"Hem Hristiyanlığın kiliselerinde hem İslamın
camilerinde, tüm inananların "kardeşliği", "Allah katında herkesin eşit olduğu" türünden söylemlerle yanılsama sürdürülür. Ama ertesi gün, zengin Hristiyan ya da Müslüman patron, tipkı eskiden olduğu gibi, kendi inanan işçi dostlarını sömürmeye, soymaya, aşağılamaya ve aldatmaya devam eder. Dinin teorisi ve pratiği arasında bu gözle batan çelişkiye dikkat çekildiğinde ise, üzgünce başlarını sallayacaklar ve bu günahkar dünyada insanoğlunun mükemmel olmadığı gevelemelerini mırıldanacaklardır." 
Karl Marx
Toplumculuk
Dokuz Işık'ın dördüncü maddesi olan "Toplumculuk"un anlatıldığı bölüm de önce komünizmin Türkiye için en büyük tehdit olduğu yönündeki tespitlerle başlar. "Bugün Türk vatanının ve Türk milletinin en büyük düşmanı komünizmdir," diyen Türkeş "komünizm milliyetçi hareketin de en büyük düşmanıdır," diye
"Hem Hristiyanlığın kiliselerinde hem İslamın camilerinde, tüm inananların ''kardeşliği'', ''Allah katında herkesin eşit olduğu'' türünden söylemlerle yanılsama sürdürülür. Ama ertesi gün, zengin Hristiyan ya da Müslüman patron, tıpkı eskiden olduğu gibi, kendi inanan işçi dostlarını sömürmeye, soymaya, aşağılamaya ve aldatmaya devam eder. Dinin teorisi ve pratiği arasında bu gözle batan çelişkiye dikkat çekildiğinde ise, üzgünce başlarını sallayacaklar ve bu günahkar dünyada insanoğlunun mükemmel olmadığı gevelemelerini mırıldanacaklardır. Bu gevelemeler işçiler için küçük bir tesellidir." - Karl Marx
Okuyalım, okutalım!
"Fransız Enstitüsü üyelerinden meşhur bilgin, yazar ve Profesör A.
Siegfried Ankara Halkevi'nde" sıra ile iki konferans verdi. Bunlardan biri: "Sanayi devriminin zamanımız meseleleri üzerinde yansımalarıdır... Bilgin burada mümkün mertebe objektif bir aydınlatma yapmaya uğraşir. Modern sanayide çalışan kitlelerin durumunu şöyle
Matmazel Foucault iflas etmiş bir sanayicinin kızıdır ve 1800'e doğru Paris'e gider ve tiyatrolarda figüranlık yapar, bir kontesin arabacısı olur, sonra bir matbaada 2.5 frank gündelikle işçi olarak çalışır. Aynı işin yapıldığı erkekler atölyesinde gündeliğin 4 frank olduğunu öğrenince patrona atölyeyi değiştirmek istediğini söyler. Patron bunun kesinlikle imkansız olduğunu söyler. "Erkekler kadınlarla birlikte çalışamaz." Hesabının kesilmesini ister, saçlarını kestirir, erkekler gibi giyinir ve birkaç gün sonra erkekler atölyesine girmeyi başarır ve çalışmaya başlar. Biriktirdiği para sayesinde Clichy'de paçavracıların barındığı kulübelere sahip olur. İçinde yaşadığı topluluk içinde üstündeki erkek kıyafetiyle elli yıl süreyle düzen ve disiplini sağlamayı başarır.
Sayfa 70
Kadın Fuhuş yapmak ve Özgürleşmek
FUHUŞ NEDİR ?
Fuhuş nedir, ilk nerde başladı? Hangi toplumsal ilişkilerin, yada egemenligin zorunlu sonucu idi ?
Kadınlar sizin tarlanızdır, tarlanıza dilediğiniz gibi girin. Demek kadını bir metai olarak görmek değilmi ?
Doğal üreme ilişkisi, nasıl oldu da zevk ve haz duygusu metai bir ticarete dönüştü ? Kadın kendi arzu ve tercihi dışında etini