Başımıza gelen can yakıcı bir olay neticesinde, durumu kabullenmeyişimiz, hayatımızın büyük bir kısmına zarar verebilir. Halbuki insanın fıtratı alışmak üzeredir. İyi ya da kötü başımıza her ne geldiyse bir süre sonra alışırız, başka türlüsü çok zor olurdu bu örnekte olduğu gibi.
Kimse bize söz vermedi, hayatın sıkıntısız geçeceğini, sevdiklerimizi günün birinde kaybetmeyeceğimizi söylemedi. Üzülmek, özlemek, acı çekmek doğal ve insani duygulardır. Bu duyguları yaşamakta hiçbir sorun yok. Önemli olan, başına geleni kabullenmen. İyi ya da kötü ben bunu yaşadım, şimdi ne yapacağım, yoluma nasıl devam edeceğim sorusunu sorabilmek.
Bir öbür dünyayı özlemek yerine Budizm’in yoğun olarak odak noktası, yaşanan an üzerinedir ve eylemlerinizin (karma) sonuçları olduğu konusunda bir farkındalık geliştirmek yoluyla, bizi hayatın getirdiği her türlü sorunla yüzleşmeye hazırlar.
dusunbil.com/budizm-bir-din-...
Keza, kaç kuşumuz varsa o kadar özgürüz ya
Kuş olmak da yetmiyor bazen
Kanat taşıdığını, uçabileceğini de bilmek gerek
Ve delip geçmeyi düşlediğin gökyüzünü özlemek
Evet, huzur bir mucizedir
Kalbinden başka taşkınlığın, sihrin yoksa şayet