Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Doğrusu Hz. Osman'ın (ra) biricik örneği, her işinde yolunu izlediği Muhammed Mustafa'dır (sav). Nitekim Efendimiz de kızı Rukiyye'ye şöyle bir baba öğüdü vermekten geri durmamıştır: "Canım kızım! Os- man'a çok saygı göster. Çünkü ashabım arasında ahla- kı bana en çok benzeyen odur."21 Bir öğüt de Hz. Os- man'a vermiştir Hz. Peygamber: "Belki Allah sana bir gömlek giydirir. Münafıklar senden onu çıkarmanı iste- diklerinde onu bana kavuşuncaya kadar sakın çıkar- ma!"22 Hz. Osman da Rukiyye de kendilerine verilen öğüdü tutmuşlardır. Rukiyye eşine saygıda kusur etme- miş, Hz. Osman giydiği hilafet gömleğini çıkarmamıştır. Ta ki sevgilinin yanında ölene kadar.
Üç piskoposun ona "günah sınırını aşmama" öğüdü vermesine karşın Kutsal suyla yıkanıp kutsanmaya karşı tiksinti gösterdi "Günahlarını açığa vurma" konusunda uzak kaldı coşkudan Açığa vuracak günahı olmadığından belki; Nedeni ne olursa olsun Kilise onu döndüremedi Küçük kız "Muhammet peygamber" dedi, başka bir şey demedi.
Sayfa 377Kitabı okudu
Reklam
Hazreti Peygamber Efendimiz şu öğüdü vermişlerdir. "Ademoğlu, mideden daha şerli bir kap doldurmaz. Ademoğluna belini doğrultacak birkaç lokmacık yeterlidir. Ancak ille de yapacaksa bari onu üçe ayırsın: Üçte birini yemeğe, üçte birini suya, üçte birini de nefese."
Sayfa 41 - TembellikKitabı okudu
Dünyada kadına yaygın baskı var Kuran'ın öğüdü hikmet nerede? Ham kalmış kafalar niçin böyle dar? Örnek alınacak sünnet nerede? Peygamber eşine fiske vurmadı Öldürmek için tuzaklar kurmadı Evde yanlışlar arayıp durmadı Onun kuralına hizmet nerede..
Nefsini hesaba çekip onunla mücadele etmeyen hiç kimse İflah olmaz. Hz Peygamber( s.â.v.) şöyle buyurur: "Bir kimsenin kendi vicdanında öğüt vereni yoksa hiçbir vaizin öğüdü ona kâr etmez."
Sayfa 18 - GelenekKitabı okudu
Nefsin hastalıklarının bir diğeri, tembelliktir. Tembellik, doyuma ulaşmanın neticesidir. Nefis doyuma erdiğinde güç ve kuvvet kazanır, güçlendiğinde ise kendi hâlinden memnun olur, memnun olunca da kalbi yener. Çare Bu hastalıktan yakayı kurtarmanın çaresi, nefsi aç bırakmaktır. Çünkü nefis aç kalınca, memnun hâli kalmaz ve mutluluğu kaybolup düşkünleşir. Böylesine zayıflayınca da kalp onu alt eder. Kalp nefsi yendiğinde de onu itaate zorlar ve böylece ondan tembelliği söker atar. İşte bunun içindir ki Hazreti Peygamber Efendimiz şu öğüdü vermişlerdir: Âdemoğlu, mideden daha şerli bir kap doldurmaz. Ademoğluna belini doğrultacak birkaç lokmacık yeterlidir. Ancak ille de yapacaksa bari onu üçe ayırsın: Üçte birini yemeğe, üçte birini suya, üçte birini de nefese.
Reklam
Hazreti Peygamber Efendimiz şu öğüdü vermişlerdir: Âdemoğlu, mideden daha şerli bir kap doldurmaz. Âdemoğluna belini doğrultacak birkaç lokmacık yeterlidir. Ancak ille de yapacaksa bari onu üçe ayırsın: Üçte birini yemeğe, üçte birini suya, üçte birini de nefese.
Sayfa 41 - Sufi KitapKitabı okudu
Doğrusu Hz. Osman'ın (ra) biricik örneği, her işinde yolunu izlediği Muhammed Mustafa'dır (sav). Nitekim Efendimiz de kızı Rukiyye'ye şöyle bir baba öğüdü vermekten geri durmamıştır: "Canım kızım! Os­man'a çok saygı göster. Çünkü ashabım arasında ahla­kı bana en çok benzeyen odur." Bir öğüt de Hz. Os­ man'a vermiştir Hz. Peygamber: "Belki Allah sana bir gömlek giydirir. Münafıklar senden onu çıkarmanı iste­ diklerinde onu bana kavuşuncaya kadar sakın çıkar­ ma!" Hz. Osman da Rukiyye de kendilerine verilen öğüdü tutmuşlardır. Rukiyye eşine saygıda kusur etme­miş, Hz. Osman giydiği hilafet gömleğini çıkarmamış­tır. Ta ki sevgilinin yanında ölene kadar.
Sayfa 38 - Pdf~Şule Yayınları / 20. BaskıKitabı okudu
KORUNMA AMAÇLI DUVARLAR
"Gücenmiş kardeş surlu kentten daha zor elde edilir. Çekişme sürgülü kale kapısı gibidir." (Süleyman'ın Özdeyişleri 18:19) Gücenmiş bir kardeş veya kız kardeşi kazanmak, surlarla çevrili bir kenti kazanmaktan daha zordur. Güçlü kentleri çevreleyen surlar vardı. Bu surlar kentin korunmasını güvence altına alır ve kent
Sayfa 19 - GDKKitabı okudu
Allah'ın Sevdiği Kuluna Beş Öğüdü...
Adamın biri bir gün bir rüya görmüş. Belki salih bir zat belki de peygamberân-ı izâm hazerâtından birisi, bilemiyoruz. Farklı rivayetler var. Rüyasında hâtiften bir ses ona demiş ki: "Sabah olup da sokağa çıktığın vakit gördüğün ilk şeyi ye. İkinci şeyi sakla. Üçüncünün isteğini geri çevirme. Dördüncüyü üzme. Beşinciden de kaç." Sabah
Reklam
-"Çekinmek ve sakınmak sıkıntılara gebedir. Sen Allah'ın hükmüne güven, kaderine razı gel. Çünkü kadere razı gelmek, tevekkül etmek en iyisi!" dediler. -"Evet, doğru söylüyorsunuz, kadere razı gelmek, tevekkül etmek en iyisi ama, tevekkül etmeden önce gerekli önlemleri almak da Hz. Peygamber'in sünneti ve öğüdü. Hz. Peygamber: 'Bir yere bırakmadan önce devenin bir ayağını bağla, önlemini al!' diye buyurdu.
KADERE İNANAN MUTLU OLUR!
Peygamber Efendimiz, genç sahâbîsi Abdullah ibni Abbas'a şu öğüdü vermişti: "Yavrucuğum! Bütün bir ümmet toplanıp sana fayda temin etmeye çalışsa ancak Allah'ın senin için takdir ettiği faydayı temin edebilir. Ve bütün ümmet sana zarar vermeye kalksa ancak Allah'ın senin hakkında takdir ettiği zararı verebilir. Çünkü artık kaderi yazan kalem yazmaz olmuş, yazdığı yazılar değişmeyecek şekilde kesinleşmiştir." Bu paha biçilmez öğüdü Peygamberinin kendisine de verdiğini düşünen her mümin, içinin ferahladığını hisseder. Şayet başına istemediği bir olay gelirse, şöyle yapsaydım böyle olurdu, böyle yapsaydım şöyle olurdu diye hayıflanmaz. "Allah böyle uygun görüp yarattı. O her istediğini yaratır." diyerek Cenâb-ı Hakk'a bağlanır, şeytanın olumsuz etkilerine fırsat vermez.
Ebû Bekir (r.a) Peygamber Efendimiz'e, "Ey Allah'ın Resulü, sizleri yaşlanmış (saçları ağarmış) görüyorum" deyince Resûl-i Ekrem (s.a.v), "Hûd (sûresi) ve onun kardeşleri (olan Vakıa, Mürselât, Amme yetesâelûn, ve İze'ş-şemsü küvvirat sûreleri) beni yaşlandırdı" buyurmuştur. Kur'an okurken yaptığı tek şey dilini oynatmaktan ibaret olan Kur'an okuyucusu! Eğer okudukların üzerinde biraz düşünüp mânalarını içine sindirseydin elbette peygamberlerin efendisinin saçlarını ağartan şeyden senin de ödün kopar, ondan gereken öğüdü alırdın. Kur'an okurken sadece dilinin hareketiyle yetinirsen onun birçok mâna ve meyvesinden mahrum kalırsın.
69 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.