Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Özge Güven

İnsanların en zayıf tarafları, sormadan, araştırmadan, düşünmeden, kafalarını patlatmadan inanmak hususundaki hayret verici temayülleridir. Dünyadaki yalancı peygamberleri yetiştirmek ve beslemek için en iyi gübre, işte bu bilmeden inanmak için çırpınan kalabalıktır.
Sayfa 200 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ne değerli oluyor elde edemediklerimiz. Bir kere de elde ettik mi, başka şeye yöneliyor tutku. Dinmez, onulmaz bir susuzlukla bağlıyız yaşama.
En küçük memurundan tut, subay çevrelerine kadar hala hepsi kibirli, azametli ve dar görüşlü. Konumlarına göre görüntü değişiyor sadece, içerik aynı. Bizim artık annelerimiz ve büyükannelerimiz gibi düşünmediğimiz İçlerinden birinin bile aklına geliyor mu sanıyorsun? 'efendim aşağı efendim yukarı' diye etraflarında dört dönüp duran kadınlardan değil de artık kendi kendimizin efendisi olduğumuzun, kısacası eski kölece anlayışları rafa kaldırdığımızın farkındalar mı sence?
Sayfa 32 - iş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Nerden bilebilirdi insanoğlu? Varlığının sonuçlarını
Sayfa 305 - Doğan kitapKitabı okudu
Flaubert'in keşfi dünyanın geleceği için Marx'ın ya da Freud'un en sarsıcı düşüncelerinden çok daha önemlidir. Çünkü gelecek, sınıf mücadelesi ya da psikanaliz olmadan da hayal edilebilir; ama bilgisayarlara kaydedilen, kitle iletişim araçlarıyla yayılan basmakalıp fikirlerin pek yakında özgün ve bireysel bütün düşünceleri ezecek, böylece Modern Çağ'daki Avrupa kültürünün özünü boğma tehlikesi taşıyacak bir güç halinde önlenemez bir biçimde yükselmesi olmadan hayal edilemez
Sayfa 152 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Milan Kundera
Roman hayali kişiler üzerinden görülen varoluş üzerine bir fikir yürütmedir
Sayfa 84 - Can YayınlarıKitabı okudu
Ölüm görünmez olur. İnsan ırmakları, bülbülü, kırlar arasından geçen yolları kafasından çıkaralı epey bir zaman oldu. Artık kimsenin bunlara ihtiyacı yok. Yarın doğa gezegenin yüzünden silindiğinde, bunu kim fark edecek? Octavio Paz'ın, Rene Char'ın takipçileri nerede? Büyük şairler nerede? Kayboldular mı, yoksa sesleri duyulmaz mı oldu? Ne olursa olsun, bir zamanlar şairler olmadan düşünülemeyen Avrupa'mızda muazzam bir değişim bu. Ama eğer insan şiire olan ihtiyacını kaybettiyse onun yokluğunu fark eder mi? Son, mahşeri bir patlama biçiminde gelmez. Belki de sondan daha sessiz sakin bir şey de yoktur.
Sayfa 49 - Can YayınlarıKitabı okudu
- Bu yolu sever misiniz - Çok. Bazen elimde bir kitap bir sıraya otururum. Ama rahat bırakmazlar. Ne çok delikanlı vardır burda bilseniz. Laf atarlar. O zaman insana dünyada en kötü şey kadın yaratılmakmış gibi gelir.
Sayfa 76 - Can YayınlarıKitabı okudu
Deniz insanların hayatını düşündürmediği için hayal gücümüzü tazeler; öte yandan ruhumuzu şenlendirir, çünkü tıpkı ruhumuz gibi sonsuz ve aciz istek, sürekli düşüşlerle bölünen hamle, ebedi ve tatlı yakınmadır. Lisanın aksine nesnelerin izini taşımayan, bize insanlar hakkında hiçbir şey söylemeyen, ama ruhumuzun hareketlerini taklit eden müzik gibi büyüler bizi. Denizin dalgalarıyla birlikte kabaran, onlarla birlikte yatışan yüreğimiz bu sayede kendi zaaflarını unutur ve kendi kederiyle denizin kederi arasındaki mahrem uyumda teselli bulur, kendi kaderiyle dünyanın kaderi birbirine girer
Sayfa 150 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Bizi mutlu eden insanlara minnet duyalım; onlar ruhumuza çiçek açtıran sevimli bahçıvanlardır. Ama fesat ya da sadece kayıtsız kadınlara, bizi üzen zalim dostlara daha da çok minnet duyalım. Onlar şimdi tanınmaz enkazlarla kaplı kalbimizi kasıp kavurmuş, ağaçların gövdelerini kökleyip narin dallarını parçalamış, ama tahripkar bir rüzgar misali, aynı zamanda hasadı belirsiz iyi tohumlar da ekmişlerdir.
Sayfa 128 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İrade sahibi olmayı arzulamak yetmiyordu. Gerekli olan şey, zaten iradesiz mümkün olmayan bir şeydi: Amaçlamaktı
Sayfa 98 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Bazı esprili, şefkatli, doğal bir seçkinliğe sahip, ama alenen hiçbir ahlaksızlıkta bulunmasalar ve tek bir ahlaksızlığa yatkın insanlarla hayat tuhaf şekilde kolay ve hoştur. Esnek, esrarengiz bir yanları vardır. Ayrıca sapıklıkları, gece bahçelerde gezinmek gibi, en masum eylemlerine bile bir çeşni katar.
Sayfa 46 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Hayata öyle çok taahhütte bulunuruz ki, bir an gelir! Hepsini yerine getirmeye gücümüz kalmadığını hisseder, mezarlara döneriz
Sayfa 11 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Benim de bir özel hayat eşiğim vardı, ne kadar içersem içeyim sadece kendime sakladığım acılarım vardı. Hususi acılar, kamuya kapalı, üzgünüz, sürücünüz bu acının biçimini desteklemiyor.
Sayfa 44 - İletişimKitabı okudu
Müptezeller, alkolikler, berduşlar
Kullanıcıların çoğu otun alışkanlık yapmadığını iddia eder, doktorlar ise yaptığını. Bence iki taraf da yanılıyor, çünkü yanlış sorunun cevabını arıyorlar. Otun bir çeşit alışkanlığı var ama bu ne alışkanlık yapar manasına geliyor ne de yapmaz. Otun alışkanlığı ikame edilebilir bir alışkanlıktır. Ot alışkanlığını alkolle ikame edebilirsiniz ya da kafanızı güzel yapacak başka bir şeyle, ex'le, kokainle, rojla. Bir esrarkeşi alkolik yapabilirsiniz ama bir alkoliği kolay kolay esrarkeş yapamazsınız, söylemek istediğim bu kadar basit. Asıl mesele ise şu, eğer ağır cigaratörseniz bağımlılık döngüsüne girmişsiniz demektir, cigara olmaz da başka bir şey olur, bu dünyanın müptezeller hanesine bir kişi daha yazılır.
Sayfa 101 - İletişimKitabı okudu
Çukurun dibinde olduğunu bilirsin çoğu zaman ama keyfin yerindedir. Çünkü seni ilgilendiren küçük zaferler ve düş gücüdür. Dünya nimetleri onların olsun dersin. Elli metrelik yatlar! Havuzlu villalar, palmiye ağaçları, güzel kadınlar ve yıllanmış şaraplar ilgini çekmez. Çünkü seni ilgilendiren sevinç, neşe, ruh, aşk ve danstır acılardan önce ve acıların içinde. Çünkü seni ilgilendiren güçlü bir yaşama arzusu ve keşfetme arzusudur nalları dikip de toprağın altına girmeden evvel, doyasıya yaşamaktır seni ilgilendiren.
Sayfa 103 - İletişim yayınlanırKitabı okudu
Reklam
Sevgi dediği şey hakikatte musallat bir fikirdi. O ancak elde etmekten hoşlanan insandı. Bir de kaybedeceğini anladığı zaman sevebilirdi.
Sayfa 316 - Dergah yayınlarıKitabı okudu
On dakika, hatta beş dakika, üç dakika üzerinde düşünmek her işi gülünç yapabilir. Herhangi bir şeyi mantığın dışına çıkarmamız için ona biraz dikkat etmemiz kafidir.
Sayfa 250 - Dergah yayınlarıKitabı okudu
Bu daima böyledir. Hadiseler kendiliğinden unutulmaz. Onları unutturan tesirlerini hafifleten, varsa kabahatlilerini affettiren daima öbür hadiselerdir.
Sayfa 61 - Dergah yayınlarıKitabı okudu
Belki de şahsiyet dediğimiz şey bu, yani hafızanın ambarındaki maskelerin zenginliği ve tesadüfü, onların birbiriyle yaptığı terkiplerin bizi benimsemesidir.
Sayfa 54 - Dergah yayınlarıKitabı okudu
Ne kadar garip mahluklarız? Hepimiz ömrümüzün kısalığından şikayet ederiz; fakat gün denen şeyi bir an evvel ve farkına varmadan harcamak için neler yapmayız?
Sayfa 29 - Dergah yayınlarıKitabı okudu
Eski şapkalarımız, ayakkabılarımız, elbiselerimiz gün geçtikçe bizden bir parça olmazlar mı? Onları sık sık değiştirmek isteyişimiz de bu yüzden değil midir? Yeni bir elbise giyen adam az çok benliğinin dışına çıkmışa benzer: kendinden uzaklaşmak, ona değişikliğin arasından bakmak ihtiyacı, yahut "ben artık başkasıyım" diyebilmek saadeti.
Sayfa 16 - Dergah yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Niçin hayatının bu en büyük arzusunu, şimdiye kadar belki yine içinde, fakat en gizli yerlerde saklı duran bu arzuyu, hapsedildiği yeri parçalayarak ortaya çıkar çıkmaz, öldürmeye mecbur kalıyordu?.. Niçin? Kimin için?..
Sayfa 82 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Ömrünün bu en güzel gecesini, ömrünün bu en korkunç gününün takip etmesi mi mukadderdi? Neydi bu içinden çıkılmaz meseleler? Neydi bu mavi göğe veya sevgili bir yüze bakmayı zevk olmaktan çıkaran hisler ve üzüntüler?..
Sayfa 81 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Kuvvetli, kararlı bir babamız olsun, bize neyi yapıp neyi yapamayacağımızı söylesin isteriz. Niye? Neyi yapıp neyi yapamayacağımıza, neyin ahlaklı ve doğru, neyin ise günah ve yanlış olduğuna karar vermek zor olduğu için mi? Yoksa suçlu ve günahkar olmadığımızı işitmeye her zaman ihtiyaç duyduğumuz için mi? Bir baba ihtiyacı her zaman mı vardır, yoksa kafamız karıştığı, dünyamız dağıldığı, ruhumuz daraldığı vakit mi isteriz babayı
Sayfa 115 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Göğe çıkıp yıldızların ışıltısına ulaşmak yerine, şimdi üzerinde uyuduğumuz toprağın içine girmeyi hayal etmemiz doğru muydu?
Sayfa 17 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Romeo ve Juliet
Ah! Romeo, Romeo! Neden Romeo'sun sen? İnkar et babanı, adını yadsı! Yapamazsan, yemin et sevdiğine, Vazgeçeyim Capulet olmaktan ben
Sayfa 39 - Hasan Ali Yücel klasikleriKitabı okudu