Abd dünya petrol rezervlerinin yaklaşık %3üne , Avrupa ise %2sine sahipken Ortadoğu'da bu oran %66dır.
Ahura Mazda
İran'da, sondajı yapılmasa da petrol arıtılıyordu zaten. Bu yörede gaipten haber veren Zerdüşt ortaya çıktı ve -derhal Museviliğin bünyesine dahil edilen- ölümsüzlük, Kıyamet Günü ve Kutsal Ruh gibi güçlü kavramları va'zetti. Tanrı Ahura Mazda'nın kötülüğe karşı mücadelesindeki düalite devletin ihtiyaçlarıyla yakından ilişkili bir din sistemi halin­ de teolojik açıdan üstünlük kazandı. Aslında Akamenler dönemindeki (İ.Ö. 558-350) İran hukuk sistemi adeta Zer­ düştlükle eşanlamlıydı ve Zerdüştlük derhal devlet dinine dönüştü. Harle'ye göre Zerdüştlük, "hızla değişen ve genişle­ yen bir toplumdaki toplumsal düzen talebine hizmet etmek için doğmuştu."
Reklam
... Artık Musul da, petroller de sözde Irak'ın, gerçekteyse İngiliz ve sonra da Amerikan petrol şirketlerinin kasalarını dolduran yağlı pay olmuş, petrolün kasalara akıttığı altınların şakırtısı ta Ankara'dan duyulur olmuştu.
Sayfa 42 - Timaș Yayınları, 1. Baskı, Eylül 2007Kitabı okudu
Sultan II. Abdülhamid'in petrol sahasını ailesinin şahsi mülkü haline getirmek suretiyle bir işgal durumunda kurtarma çarelerine başvurmasına karşılık İttihatçılar bu statüyü değiştirerek petrol sahasını hanedanın şahsî mülkü haline sokmuş, 1924'de ise hanedan yurt dışına çıkarılırken vatandaşlıktan da çıkartılınca Türkiye'nin elinde hiçbir kozu kalmamıştı. Öyle ya, kendi kanunumuzla vatandaşlıktan çıkardığımız hanedanın petrol sahalarında ki emlakinin hakkını nasıl savunacaktık?
Sayfa 41 - Timaș Yayınları, 1. Baskı, Eylül 2007Kitabı okudu
TPAO ~ ÖZAL
Standartları doğru koyup bu ülkenin insanına yetkiyi verdiğinizde, o insanların yapamayacakları hiçbir şey yoktur. Değişim konusunda engel koyduğunuzda ya da özgür bıraktığınızda, sonucun ne olabileceğiyle ilgili en iyi örnek TPAO’dur. Türkiye Petrolleri de Brezilya’nın Petrobras’ı da 1954 yılında kurulur. Aradan 30 yıl geçer. Mücadele eşit şartlarda yürürken TPAO, Fortune dergisinin karşılaştırmalarında Petrobras’dan çok daha yukarıdadır. 1984 yılında, rahmetli Özal, olabilecek en hatalı yönetsel kararla TPAO’yu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlar. Brezilya hükûmeti ise Petrobras’ın özerkliğini artırır. Bu iki kuruma da eğitim verdim. Pırıl pırıl çalışanlarla dolu. TPAO’nun 2008 yılı cirosu 1.9 milyar dolar. Petrobras’ın cirosu ise 88 milyar dolar. Petrobras, Karadeniz’de petrol arıyor. TPAO’dan biri Brezilya’ya gitmeye kalksa bakanlık onayı bir ay sürer. Size garanti veriyorum, TPAO özerk bir kuruluş olsaydı cirosu Petrobras’tan fazla olurdu. Hâlâ niye bekleniyor? Onu politikacılara sorun.
Yeryüzünün derinliklerinden petrol çıkarılmak istendiğinde, toprağı kazmak yetmez, çok ama çok derinlere inmek gerekir.
Reklam
Önde gelen Vahhabi din adamları, Faysal’ın reformlarına ilişkin endişelerini gizliden gizliye dile getirmelerine rağmen Krala açıkça meydan okuyamıyorlardı. Bunun sebebi Faysal’ın 1973 yılındaki İsrail- Arap savaşının ardından gelen popülaritesinin müthiş biçimde artmasıydı. Amerika’nın, Mısır ve Suriye’nin sürpriz saldırısı karşısında teslim olacak gibi görünen Yahudi devletine uçakla silah taşımasına öfkelenen Kral Faysal o yıl Amerika’ya ve İsrail’in Avrupa’daki müttefiklerine petrol ambargosu uyguladı. Bu, olağanüstü karlı bir girişimdi. Kraliyet rezervlerindeki ham petrolün fiyatı 1970 yılında 1.2 milyar dolardan 1974 yılında 22.5 milyar dolara kadar fırladı; 1970’lerin sonlarına kadar da yılda yaklaşık 100 milyar dolara tırmandı. Bu para akışı Suudi yaşamını neredeyse bir gecede değiştirdi. Krallığın tozlu şehirlerinde mantar gibi konutlar bitmeye başladı; hayatlarında hiç gazlı ocak ya da klozet görmemiş Bedeviler yeni apartman dairelerine genellikle büyükbaş hayvanlarıyla birlikte taşındılar. Uzak kasabalarda hastaneler ve okullar açıldı, develer yerine arabalar ana ulaşım aracı olarak kullanılmaya başlandı ve Krallığın gururlu yurttaşları için hükümette sayısız iş pozisyonu açıldı. Gizli bir CIA istihbarat değerlendirmesi şöyle diyordu: “Suudiler aşırı zenginleştiler ve gelirlerini harcayacakları makul seçenekleri pek yok.”
Laik Pan-Arabizm devleti ve Birleşik İslam Devleti fikirleri
Suudi Arabistan’ı, petrol rezervlerini bütün yurttaşlar arasında eşit biçimde paylaşan tek bir pan-Arap devletine dönüşmesi gereken tarihi bir feodal yapı olarak gören Nasır’ın laik Arap ulusalcılığına ilişkin fikirleri el-Suud için ölümcül bir tehlike taşıyordu. Bu pan-Arap rüyasına karşı uygulanabilir tek alternatif global İslam devleti yani ümmet fikriydi.
Unutmayın; fiziki coğrafyada da petrol kadar önemli bir diğer unsur sudur ve geleceği su savaşları tayin edecektir.
Sayfa 112Kitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.