbir şey geri alınamıyor maalesef ve son pişmanlık da fayda etmiyor. kitap o kadar akıcı ve ders niteliğinde ki kesinlikle herkes okumalı, her yaşta okunmalı kitabı okuduktan sonra şunu daha net anladım; gördüğümüz bir olaya sessiz kalmak, kafamızı çevirip yok saymak o olayı olmamış kılmıyor. o olaya maruz kalan kişiyi, canlıyı orada bir başına kaderine mahkum etmek kesinlikle bir suçtur bana göre ve bunun vicdan yükü çok ağır olur. • siz bir olaya şahit olsanız müdahale edince başınıza bir şey gelme ihtimali olsa, müdahale eder misiniz yoksa kafanızı çevirip gider misiniz?
Uçurtma Avcısı
Uçurtma AvcısıKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2021164,8bin okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.