Niye yaşayacaktı ki?
Ne için yaşayacaktı?
Bir yerlerde bambaşka bir dünya olduğunu bile bile birbirini kovalayan günler boyunca nefes almanın ne anlamı vardı?
Hele içinde hapsolduğu için zehirli bir havayla boğulan başka biri daha varken...
“ilk hatıranın evinizi dolduran müzik olduğunu söylemişsin. bir gün, beklenmedik bir anda o müzik pencereden kaçıp gidebiliyor. geri kalan bütün hayatını onu bulmaya çalışarak geçirebiliyorsun.”
İnanmaz sağlıklı ve uzun yaşama
İçinde şeref olmadıkça
.
.
Oğullar büyüttü ve kızlar
Ömür boyunca hiç sarılmadılar
.
Yüzünü değil, derdini aldım babamdan
Niye o kadar korktum ki?
Yirmi sekiz yaşındayım, ama hala iffetimi düşünüyorum, kendimi kandırıyorum, hala tereddüt ve korkuyla bekliyorum.
Kendimi niye sakınıyorum ki?
Kim için sakınıyorum?
Babam, annem, ben tanıdığım herkes, o korkunç yıllar boyunca kendimizi her şeyden sakınırken, diğerleri hayatlarını yaşıyordu. Ben hiçbir şeye cesaret edemedim. Peki elime ne geçti?
Bir bakmışsın yaşlanmış, solup gitmişim, hiçbir şey bilmeden, hiç yaşamadan ölüvermişim.
Geride bıraktığım o zavallı hayata yeniden başlayacağım, oysa burada her şey var, buradaki her şeyin tadını çıkarmalıyım...
Olumsuz duygular, hatırlayacağınız gibi, bizim işaret sistemidir. Bu çok değerli işaretleri fark edip değerlendiremezsek hem boşa gitmiş olur hem de onları fark etmemiz için daha sık,daha uzun süreli ve daha şiddetli ortaya çıkmaya başlarlar. Bu artış,duygunun gereğinin yapılmamasından ileri gelir. Duygular ya dış dünyanın ya iç dünyamızın etkisiyle bir anlamda onlara tepki olarak ortaya çıkan işaretlerdir. Duygular olumsuz veya olumlu diye ayırma eğilimindeyiz ama aslında duygunun iyisi veya kötüsü olmaz; duygunun işaret ettiği şey iyi veya kötü olabilir ancak. Duygunun neye işaret ettiğini anlamaksızın onu yok etmeye çalışmak, bu çok değerli bilgi kaynağını boşa harcamak olur.
Duygu yok edilecek değil,öncelikle kabul edilecek, yaşanılacak ve değerlendirilecek bir işarettir. Duyguyu dış dünya ve iç dünyamızdan haber getiren bir haberci gibi düşünebileceğimizi söylemiştik. Bu haberci bazen iyi bazen de kötü haberler getirebilir. Ama unutmayalım ki,kötü bir haber söz konusu olduğunda, haberciyi yok etmek, haberi ortadan kaldırmaz. İadeli taahhütlü bir postanın siz teslim alana dek sürekli postacı tarafından geri getirilmesi ve siz onu almadıkça peşinizi bırakmaması gibi,duygunun ilettiği mesajı almadıkça o duygu peşimizi bırakmaz.