''Freud'un bir incelemesini hatırlıyorum.Edna S.Histerik burun felci vakası.tavşan taklidi yapması rica edildiğinde bunu beceremiyordu..Bu olay çoğunlukla acımasız arkadaşlarının arasındayken onda büyük endişe yaratıyordu.'hadi Liebchen,bize nasıl tavşan taklidi yaptığını göster bakalım'sonra hiç utanıp sıkılmadan burun deliklerini
Bir deprem sırasında herkesin panik içinde kaçtığı anlarda metanetini koruyabilmesi,dev avizenin toplantı sırasında düştüğünde yerinden bile kalkmayışı, kendisine Cuma namazında suikast düzenlenmesinden hemen sonraki Cuma'ya gelebilmesi Abdülhamid Han'ın cesaretine dair birkaç numunedir.
Sayfa 152Kitabı okudu
Reklam
Korku beni çaresizlikle dolu bir panik tarafından ele geçirilmiş bir halde bırakıyor... Ciğerlerimin havasız kalması gibi bir panik değil bu, atmosferin kendisinin havasız kalması gibi....
Sayfa 114Kitabı okudu
İşlerin şimdilik böyle işliyor olması, gerçeğin böyle olduğu anlamına gelmez. Buradaki temel konu, bilgisizlik ve bilememektir. Bu bilgisizlik, bizi korku ve endişeye sürükler. Adeta bir panik havası içinde, herkes her an ve her yerde kişisel çıkarlarını düşünmeye, ihtiyaçlarını ön plana almaya çalışır. Böyle bir anlayışa göre (tıpkı hayvanlar aleminde olduğu gibi) herkes (hatta insanın kendisi bile) birbirinin rakibi ve düşmanıdır. Tek hedef her seferinde, kendi payına göz dikebilecek olan bir rakibi yenmek altetmek ve kendini kabul ettirmektir. Bu nedenle hep gizlenmek, olduğundan farklı davranmak, aldatıcı olmak, yalan söylemek, gizli planlar yapmak zorunda hissederler insanlar kendilerini. Çünkü samimi içten, açık dürüst olmak, vermek, sevmek, birinin iyiliğini istemek gibi eğilimler, insanı zayıflatır, rakibe karşı açık verdirir. Ve yenilgiye hazırlar. Aslında içimizdeki evrensel öz, bizde bu gibi özelliklerin oluşmasını sağlıyor. Yani herkesin içinde böylesine dışa açılma arzusu ve deneyimi var. Ama korktuğu, kimselere güvenemediği e kendisini yalnız hissettiği için bu yöntemi hep baskı altında tutmaktadır.
Theodor "gelecekteki cellat" olmayla "gelecekteki kurban" olmanın aynı derecede aşağılayıcı olduğunu gördü, böyle değerlendirecek olursa, bu nesilde ya da bir sonrakinde terörün yaratıcısı ya da kurbanı olmaktan çekinenlerin neredeyse eşdeğer bir korku ve hatta panik duyduklarını anladı. Sanki insan olmanın her iki koşulunda da (kurban ya da cellat), (kökenleri karanlık olan) eşdeğer bir utanç vardı, bu utanç simetrik ve orantılıydı. Eş olmanın bir başka biçimi.
"hayat tökezlemelerle geçti de, hâlâ düşmedim, değmedim yere. kalbim sen hâlâ burada mısın? şol bedende, gurbette mi, sılada mısın? alkol, taşikardi, panik atak maceran bir gün tıp dergilerini çalkalayacak. kalbim, sen hâlâ burada mısın?"
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.