Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Özden aydın

Özden aydın
@ozdenydn
Sakarya University Computer Programming
İstanbul
Ankara
60 okur puanı
Temmuz 2021 tarihinde katıldı
112 syf.
·
Puan vermedi
Yabancı
Çok uzun zaman önce okumuştum Yabancı kitabını. O zamanlar #varoluşçuluk felsefesini yeni yeni tanıyordum. İlk başlarda Edebiyat dergilerinde ve edebiyata dair internet platformlarında en çok okuduğum isimlerden biri Nietzsche’di. Zamanla öğrendim ki #Sartre, #Camus, #Hegel, egzistansiyalizmin (varoluşçuluk) babası #Kierkegaard... hatta Kafka’nın neden bana gizemli geldiğini bu felsefeyi tanıdıktan sonra daha iyi anladım. • Öğretisel farklılıklar, Varlık, hiçlik, varoluşsal kaygı, hiç hissetme, saçma, absürt, hep bi dünyaya atılmıştık fırlatılmışlık hissi ve kendini hiç bir yere ait hissedememe sorunu. Dünyaya farklı gözlerle bakan bu yazarları okudukça kendi varoluşunuzu da ister istemez sorguluyorsunuz. Ama bir anlam yüklemek bu felsefeye göre doğru olmaz. Çünkü burda her şey anlamsız ve hiç Onların dünyasını anlamaya çalışmak benim için bir zaman sonra gerçekten bir keyfe dönüştü. • Yabancı, Camus’un ilk kitaplarından. Kitapta tüm bu saydığım saçma, ait hissedememe, dünyaya atılmıştık hissi duygularına Mersault’un hayatını okurken tanık oluyorsunuz. Bazı yerler var ki okurken hayat bu kadar akışına bırakılmaz denilecek türden( güldüğüm bile olmuştur. ) Alıntı; Akşam Marie beni almaya geldi, kendisiyle evlenmek isteyip istemediğimi sordu. Benim için fark etmediğini, o isterse evlenebileceğimizi söyledim. Marie evliliğin ciddi bi iş olduğunu belirtti. “Değil” dedim. Aynı biçimde bağlı olduğum başka bir kadından aynı teklif gelse kabul eder miydim, bunu öğrenmek istiyordu. “Elbette” diye yanıt verdim.
Yabancı
Yabancı
#
Albert Camus
Albert Camus
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019111,9bin okunma
Reklam
42 syf.
·
Puan vermedi
Duino Ağıtları
Rilke’yi okumayı hep ertelemiştim. Ta ki tarzının Cahit Zarifoğlu ile benzer olduğunu öğrenene kadar. Zarifoğlu’nun üniversite yıllarında şiirden anlayan arkadaşları ona Rilke gibi yazdığını söyler. O zamana kadar Rilke hiç okumamış olan Zarifoğlu bitirme tezi olarak Rilke’nin tek romanı olan “Malte Laudrids Brigge’nin Notları” nı inceler. • Duino Ağıtları’nı büyük bir merakla okudum. Her bir satırında Zarifoğlu’ndan bir şeyler yakalamaya çalıştım. Gerçekten şekil ve içerik olarak benzer yönler ve bir çok ortak nokta olduğunu gördüm. Keyifle okuduğum bir eser oldu.
Duino Ağıtları
Duino Ağıtları
Rainer Maria Rilke
Rainer Maria Rilke
Duino Ağıtları
Duino AğıtlarıRainer Maria Rilke · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20152,483 okunma
480 syf.
·
Puan vermedi
Dolandırıcı Felix Krull’un İtirafları
Alman edebiyatından ne okuduysam sevmiştim. Bu kitabı da beğenerek, eğlenerek okudum. Kitabımız Dolandırıcı Felix’in kahramanın dilinden nasıl dolandırıcı olduğunu anlatıyor. Bir zamanlar şarap üreticisi olan babası ve ailesiyle zengin, mutlu, rahat bi hayatları varken bir zaman sonra Felix’ in hayatı istediği gibi gitmez ve kendini Paris sokaklarında bulur. • Hikaye anlamında basit, çözülmesi kolay olaylar gerçekleşiyor. Ancak Yazar bu basit olayları insanı kitabın içine çekercesine anlatmış ve kurgulamış. Anlatımı o kadar kuvvetli ki bi ara “Yönetmen olsam ve bu kitabın filmi çekilse her bir sahneyi nasıl çekeceğimi biliyorum” diye düşünmedim değil. Bu arada Felix in kelime anlamını da paylaşmadan edemeyeceğim. • Felix: Latincede mutlu, şanslı, başarılı kutsanmış anlamına gelmektedir. Bu tanımdan sonra kitaptaki Felix’i artık siz düşünün
Dolandırıcı Felix Krull'un İtirafları
Dolandırıcı Felix Krull'un İtiraflarıThomas Mann · Can Yayınları · 2014128 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
198 syf.
·
Puan vermedi
Yüzbaşının Kızı
Araştırmalarım sonucunda Puşkin’in yazdığı bu kitap hakkında bazı olumsuz yorumlara rastladım.Kimileri Puşkin kitabı yazmış olmak için yazmış,Rusların o zaman içinde bulunduğu savaşı malzeme olarak kullanmış, çok büyük beklentilere girmeyin gibi olumsuz yorumlar... Bu yorumlara kesinlikle katılmıyorum.Bir yazar savaş olsun istemez tabi ama varsa da bunu tabi ki malzeme olarak ele alacaktır.Sonuçta bir felsefe kitabı okumuyorsunuz.Elinizdeki bir dünya klasiği ve Rus edebiyatı.Yazıldığı yıl belli, o yıllarda yaşanan savaşlar vs.Her şey az çok tahmin edilebilir. • Anlatım kahraman bakış açısı ile yapılmış.Tamamiyle sade,gerçekten Puşkin anlatmak istediğini hiç kasmadan pat pat pat yazmış.Akıcı bi gidişatı var elinize aldığınız da çabucak bitirebilirsiniz. • Sadece şu konuda eleştirmek istiyorum. Kitabın arka yüzünde“Eser Rusya’nın savaş yıllarında geçen aşkın geri planında pugaçov ayaklanması var.“diye bahsedilmiş ama bana daha çok kitapta anlatılan savaşın geri planında aşk var gibi geldi.Çünkü daha çok asker,Çar,ulaşım sorunu,düzmece Çar oyunları gibi konular daha baskın ve fazla.Tüm bunların geri planında babası tarafından askerlik yapmaya gönderilen gencin yüzbaşının kızıyla tanışması sonucu içine düştüğü aşk yer alıyor gibi.Belki de gencin aşk psikolojisinin içine tam giremedim bu yüzden de böyle algılamış olabilirim.Onun dışında bir klasikten aldığım aynı tadı aldım gerçekten
Yüzbaşının Kızı
Yüzbaşının Kızı
Aleksandr Puşkin
Aleksandr Puşkin
Yüzbaşının Kızı
Yüzbaşının KızıAleksandr Puşkin · İletişim Yayınları · 201629,3bin okunma
148 syf.
·
Puan vermedi
Yaşlı Adam ve Deniz
Hemingway’i ilk defa şu hikayesiyle tanımıştım. “Satılık bebek patikleri hiç kullanılmadı” Bu kısacık cümlede bile hikâyeciliğinin gücünü görüyoruz. Benim için çok ayrı bir yeri olan Paris’te geceyarısı filminde anlatılan bir çok sanatçının arasında o da anlatılıyordu . Yaşlı Adam ve Deniz’i ilk olarak bu filmi izledikten sonra okudum. •
Yaşlı Adam ve Deniz
Yaşlı Adam ve Deniz
Ernest Hemingway
Ernest Hemingway
Eser için bir azmin, sabrın ve vazgeçmemenin öyküsü diyebiliriz. Büyük balığı yakalamak için günlerce denizde olan yaşlı, usta bir balıkçı... bu süre içinde teknesi onun tek evi. Rüyalarını gördüğü, dualarını ettiği, tekrar eski başarılarına dönmek istediği tek yer. Okurken sizde onunla birlikte o güçlü başarı istediğini hissedeceksiniz. Alıntı; “Ama insanoğlu yenilgi için yaratılmamıştır, dedi. İnsan yok edilebilir ama yenilemez."
Yaşlı Adam ve Deniz
Yaşlı Adam ve DenizErnest Hemingway · Bilgi Yayınları · 202332,1bin okunma
Reklam
256 syf.
·
Puan vermedi
palyaço
Palyaço, savaş sonrası Almanya’yı zengin bi ailenin oğlu olmasına rağmen meslek olarak palyaçoluğu seçen Heinrich üzerinden anlatır. Burjuva toplumunun dar kafalılığı ve geri kalmışlığından bahseden yazar aslında bu toplumun içinde kendine yer bulamayan ayrı bir çizgide yürüyen bireyin yalnızlığını vurguluyor. • Heinrich doğacak çocuklarını katolik terbiyesiyle büyütmek istemez ve sevgilisi tarafından terk edilir. Kitap bu yönüyle de bir çok eleştiri almış ve Yazar din karşıtı olmakla suçlanmış. • Okurken, palyaçonun yaptığı makyajın ardında O yalnızlığın acılarını, umutlarını, isteklerini hayatın gerçeklerini göreceksiniz.
Palyaço
Palyaço
Heinrich Böll
Heinrich Böll
Palyaço
PalyaçoHeinrich Böll · Can Yayınları · 20191,513 okunma
415 syf.
·
Puan vermedi
Nietzsche Ağladığında
Psikoanalizin yeni oluştuğu yıllardır. Bir gün Lou Salome, doktor Breuer’dan Nietzsche’yi onun farkına varmadan tedavi etmesini ister. Böylece Breuer ve Nietzsche “baca temizleme” adını verdikleri psiko terapi seanslarına başlarlar. Bir nevi birbirlerinin yerine geçip kendilerini tedavi etmek isterler. Bence kitabın ismi bu terapinin sonunda anlam kazanıyor. Nietzsche ve Breuer’un hissettikleri duygular, yaşadıkları hayal kırıklıkları (özellikle Nietzsche ‘nin) onları çok derin düşüncelere itiyor. Ayrıca kitapta Freud’un ilk doktorluk yılları da anlatılıyor. Bu yönden de gerçekten enfes bir kitap. Amor Fati (yazgını sev!)
Irvin D. Yalom
Irvin D. Yalom
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202352,4bin okunma
176 syf.
·
Puan vermedi
Olma Sanatı
Bir kitap gibi değil de daha çok bir ders gibi okuduğum, okudukça kendimi de zaman zaman analiz ettiğim öğretici bir süreç geçti benim için. • İnsanın hayata bakış açısı değişime uğrayabilir. Değişimden korkmamak gerek. Korkmak yerine aksine değişimin kişiye çok iyi geldiği kanısındayım. Her insan bunu yaşamaz belki ama bir kere o aydınlanmayı yaşadığı zaman da tekrar eskisi gibi olmayacaktır. Hırslarımız, tutkularımız, isteklerimiz, sahip olma çabamız, (bir nesne ya da bir insana sahip olma çabamız), duyduğumuz sevgi, aşk, kazandığımız para, yaşadığımız toplum, egomuz, benliğimiz, farkındalığımız, zekamız, acılarımız, çabalarımız, amaçlarımız, yalanlarımız, konuşmalarımız, davranışlarımız, kendimiz, bizi biz yapan ne ise onun sorgulandığı bir kitap. Sonunda da Ben ne yapıyorsam oyum diyerek çok güzel bir ders veriyor. insanlığa dair bir çok davranışı Freud’dan örneklerle açıklamış Erich Fromm. Toplum içinde var olma çabamızı bizden daha iyi anlamış. İnsanlara, hayata dair içinde tutamadıklarını dobra bir şekilde söylemiş. O yüzden bu kitapta bir yazarı anlamaya çalışmanın dibini yaşadım diyebilirim ama bu tek bir kitabıyla olmayacaktır. • Ana fikir olarak kitabın son kısmından örnek vereyim; Eleştirel, sorgulayıcı düşünme yapımızı geliştirdiğimiz de bir şeylere sahip olmaya çalışmaktan vazgeçiyoruz. Bu zeka, eğitim ve yaş meselesi değil, karakter meselesidir. Sahip olma yaşam tarzında slogan bu iken “Ben neye sahipsem oyum” Aydınlanmayı yaşadıktan sonra “Ben ne yapıyorsam oyum” veya “ Ben neysem o’yum a dönüşüyor.
Olma Sanatı
Olma SanatıErich Fromm · Say · 2017986 okunma
Geri114
219 öğeden 211 ile 219 arasındakiler gösteriliyor.