Bütün aile her gün bir arada olduğu sürece, paranın ne önemi vardır?
8.Bölüm * Tüketim toplumundaki genel görüş, tüketimin insan ve çevre üzerindeki etkilerini göz önünde bulundurmaksızın, kendimizi meşgul etmek için bir ulusal politika sorunu olarak tüketmeye devam etmemiz gerektiği yolundadır. Bu tavır çok ciddi boyuttadır. Yayınlanan haber programları, tatil sezonunda alışveriş bölgelerinin yer aldığı sahneleri
Reklam
Bütün aile her gün bir arada olduğu sürece, paranın ne önemi vardır?
"Entelektüel özgürlük maddiyata dayanır. Şiir de entelektüel özgürlüğe bağlıdır. Ve kadınlar, sadece 200 yıldan beri değil, oldum olası, ezelden beri yoksul olmuşlardır. Kadınlar, her zman Atinalı kölelerin çocuklarından daha az özgürlüğe sahip olmuşlardır. Bu da onların şiir yazma konusunda hiç şansları olmadığını gösterir. İşte ben o yüzden paranın ve kendine ait bir odaya sahip olmanın önemi üzerimde o kadar çok durdum." "Umarım allem eder kallem eder ve seyahat edecek, aylak aylak dolaşacak,dünyanın geleceği ve geçmişi üzerinde kafa yoracak, kitaplar üzerine hayaller kuracak, sokak köşelerinde avarelik edecek ve düşüncelerinizin oltasını o nehrin akıntısına sarkıtacak kadar para edinirsiniz. Sizi kesinlikle kurmaca edebiyatla sınırlıyor değilim. Beni mutlu etmek isterseniz seyahat ve macera, araştırma ve bilimsel inceleme,tarih ve biyografi, eleştiri ve bilim kitapları yazarsınız. Ve böylece, kurmaca edebiyat sanatına da bir faydanız dokunmuş olur, çünkü kitapların birbirini etkileme gibi bir alışkanlığı vardır."
Sayfa 139 - Koridor YayınlarıKitabı okudu
Güzel abim bizim ülkede paristen çok parisli var şimdilerde..
Pazarlık etmeyi çok seviyor Parisli. Ne var ki pazarlık ederken de, dükkanında sizi soyup soğana çevirirken de çıkar için değil, -eskiden öyleymiş oysa- erdeminden, kutsal bir gereksiniminden yapıyor bunu. Dünyalık biriktirmek, elden geldiğince çok mal sahibi olmak... Günümüzde Parislinin kitabında ahlak kurallarının oturtulduğu temeller bunlardır. Aslında eskiden de böyleydi ama, şimdi, günümüzde -nasıl söylemeli- ulu bir kutsallık havası vardır bunda. Eskiden sayıları az da olsa, paradan başka birkaç şeyin daha önemi vardı. Öyle ki, parasız ama bazı özellikleri olan bir insan da çevresinde saygı görebilirdi. Oysa şimdi adam yerine koymuyorlar parası olmayanı. Günümüzde cebini doldurmalı insan, olabildiğince çok mal sahibi olmalı ki saygı görmeyi ummaya hakkı olsun... Yoksa yalnız çevresinden değil, kendinden bile saygı bekleyemez. Cebinin boş olduğunu biliyorsa kendi kendine değer vermez Parisli. Hem kalbinin sesini dinleyerek, bile bile, inanarak vermez... Kendini adam yerine koymaz. Paranız varsa, -yalnızca paranızın olması yeterlidir- akıl almaz şeyler yapmanıza izin verirler. Zavallı Sokrat aptal, aptal olduğu kadar da acınacak bir palavracıdır. Bu yüzden yalnız tiyatroda saygı duyulur kendisine. Çünkü erdeme tiyatroda saygı göstermeyi nedense hala seviyor burjuva. Tuhaftır bu burjuva denen insan türü. Paranın en yüce erdem, kişioğlunun görevi olduğunu açık açık söyler.
Paranın niyetinin olup olamayacağı konusunda fikirlerinizi soran sorumuza sizlerden gelen yanıtları paylaşıyoruz. Soru: Paranın dini imanı yoktur dendiğini çok işittik. Acaba, paranın "niyeti"nden söz edilebilir mi? Hayır ise, niçin? Evet ise, siz ne anlıyorsunuz? Cevap: Bence para kimin elindeyse onun niyeti vardır. O kişi belirler
Reklam
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.