"Çalışan kadın"ı ikinci sınıf addetmekten yavaş yavaş vazgeçilmesinin ardında yatan en önemli faktör, ev hanımlarının işini kolaylaştıran icatların yaygınlaşmasıydı. Katıldığım televizyon programlarından birinde yirminci yüzyılın en önemli icadının buzdolabı olduğunu belirttiğimi ve buna şaşıran Özge Uzun'a "Eğer buzdolabı olmasaydı şu anda karşımda oturuyor olamazdınız" dediğimi hatırlayanlarınız olacaktır. O gün havada kalan bu açıklamayı; Coen-Pirani, Leon ve Lugauer ile Cavalcanti ve Tavares gibi ekonomistlerin çalışmalarıyla desteklemek mümkün. Ve şu cümleyi kurmak da: Elektrikli ocak (1892), süpürge (1901), tost (1909), kahve (1884), bulaşık (1886) ve çamaşır makineleri (1908), buzdolabı (1913), blender (1922), mikser (1908), derin dondurucu (1947) ve mikrodalga (1967) gibi aletler ve donmuş ve hazır gıdalar olmasaydı bugün kadınların büyük çoğunluğu hâlâ evde kocalarının yolunu bekliyor olurdu.