Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
167 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 saatte okudu
İNSAN NE İLE YAŞAR Tolstoy 1885'te yayımlanan bu esere adını veren "İnsan Ne İle Yaşar" adlı öyküde, insanların özünde iyilik olduğunu ve durum her ne olursa olsun iyilik yapması gerektiğini anlatır. "Peki insanların içinde hiç mi kötülük yoktur?" diye bir soru akla geldiğinde ise yazarın başka bir öyküsüne göz atmak
İnsan Ne ile Yaşar
İnsan Ne ile YaşarLev Tolstoy · Anonim Yayıncılık · 2016191,2bin okunma
Kötü Hisler Cenneti...
Kötülük, sadece bizi sevmeyen insanlardan içimize akan bir enerji değil... Kalbinde güzellik olduğuna inandığım sevgiliden, dostum dediğim arkadaşımdan bana doğru aktığını iliklerime kadar hissettiğim bir his kötülük. Bu hissin yarattığı titreşim öyle büyük ki diğer tüm hisleri silip atıyor. Sevgi ile bağ kurduğum herkesin aynası oluyor, tüm evrene yayıyorum enerjimi ve tüm olumsuzluklar benden yan masadakine, ondan ise bir yandakine geçip evreni sarıyor. Peki ya bu enerjiyi almayı da, yaymayı da kabul etmezsem nasıl olur?
Reklam
Yenilmez insanı yenen kimdir ?
Dudaklarım gerisin geriye çekildi; ağdalı bir sıvının ağır ağır örttüğü, korkunun biçim kazanıp ayağa kalktığı ve ‘hey bana bir şeyler söylemenin vakti geldi’ dediği zamanlarda bekledim seni; gözlerimi kapadım. Bekledim. Beklerken, özlemenin hangi geçitleri geçilmez kıldığını, hangi duyguların insanı hayata kazandırdığını, basite indirgenmiş
Çi
Duygularınızın sizi ele geçirmesine izin vermediğiniz kadar insansınız!Öfke, nefret, kıskançlık,hayal kırıklığı...Bu duyguların kontrolü ele geçirip hemen bir davranışa dönüşmesini engelleyebiliyorsanız gelişirsiniz.Peki ya aşk,sevgi,ümit... Bunların da davranışa dönüşmemesi mi gerekir.Evet,dönüşmemeli! Çünkü hissettiğimiz anda sevmek ya da kızmak,kafatasımızın içinde bulunan ve şu ana kadar bilinen en gelişmiş şeye,beynimize hakarettir.Duyguları hormonlarımız yaratır.Hormonlarımızı beynimizle filtrelemediğimiz sürece kafasının içinde değerli evrenler taşıyan zavallı hayvanlarız.
Sayfa 139 - Destek yayınlarıKitabı okudu
Neden Hindistan’da bu kadar çok yoksulluk var?
Yoksulluğun oluş nedeni bu ülkenin son derece ahmakça davranmış oluşu. Başka hiç kimse sorumlu değildir bundan. Bundan siz sorumlusunuz. Ama bu ahmakça davranışı o kadar asırdır sergiliyorsunuz ki, yalnız aynı şekilde davranmaya devam etmekle kalmıyor, bundan gurur bile duyuyorsunuz. Bu ülke orantısız bir hayat yaşamaya karar verdi. Bu ülke hayat
·
Puan vermedi
Doğru sevildiğinde güzelleşmeyecek hiçbir şey yoktur.
Harriet Lerner kitabın arka kapağında da belirtildiği üzere hayat dediğimiz karmaşık,gizemli, acı verici ve güzel dansta bize yeni adımlar öğretiyor. Kitabı çok yakın bir arkadaşımın aynı zamanda Psikolojik Danışman olan birinin tavsiyesi üzerine aldım. Çift ilişkileri üzerine yoğunlaşan çeşitli vaka örneklerinden oluşan bu eser doğrusu ilmek
Bağlantı Dansı
Bağlantı DansıHarriet Lerner · Varlık Yayınları · 2014145 okunma
Reklam
76 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Pervane (Bir unutma masalıymış dünya denilen avaz!)
Pervane... Ne hoş bir sözcük anlamı var değil mi? "Geceleri ışığa koşan ve ışık çevresinde dönüp duran küçük bir kelebek." Ve ne kadar hüzünlü geçiyor Behçet Necatigil'in şiirinde: "Ötede mum yanıyor bir şeyler dönüyor. Pervaneler art arda ne çabuk ölüyor." Her zaman kapağından başlamışımdır bir kitabı okumaya.
Pervane
PervaneŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınları · 20215,2bin okunma
Peki ya boşanmayan insanlar? Onlar bu boşluk içinde yaşamayı mı öğreniyorlar, yoksa aşk, bazı evliliklerde canlı mı kalıyor? Eğer öyleyse, nasıl?
352 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Bir devrin değil, her devrin romanı...
Eric Arthur Blair ya da bilinen takma adıyla George Orwell, 1984 adlı romanını İskoçya'da veremle mücadele ederken, 1947-1948 yılları arasında yazmıştır. Rus yazar Zamyatin'in "Biz" adlı eserinden esinlenilen romanın ismiyle ilgili de bir kaç söylence vardır. İlk başta "Avrupa'daki Son Adam" (The Last Man in
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019165,6bin okunma
Fatiha suresi 6.ayet 2. bölüm
اَلْحَمْدُ رَبِّ الْعَالَمِينَ وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلَى اٰلِهِ وَاَصْحَابِهِ اَجْمَعِينَ صَلُّوا عَلَى رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ صَلُّوا عَلَى طَبِيبِ قُلُوبِنَا مُحَمَّدٍ صَلُّوا عَلَى شَفِيعِ ذُنُوبِنَا مُحَمَّدٍ رَبِّ اشْرَحْ لِى صَدْرِى وَيَسِّرْ لِى اَمْرِى وَاحْلُلْ عُقْدَةً مِنْ لِسَانِى يَفْقَهُوا
Reklam
Duygularınızın sizi ele geçirmesine izin vermediğiniz kadar insansınız! Öfke, nefret, kıskançlık, hayal kırıklığı… Bu duyguların kontrolü ele geçirip hemen bir davranışa dönüşmesini engelleyebiliyorsanız gelişirsiniz. Peki ya aşk, sevgi, ümit… Bunların da davranışa dönüşmemesi mi gerekir. Evet, dönüşmemeli! Çünkü hissettiğimiz anda sevmek ya da kızmak, kafatasımızın içinde bulunan ve şu ana kadar bilinen en gelişmiş şeye, beynimize hakarettir. Duyguları hormonlarımız yaratır. Hormonlarımızı beynimizle filtrelemediğimiz sürece kafasının içinde değerli evrenler taşıyan zavallı hayvanlarız.
Sayfa 139Kitabı okudu
“Bu işin kolay olacağını söyledim mi sana? Seni ben iyileştiremem, seni isteğin olmadan iyileştirmek de istemem zaten. Sahip olduğun bütün güç ve sabrı kullanarak savaşım verirsen, birlikte bunu başarırız.” “Peki savaşım vereceğim diyelim, ne için savaşım vereceğim?” “Hiç de kolay ya da hoş bir şey için değil. Bunu sana geçen yıl da, ondan önceki yıl da söylemiştim. Kendi meydan okuyuşun, kendi hataların ve bu hatalar yüzünden çektiğin ceza için, kendi sevgi ve delilik tanımın için -yaşamaya başlamanı sağlayacak sağlam, güçlü bir kişilik için olacak bu savaşım.”
Sayfa 213Kitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.