Şu hezeyanlarımı iyileştirmek babında, beni adam edecek iyi bir yerli ilaç bilip bilmediğini sordum o İspanyol’a, olur ya. Kafam beni feci şekilde hırpalıyordu. Ancak o bu tür şeylerin adının bile anılmasını istemiyordu. Sömürgeci bir İspanyol için garip derecede Afrika-düşmanıydı, o kadar ki, tuvalete gittiğinde, muz ağacı yapraklarını kullanmayı bile reddediyordu ve elinin altında, o iş için hazır kesilmiş, koca bir tomar Boletin de Asturias tutuyordu, özel olarak. O da gazete okumuyordu, yine tıpkı Alcide gibi.
Ölüler beni serinliğe yakıştıramaz
çünkü hiç kimse çıkmak istemez bu mevsimden dışarı
çünkü bitkinliklerini günden saklar ekinler ekinler
çocukların en rahat uykuları
gece ayakları kokan bir adam gibi gelir
eşiklere oturmuş aya doğru çocuklar
o serin bereket gölgeleri çocuklar
yani çocuk o güzel tüccar
yorgunluklar alıp kargılar dağıtan
geceye karanlıktan önce gelen çocuklar
bu şaşkınlığı çünkü gece uyuyamaz
sanki ne kalmıştır çocuklara isa'dan
ölüler beni ölüme yakıştıramaz
gibi hala saçlarımda tozlu bir akşam.
(1962)
İsmet Özel
Merhaba arkadaşlar. İyi bir hafta sonu geçirmeniz dileğim devam ediyor. Yeniden bayramımız, şimdiden kutlu, mutlu, huzurlu, kazasız belasız geçsin diyerek tekrar bayramlaşmayı da ihmal etmeyelim. Şimdi Freud okuma serimize devam edelim: 50 sayfadan ve karşılıklı birer mektuptan oluşan bu eseri de geride bıraktık. Dora sonrası biraz zihin
2019 Ankara Davet Sempozyumu kitabı bitti. Güzel şeyler olmakla beraber bana bazı şeylerin tekrarı gibi geldi. Tabi zamanında bu konuya dair çok okudum diye de olabilir, bilmiyorum. Bazı maddeleri buraya yazayım. En son da birkaç anektodla bitirmiş oluruz.
1- Daveti yapacağın toplumu tanımak.
2- Güzel konuşmak, Dile vukufiyet
3- Davete talip
Onu ne kadar güzel sevdiğin bakışlarından belli oluyordu. Kalbini geçtim, bir adam bir kadını bakışlarıyla bile bu kadar özel sevebilir mi sorusunun cevabını bana,
Ona olan bakışın verdi....