Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
... vasiyeti hatırlatılır. Şöyle demiştir Sultan, "Vefatımdan sonra ağzımın üzerine Kâbe örtüsünden bu parçayı kapatırsınız, yüzüme de destimâl..." Destimâl, Peygamber Efendimiz'in (SAS) mübarek Hırka-i Saadetleri'ne dokundurulmuş mendile verilen isimdir. Padişahın vasiyeti yerine getirilir. Ardından kefenleme işlemi tamamlanarak naaşı defnin gerçekleştirileceği, Çemberlitaş'ta medfun dedesi II. Mahmud Han'ın türbesine doğru götürülür. O gün oraya binlerce insan toplanır. Halkın cenazeye bu derece teveccüh göstermesi, İttihatçıların yüzüne bir şamar gibi iner. Herkesin gözü yaşlıdır,herkeste bir teessür vardır. Ayasofya Camii önünden omuzlara alınmış Abdülhamid Han'ın tabutu Divan Yolu üzerinde ilerlerken, evlerinin pencerelerinden sarkmış insanlar gözyaşları içinde dualarla birlikte feryat etmektedirler: "Bizi bolluk içinde yaşatan, ekmeği eti beş kuruşa yediren Padişahım, bizleri yetim bırakıp nereye gidiyorsun?"
Sayfa 249 - Timaş Yayınları
Aşk ve teslimiyet
Medine'nin kadınları hem güleryüzlü, hem de güzeldirler. Ancak Hifa Hatun başka güzeldir ve bambaşka gülümser. Öylesine sıcakkanlı ve öylesine samimidir ki kadınlar onu canları gibi severler. Oğlu, abisi, erkek kardeşi olanlar akraba olmaya kalkar, hatta bazıları beylerine ister. Onu ciddi ciddi sıkıştırır, araya hatırlıları koyup, izdivaç teklif
Reklam
598 syf.
10/10 puan verdi
·
14 günde okudu
İnsanlığın en güzelinin, en değerlisinin, en sevgilisinin, bir şair zerafetiyle anlatıldığı harika bir kitap. Peygamber Efendimiz (sav)'in hayatını farklı yazarlardan okumuştum lakin Necip Fazıl Kısakürek'in o eşsiz anlatımıyla tekrar okumuş olmak çok güzeldi. Peygamber'imizin hayatını, gayesini, ufkunu olayları birbirinden koparmadan akıl ve
Çöle İnen Nur
Çöle İnen NurNecip Fazıl Kısakürek · Hâcegân Yayınları · 20189,9bin okunma
Peygamber Efendimiz, Hz. Hasan ve Hz. Huseyin'in gönüllerince oynayıp eğlenmeleri için onlara eşlik eder, bir çocuk gibi onlarla birlikte oyunlar oynardı.
Sayfa 56
Peygamber Efendimiz, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'in gönüllerince oynayıp eğlenmeleri için onlara eşlik eder, bir çocuk gibi onlarla birlikte oyunlar oynardı. Hz. Hüseyin, Rasullahtan deve olmalarını istediklerinde hemen yere eğilir ve onları mübarek sırtına alırlardı. Arkasından da " Bundan güzel deve olabilir mi?" buyururlardı.
Mısırlı bir adamın kalp hastalığı vardı. Doktorlar hastalığının çok ağır olduğunu, ameliyatın yalnız yurt dışında yapılabileceğini söylediler. Adam zaman kaybetmeden Londra'ya gitti ve kendine iyi bir doktor buldu. Doktoru hastalığının ağır olduğunu ve ameliyat olursa da %1 yaşam şansı olduğunu söyledi. Adam ne yapacağını bilemedi. Düşündü
Reklam
Mısırlı bir adamın kalp hastalığı vardı. Doktorlar hastalığının çok ağır olduğunu, ameliyatın yalnız yurt dışında yapılabileceğini söylediler. Adam zaman kaybetmeden Londra'ya gitti ve kendine iyi bir doktor buldu. Doktoru hastalığının ağır olduğunu ve ameliyat olursa da %1 yaşam şansı olduğunu söyledi. Adam ne yapacağını bilemedi. Düşündü
Sabırlı Salih (Hikâye) Sokaklarda bir çığlık yükseliyordu yağan yağmura galebe çalarcasına, mahalle aralarında sert sert bağıran bir ses vardı. -Salih Salih yapma! Diyordu bir kişi, -Ne olur Salih at elinde ki bıçağı! -Öldüreceğim hepinizi abi başta seni öldüreceğim hepinizden nefret ediyorum! -Ne oldu niye toplandınız yine Salih’in hasta sinir
Hazret-i Ömer'in Gözyaşları
Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) irtihalini duyan Hz. Ömer (r.a.) ağlamış, göz yaşı dökmüş ve şöyle demiştir: Anam babam sana fedâ olsun yâ Resûlallâh! Senin insanlara hutbe okuduğun bir hurma kütüğün vardı. Müslümanlar çoğalıp hutbenin daha iyi duyulması için minber yapıldığı zaman hasretine dayanamayıp ağlamaya başlayınca senin okşaman ile teskin oldu. Bir hurma kütüğü senin hasretine dayanamayıp ağlarsa ümmetin senin hasretine nasıl ağlamaz?
Sayfa 225 - Fazilet NeşriyatKitabı okudu
608 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 günde okudu
Ben bu kitabı okurken,çok fazla altını çizerek veya not alarak okudum. Şimdi sıra kalemi alıp,kağıda dökmek. Üstadın düşüncelerine geçmeden önce kendi düşüncelerimi anlatmak istiyorum. İnsanlığın en güzelinin,en değerlisinin,en sevgilisinin,en merhametli ve en sadığı,bir şair zarafetiyle anlatıldığı tek kelimeyle mükemmel bir kitap. Peygamber efendimiz(s.a.v)'in hayatını bir çok yazarlardan ve bir çok kitaplardan okumuştum lakin Necip Fazıl Kısakürek in o eşsiz anlatımıyla tekrar okumak çok güzeldi. Peygamberimizin hayatını,gayesini,ufkunu, olayları birbirinden koparmadan kronolojik bir şekilde akıl ve kalp kapılarını aralayarak kimi satırlardan bir tebessümle kimi satırlarda gözyaşları içinde o müstesna hayata tanıklık ediyoruz. Kitabı okurken bir takım eleştirilerle karşılaştım. Kitabın başından bilimsel tekniklerle hazırlanmış, bir siyer olmadığını Necip Fazıl Kısakürek, eserini takdim ederken belirliyor zaten. Saf iman sahiplerinin okuması için yazdığını ispat ve tespit kaygılarından uzak olduğunu belirtiyor.eserinde söyle başlıyor usta;"İzin ver;onu bir kerede ben anlatayım! İzin ver;herkesin boyuna göre açıldığı bu ufuksus denizde sana yaklaşabilmek degil,fakat kıyılarından yani kendimden uzaklaşabilmek manasına bir kerede ben gücümü deneyeyim!öyle ki,sahili kaybetsem,artık gerilere dönemesem ve sende boğulsam,işte o zaman aradığım hayatın eşiğine ayak basmış olurum. "onu bukezde bende dinleyin" Hakında yüzlerce,binlerce kitap yazılmış, Âlemlere rahmet kainatın efendisini birde benden dinleyin diyor. GÖNLÜNÜZ DE VE HAYATINIZ DA KALMA DİLEĞİYLE
Çöle İnen Nur
Çöle İnen NurNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 20219,9bin okunma
95 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.