Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.2
Okuduğum en güzel kitaplardan. Deniz üzerinde kahramanlarla beraber hiç inmeden yolculuk yapıyorsunuz, çeşitli çeşitli fırtınalara yakalanıyorsunuz, ayı balığı avlıyorsunuz, vahşetin ve şiddetin en çılgın en doğal halini yaşayıp yeri gelip Kurt Larsen ile entellektüel,felsefi, sosyal ve dini tartışmalara giriyorsunuz.Kurt Larsen, ölümsüzlüğe yani ahirete inanmayan biri olarak, kendi içinde ve kendi söylemlerinde tutarlı, güçlü ve karizmatik bir kişilik. Çünkü tek dünyası var ve o tek dünyada özveri diye başkalarına yapabileceği fedakarlıkların tekrar kendisine ahlaksızlık olarak döneceğine inanıyor. Çünkü geçici kazanımlarla yaşıyor, onun dünyasında vicdan yok.Zaten bir hayvan gibi yaşadığını söyleyerek bu durumu temellendirmeye çalışıyor.
Dİğer kahraman Wan Weyden'in geçirdiği ruhsal ve fiziksel değişimleri de adım adım izliyorsunuz. O değişim geçirse bile beni en çok etkileyen olay, düşmanı kendi eline düşüp de intikam fırsatı doğmasına rağmen, vicdanının sesinin kaybolmaması, özünü kaybetmemesi oldu. Mutlaka okumalısınız
Nietzsche ilk yapıtı sayılabilecek olan Tregedyanın Doğuşu’nda başlayıp son yapıtlarından birisi olan Wagner Olayı’nda da Wagnerle sonlandırmaktadır. Yazar Wagner ile başlayıp Wagner ile son bulmaktadır. Tregedyanın Doğuşu ile birlikte yazar kısmen de olsa Wagner eleştirilerini sunmakta aynı zamanda müziğe ve operaya yeni bir bakış açısı yeni
Savaşta yanlışlıkla ağabeyini öldüren ve bu olaydan sonra kılıcını elinden bırakıp kendini adil yargılamaya adayan Virata, kader ve empati anlayışının çok ötesine giderek müthiş bir özveri ve yaşamın anlamını bulma çabasıyla gerçeklerle yüzleşir. Kişinin kendi veya başkasının kaderini bazen bir bakışla veya bir adımla doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyeceğini gözler önüne seren, yazarın sorgulamaya yönelten az bilen bir başyapıtıdır.
Hepimizin bir uzun hikâyesi vardır. Bazı benzerlikleri dışında her biri kendine özgüdür üstelik. Mustafa Kutlu birbirine tam olarak benzemez hikâyelerimizin esrarlı âlemine dalmış bir yazar. Modern bir anlayışla yazdığı klasik öyküleriyle edebiyatımızda hak ettiği bir yere sahiptir. Hem de çokça yıllardan beri. Uzun Hikâye adlı eseri onun önemli
Bana sorulan soruları eylemlerimle yanıtlamaya çalışıyorum.
Nuri Pakdil’in Otel Gören Defterler serisinin dördüncü kitabını da okudum. Kitabın ismi Simsiyah. Kitapta yine diğerlerinde olduğu gibi ağırlıkla sükûnetsizlik eleştirileri var. Şimdiki oteller Nuri Pakdil’in şikayet ettiği gibi değil. Odaya bir giriyorsun, sanki dünyayla alakan kesiliyor. Ne ayak sesi, ne insan.
İşte Simsiyah kitabından altını
Seher ve Devran'ın meyvesi (çocuğu) Leylan..
Nedense içimde hikaye kitaplarından sonra(Seher,Devran) yazarın romanı Leylan'ın başarısız olacağı kaygısı ile başlamıştım kitaba.Çünkü bir roman yazmak için büyük bir özveri gerekiyor.Sanırsam bu romanda yazar bunu başarmış.Ve o yüzden başlık olarak "Seher ve Devran'ın meyvesi (amiyane tabiriyle) çocuğu Leylan" demeyi seçtim.Son sözünde de belirttiği üzere gerçekten birçok deneme yapmış ve bence gayet başarılıydı.Sonlara doğru gerçekleşenler için gözyaşlarımı tutmakta zorlandım.Roman sizi sürükleyip içine dahil ediyor.Ve de en hoşuma giden tarafı günümüze çok yakın zamanlarda gerçekleşen olayların çeşitli karakterlerle romana dahil olmasıydı.Öte taraftan romanın felsefik yanı da hiç azımsanmayacak derecede ağır basmakta.Yazar yeri geldiğinde mutluluk kavramını anlatıyor yeri geldiğinde geleceğin dünyasına teknolojinin sağlayacağı projeksiyonla bakıyor.Kitabın neyi anlattığını okuyup görmenizde fayda olacağını düşünerek karakterlerle ilgili analizimi veyahut konuları "spoiler" olmaması niyetiyle anlatmıyorum ancak kesinlikle okumanız gerek diyorum.Teşekkürler.
