Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sehpa (سهپا)
Bu kelime Farsça iki kelimenin birleşmesinden oluşmaktadır. Eski zamanlarda sehpalar üç ayaklı idi. Farsça üç anlamındaki “se” (سه) kelimesiyle ayak anlamındaki “pa” (پا) kelimesinin bir araya gelmesiyle bu kelime doğmuş oldu.
Sayfa 97 - SüedaKitabı okudu
İsrail bu kadar az nüfusla nasıl dünyayı etkiliyor
Toprağının genişliği ve nüfus sayısı bu kadar az olan bir ülkenin, dünya siyasetinde böyle bir rol oynaması pa- radoksal görülebilir. Bunu anlamak için, çok önemli olmasına rağmen, üç kıtanın kavşağındaki İsrail'in stratejik konumunu ileri sürmek yetmez. Haim Weizmann, Britanyalı muhatapla- rina, "Yahudi bir Filistin, İngiltere için,
Sayfa 175
Reklam
Stendhal'dan Balzac'a, Tolstoy'dan Thomas Mann'a Avru­ pa'nın gerçekçi roman geleneğinin başarılarından biri de ka­ rakterle bağlamın birlikte örülüşünü göstermesidir. Bu tür kurgularda karakterler karmaşık bir karşılıklı bağımlılık­ lar ağında yakalanmış halde sunulurlar. Kendilerinden daha büyük toplumsal ve tarihsel güçler tarafından oluşturulur ve yalnızca bölük pörçük farkında oldukları süreçlerle şe­ killenirler. Ancak o güçlerin elinde oyuncak oldukları anla­ mına gelmez bu. Aksine, kaderlerinin çizilmesinde aktif rol oynarlar. Ama bütün gerçeklik, etraflarından yalıtılmış bir halde yaşayan bir iki büyük adamın babayiğitliği eksenin­ de de dönmez. George Eliot'ın ifadesiyle, hiçbir özel hayat kendinden daha geniş bir kamusal hayatın etkisinden mu­ af değildir. Gerçekçi roman bireysel hayatları tarihler, top­ luluklar, akrabalıklar ve kurumlar açısından ele alma eğili­ mindedir. Benlik bu çerçevelerin içinde görülür. Bir edebi­ yat eserinin ortaya çıkışında yazarının haricinde de etkenler olması gibi, gerçekçi bir karakterin oluşumunda pek çok et­ ken vardır. Gerçekçilik projesiyle modern roman arasında­ ki farklardan biri de budur. Beckett'in Malone Dies'ında [Ma­ lone Ölüyor] ya da Woolfun Mrs Dalloway'inde [Bayan Dal­ loway] olduğu gibi, modern roman tek ve yalnız bir bilinç­ le çıkabilir karşımıza.
Sayfa 74 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Stendhal'dan Balzac'a, Tolstoy'dan Thomas Mann'a Avru­ pa'nın gerçekçi roman geleneğinin başarılarından biri de ka­ rakterle bağlamın birlikte örülüşünü göstermesidir. Bu tür kurgularda karakterler karmaşık bir karşılıklı bağımlılık­ lar ağında yakalanmış halde sunulurlar. Kendilerinden daha büyük toplumsal ve tarihsel güçler tarafından oluşturulur ve yalnızca bölük pörçük farkında oldukları süreçlerle şe­ killenirler. Ancak o güçlerin elinde oyuncak oldukları anla­ mına gelmez bu. Aksine, kaderlerinin çizilmesinde aktif rol oynarlar. Ama bütün gerçeklik, etraflarından yalıtılmış bir halde yaşayan bir iki büyük adamın babayiğitliği eksenin­ de de dönmez. George Eliot'ın ifadesiyle, hiçbir özel hayat kendinden daha geniş bir kamusal hayatın etkisinden mu­ af değildir. Gerçekçi roman bireysel hayatları tarihler, top­ luluklar, akrabalıklar ve kurumlar açısından ele alma eğili­ mindedir. Benlik bu çerçevelerin içinde görülür. Bir edebi­ yat eserinin ortaya çıkışında yazarının haricinde de etkenler olması gibi, gerçekçi bir karakterin oluşumunda pek çok et­ ken vardır. Gerçekçilik projesiyle modern roman arasında­ ki farklardan biri de budur. Beckett'in Malone Dies'ında [Ma­ lone Ölüyor] ya da Woolfun Mrs Dalloway'inde [Bayan Dal­ loway] olduğu gibi, modern roman tek ve yalnız bir bilinç­ le çıkabilir karşımıza.
Sayfa 74 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Hadi annemin mezarını açalım. Bakalım hâlâ babamı seviyor mu? Babam hâlâ ona limonlu parafinli şekerler veriyor mu? "Sus bakalım. Küçük kızlar karışmazlar böyle şeylere." Tamam. Peki. O zaman seni bu yoksul mahallenin karmakarışık mezarlığında bir çukur açıp içine bırakacağım. Üzerindeki bütün giysileri ve inci kolyeyi ve omzundaki melekleri ve gözlerindeki suçluluk duygusunu soyup çıkaracağım. Seni bir kefene bile sarmayacağım. Üzerinde hiçbir şey olmayacak. Kızın, geçmişin, torunun, geleceğin... Seni başının altına bir tahta bile koymadan, hiç de derin olmayan bir mezara gömeceğim. Kuyruksuz köpekler çok geçmeden kokunu alıp gelirler. Eğer damarlarında akan bir gıdım kan varsa ve kalbin hâlâ lezzetliy-se... parça... parça... pa.rça... seni köpekler parçalayacak. Kuyruksuz köpekler
Pes-pâ-ye neyl-i sadr ile server olur mu hiç? Gelmekle semt-i re'se kadem, ser olur mu hiç? Destâr ve cübbe âdeme olmaz kemâl bahş, Giymekle er libasını zen, er olur mu hiç? Kâbil mi bed-güherlerin islahı nush ile, Seng-i siyeh füsûn ile cevher olur mu hiç? TRABZONLU MUALLİM İBRAHİM CÛDÎ Hüseyin ALBAYRAK
Reklam
PEYGAMBER EFENDİMİZ'İN (s.a.v.) NAAŞINI ROMA'YA KAÇIRMAK İSTEDİLER Hicret-i Nebeviyye'nin 14. yılında Çaryar-1 Güzin ve Ehl-i Beyt-i Tahirin, söz birliğiyle, Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) mübarek naaşının bulunduğu kabrin dört tarafına hendekler kazap kargir binalar üzerine eski tarz bir kubbe inşa ederler. Ar dindan
Kublay hakimlerin adedi, sırası, hüküm ve nüfüzu ve maaşları ile imparatorluk nâzırlarının ve müfettişlerinin muhtelif mahkemeleri, merâsim, nâfia [bayındırlık] işleri, savaş, suçluların cezalandırılması, ordu subayları, saray subayları, ticâret ve sanaat hakkında yeni nizamlar kaleme almaları için Lieu-peng-çung ile Hiu-heng'e emirler verdi.
Sayfa 538 - Ötüken Neşriyat, 2. Baskı:2019 - II. CİLT |* Pa-se-pa Tibet’te pek meşhur bir ailedendi. On asırdan beri ataları Tibet Kralı’nın en başlı nazırlarındandılar./Dipnot/
477 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.