Açıkçası kitap okumak degildi sanki bu sefer yaptığım. Çünkü öyle cümleler öyle paragraflar öyle sayfalar var ki üzerine saatlerce günlerce düşündüğünüz, sindirmenizin zaman aldığı, kendinize bile soramadığınız, sormaya cesaret edemediğiniz soruların tartışıldığı bir başyapıt. Ama sıkıldığım yerler olmadı mı, oldu. Kitapta o kadar çok karakter var ki hepsi o kadar detaylı anlatılıyor ki bazen kopukluklar oluyor. Beni en çok etkileyen karakter Ivan Karamazov oldu. Kitabı onun için bitirdim desem yeridir. Onun, Tanrı ile ilgili düşüncelerinin anlattığı bölümden etkilenmeyen yoktur bence. Ayrıca kitabın sonuna doğru Ivan' ın hastalığı olaya tam damga vuruyor. Ben, bu 1000 sayfalık kitaptan çok şey aldım. Özellikle nefretin aşkın içinde sevgi kadar büyük rol oynadığını Mitya' dan öğrendim. Seni aptallaştıran sevginin, hırsın ile bir araya gelince neler doğurabileceğini gördüm. Bizim için küçük, basit olan o her detayin, aslında ne kadar önemli olduğunu anladım. Hayatta bazı şeylerin ispatı olmuyor. Senin gerçeğine yalan dedikleri an, onların yalanı senin gerçeğin olmaya başlıyor. Sözün özü, hayat kontrol edemediğimiz, sonuçlarını degiştiremediğimiz bir şey. Varız ve her şeye rağmen yaşıyoruz.. Okuyun..