bir padişah, müddet-i saltanatında belki her senede, ya cülûs-u hümayûn namıyla veyahut başka bir şa'şaalı cilve-i saltanatına mazhar bazı günleri bayram yapar. Raiyetini, o günde umumî kanunlar dairesinde değil; belki hususî ihsanatına ve perdesiz huzuruna ve has iltifatına ve fevkalâde icraatına ve doğrudan doğruya lâyık ve sadık milletini, has teveccühüne mazhar eder.
Öyle de: Ezel ve Ebed Sultan'ı olan on sekiz bin âlemin Padişah-ı Zülcelal'i; o on sekiz bin âleme bakan, teveccüh eden ferman-ı âlîşânı olan Kur'ân-ı Hakîm'i Ramazân-ı Şerif'te inzâl eylemiş. Elbette o Ramazan, mahsus bir bayram-ı İlâhî ve bir meşher-i Rabbânî ve bir meclis-i ruhânî hükmüne geçmek, muktezâ-yı hikmettir. Mâdem Ramazan o bayramdır; elbette bir derece, süflî ve hayvanî meşagılden insanları çekmek için oruca emredilecek.
Ramazan İktisad Şükür
Sayfa 14 - RnkKitabı okudu
Kuzey lrak'ın Askeri ve Siyasi Tarihi
1903'de gerçekleşen bir diğer isyan Barzan bölgesinde Şeyh Abdüsselam Barzani'nin gerçekleştirdiği isyandır. Böigenin 20. yüzyıldaki tarihine damgasını vurmuş olan
Nakşibendiliğin Halidi konumundadırlar:
Şeyhlik Seyyid Taha el-Nehir tarafından Barzan aşireti lideri Taceddin'e verilince, bölgede önemli bir dini güç oluşturmuşlardır. Barzan aşireti Amadiye yakınlarında; Büyük Zap suyunun sol kıyısında dağlık bir alan Barzan bölgesinde yerleşiktir ve savaşçı bir aşiret olan Barzanlar talanı bir geçim kaynağı haline getirmişlerdir. Bu ailenin liderlerinden Taceddin'in oğlu Şeyh Abdüsselam Arazi Kanunu çerçevesinde aşiretinin yerleşik düzene geçirilmesi söz konusu olduğunda ayaklanmıştır. Abdüsselam'ın asılmasından sonra Barzan aşiretinin liderlerleri tutuklanarak Diyarbakır'a getirilmiş ve bir buçuk sene Diyarbakır cezaevinde tutulduktan sonra Padişah'ın emri ile serbest bırakılmış ve aşiret Süleymaniye, Erbil ve Kerkük bölgesine sürgüne yollanmıştır. Bu arada Şeyh Abdüsselam'ın yerine geçen Şeyh Muhammed ölmüş onun yerini Molla Barzani'nin ağabeyi olan Şeyh 2. Abdüsselam almıştır.
Osmanlı'da tek güç padişahtı; halk onun kuluydu, tüm toprak padişahın mülküydü. Dolayısıyla mevcut toprak sistemine göre
(Tımar toprak sistemi) mülkiyete dayalı ferdiyetçilik yoktu. Çünkü Osmanlı coğrafyasındaki toprak padişahın malıydı, vezir de dâhil herkes padişahın kulu idi. "Kul" olan bir halktan "birey", "eşit vatandaş" yaratmak öyle kolay bir şey değildi.
Saray ve çevresi Devlet'i idare eden bir kadroydu, elit bürokrasisini oluşturan bir yapı. Bunlar da devşirmeydi, halkla bir ilişkileri yoktu. Müslüman tebaa padişah adına toprağı işliyordu, toprağın sahibi değildi. Dersim'de işler daha da karışıktı; toprak padişah adına değil aşiret reisinin adına işletiliyordu, halkta bireysellik zaten yoktu, halk padişahın değil feodal güçlerin kuluydu.
Sayfa 251 - Palme YayıncılıkKitabı okudu
Koçi Bey Risalesi
TAHA AKYOL
...
rüşvet, liyakatsiz atamalar, kuralsızlık, keyfilik, israf, eğitimin yozlaşması bütün çağlarda devletleri ve toplumları bozan faktörlerdir. Koçi Bey’i bu gözle okumak gerekir.
DEVLETTE BOZULMA
Bu yazımda, tarihçi Zuhuri Danışman’ın “Koçi Bey Risalesi” adlı yayınından alıntılar yapacağım. Koçi Bey’e göre, bozulma Kanuni Süleyman
Padişah Sultan II. Abdülhamid Siyonistlerin Filistin'den toprak satın alma tekliflerini reddederken, hükümet de yerleşmeleri önlemek için çeşitli önlemler almıştır. Hariciye vekilliği çeşitli gazetelere bu konuda açıklamalarda bulunuyor ve Siyonistlerin esas amaçlarının ne olduğunu halka anlatmaya çalışıyordu. Ayrıca sefaretlere bu konuda
Sayfa 52 - Motto YayınlarıKitabı okudu
Dedem Sultan Abdülhamit'in Filistin Davası
Yakın zamanda bir gazetede, yeni çıkan bir kitabın tanıtım yazısında "Sultan II. Abdülhamid Hân, Musevilerin Filistin'den toprak alımına izin vermiş." başlıklı bir haber çıkmıştı. Sultan dedemizi kötülemek adına her fırsatı değerlendirmeyi kendilerine asli vazife yapmış olanlar da hemen bu konuyu istismar etmeye kalktılar. Yakın
Motto YayınlarıKitabı okudu
“Ne onlar ne de halkın öteki grupları, milleti padişahsız ve halifesiz kurtarmanın mümkün olduğuna inanıyorlardı. Halife ve padişah düşüncesini itibardan düşürmek gerekiyordu. Biz bunu yavaş yavaş yapıyorduk. Bu yüzden bize küfürler yağdırıyor, dinsiz, vatansız, hain diyorlardı.”
Sayfa 150 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"DAMAT FERİT"
24 Ekim 1918'de İngiliz hükümeti ile mütareke görüşmelerine.....Padişah,heyete,eniştesi Damat Ferit 'in başkanlık etmesini istediğini söyledi. İzzet Paşa,padişahın ,hükümdarlık otoritesini belirtir bir tonla yaptığı bu olmayacak teklif karşısında şaşırıp kaldı...."iyi ama o mecnun biridir" diye bağırdı....... (Mediha 'nın ilk kocası ölünce Abdülhamit, prenses için ....hiç kadın yüzü görmemiş bir koca bulunmasını emretmişti. Londra elçiliğinde katip olan FERİT İstanbul 'a getirilmiş,Mediha sultanla evlendirilmişti....)..sonra Londra Büyük elçiliğini istemişti.......terslenen Ferit evine kapanmış 30 yıl dışarı çıktığını gören olmamıştı..
Sayfa 194 - Damat Ferit 'in gerekirse Londra 'ya gidip kral 5.George 'la görüşmeye ve Türkiye 'nin 1914 ten berri kaybettiği toprakların,hatır için,geri verilmesini istemeye hazır olduğunu söylediği rivayet edilir.Kitabı okuyor
Neyşekera Gerden Ji Ac • Melayê Cizîrî
Neyşekera gerden ji `ac
Dîsa ji reştûzên semed
Qewsên li bala ferq û tac
Keyber reşandin bê`eded
Keyber reşandin bêhisab
Misrî ko dan sîqal û tab
Sed Ristem û Efrasiyab
Devlet Baba Devlet Ana
Benim düşüncelerime ve felsefeme göre Devlet aslında bir yönetim yönetimi elinde bulunduranlar ya toplumlarda uygulamanın başında olanlar ya da uygulamaları bil fiil yapan devlet yöneticileridir .
Devlet en tepedeki Cumhurbaşkanı , Kral, Padişah ile Sultan vb ile o ülkedeki asker hakim, doktor, öğretmen vb dur .
Aslında her biri Devlettir .
Devlet bana göre yönetenlerine bakarak somut sistemin işlerliliği açısından soyuttur .
Devlet en asil ve asıl değer ya da kavramdır .
Düşünene sahiplenine göre en ideal olanıdır .
Burada Plutonun Devlete bakış Açısı budur .En iyisini en genişini en sağlamını, en güzelini düşünmek, istemek ve tesis ve idame edebilmektir tüm hata ve eksilerine rağmen
Bizde Kızıl elma, nizamı alem, turan,
Başkalarında Mega idea olduğu gibi .
KK 
Kemal Kartal
Devlet
Platon (Eflatun)
