Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Veda Hutbesi
Hz. Peygamber, Arafat'taki hutbesinde, Allah-u Teala'ya hamd-ü senadan sonra şöyle buyurdular: “Ey insanlar! Beni dinleyin. Belki bu yıldan sonra burada sizinle bir daha buluşamam. İslamiyet'ten önceki zamana ait bütün cahiliyet âdetlerini ayağımın altına alıp çiğniyorum. Arab'ın Arap olmıyan (yabancıya) bir yabancının da
Sayfa 132
dudaklarımda Musa'nın duası "Ya Rab! Beni dengimle sına!"
Reklam
~Üzerimizdeki imanî vazifenin ifasını gerçekten en asli dert ve endişe edinmişsek; ~gerçekten hayatımızı Rabbimizi olabildiğince 'tesbih ve zikr ederek yaşamayı hedeflemişsek; ~kendini 'en yüksek rab' ilan eden firavunlaşmış nefisler ve firavunlaşmış kollektif nefs-i emmarenin bu küfri iddiasını lâyık olduğu derecede alçaltıp Allah'ın ismini ve şanını lâyık olduğu şekilde yüceltmeyi vazife bilmişsek, ==> uhuvvetin hayatımızın esası ve zenbereği haline gelmesi gerekiyor. ==> Tek başına, münzeviyâne fütuhatlar ummak yerine, mü'min kardeşlerimizle aynı yolda beraberce yürümeyi becermemiz gerekiyor. ==> Bu da, onların şahsımızdan ayrı ve farklı insanlar olduklarını peşinen bilerek, farklılığı bir yalnızlaşma ve kopma konusu kılmayacak bir nefis terbiyesi ve hikmeti kuşanmamızı gerektiriyor.
Senin bana rab oluşun iftihar olarak bana yeter Allah’ım.. Benim sana kul oluşum şeref olarak bana yeter Allah’ım.. Sen tam benim istediğim gibi bir Rab'sin. Sen de beni, senin istediğin gibi bir kul eyle Allahım!
72 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
19 saatte okudu
Merhaba. Ayın ilk kitap yorumu ile geldim. Geçen ay Sevim Burak'ın Yanık Saraylar öykü kitabını okumuştum. Yazarın üslubunu beğenince her ay bir Sevim Burak eseri okuyacağım gibi görünüyor. Yine pdf okumayı tercih ettim. Kitabı ilginç kılan ilk özelliği Yanık Saraylar kitabındaki "Ay Ya Rab Yehova" isimli öykü kitabını, bu eserde
Sahibinin Sesi
Sahibinin SesiSevim Burak · Yapı Kredi Yayınları · 2020196 okunma
- A'RÂF SÛRESİ -
Biz her insanın ruhunun derinliklerine, Peygamberler aracılığıyla ulaştırılan vahiy ve bu doğrultuda yaşanan hayatın etkisiyle Rabb'ini tanıyıp emirlerine itaat etme duygusunu yerleştirdik Kİ, MAHŞER GÜNÜNDE “BİZİM BUNDAN HABERİMİZ YOKTU!” DEMEYESİNİZ!. YÂHUT başka bir bahane öne sürerek, “ASLINDA ALLAH'A ORTAK KOŞANLAR ATALARIMIZDI; BİZ İSE, ONLARIN İZİNDEN GİDEN ve yaptıklarını taklit eden BİR KUŞAKTAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİK. ŞU HÂLDE, BÂTILA SAPLANANLARIN İŞLEDİKLERİ YÜZÜNDEN BİZİ DE Mİ HELÂK EDECEKSİN?” DEMEYESİNİZ DİYE, doğru yolu rahatlıkla bulmanızı sağlayacak imkanlarla sizleri donattık. Böylece, hangi olumsuz şartlarda yetişmiş olursa olsun her insan, aklını vahye teslim ettiği sürece, doğruyu eğriyi birbirinden ayırt edebilecek, kendisine tebliğ edilen hâkikati kabullenmekte zorlanmayacaktır. İŞTE BİZ, BELKİ Rab'lerine DÖNERLER DİYE, AYETLERİ BÖYLE AYRINTILI OLARAK AÇIKLIYORUZ! (172. - 173. ve 174. Ayetler)
Reklam
Hayat bir oyunmuş dünya bir serap O şen şakrak bense hüznüyle harap Gülü bir dikenle kavuştur ya Rab Ruhunu arayan ölü gibiyim
Ya Rab bu hasrete can dayanmıyor; Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun. Her adımda bir engel var, salmıyor, Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun. Mümkün mü bu yolda maksuda ermek? Mümkün mü sılada dost yüzü görmek? Aşığa ar gelir geriye dönmek; Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun. Çekilmez bir şelek vurdun arkama; Şaşırdım yollarda kaldım, akşama. Umudum her zaman bakidir amma, Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun. Sevip sevilmemek varsa kaderde, Hangi doktor ilaç verir bu derde? Hastayım, susuzum gurbet illerde; Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun. Ey hanlar hanını halkeden Hancı! Bir yudum aşkınla doğdu bu sancı. Ey fakir ekmeği, Mümin inancı! Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun.
Abdurrahim Karakoç
Abdurrahim Karakoç
Rahmansın, Rahimsin, teksin, yücesin Türk’ü birbirine kırdırma ya Rab!
"Allah'ı bırakıp da birbirinizi Rab edinmeyin"(Ali İmran,64)
Sayfa 182Kitabı okudu
Reklam
Bir çok insan beddua eder ama çok az insan birbirine dua eder bizi onlardan eyle Ya Rab.
M. Hanefi Başegmez
M. Hanefi Başegmez
Habibe el-Adeviyye'den rivayet ediliyor: Bu hâtûn kişi yatsı namazını kıldığında evinin terasına çıkıp, entari ve eşar- bını muhkemce bağladıktan sonra derdi: Ya Rab! Yıldızlar daldıkça daldılar! Gözler uyudu! Pa- dişahlar kapılarını kilitledi. Her dost dostuyla başbaşa kaldı. Bu ise, senin huzurundaki makamımdır. Bunları söyledikten sonra namazına yönelirdi. Fecir doğ duğunda derdi: - Ey mâbudum! İşte gece savuşup gitti! İşte gündüz ağardı. Keşki bilseydim, benim bu gecemi benden kabul ettin mi ki, rahat etmiş olayım!. Veya benim yüzüme çarptın mı ki, nefsine tarziye vermiş olayım. Senin izzetine yemin ederim. Beni yeryüzünde bıraktığın müddet bu benimle senin âde- tin olacaktır. Senin izzetine yemin ederim, nefsimde bulu- nan cömerdlik ve kereminden ötürü beni kapından kovsan da yine gitmem
Her şerde bir hayır vardır buyurulmuştur. İnşallah Rab Taalâ o zahmetin noktasını kaldırıp rahmet eyler. (Osmanlı harflerine göre zahmet ile rahmet arasında bir nokta farkı vardır ve zahmet'in ze'si üzerindeki nokta kaldırılınca rahmet okunur).
Ebûl Eswar Şawir carek rabe li ser piyan Birc û çeperên kela te tev hilweşiyan Jiyana Aşût û Anûşkayê jî di ser de Şehadeta van evîndaran em pê zehf êşiyan Cihê keder, kul û xema ye Zivistan e, lêbelê qet ne serma ye Aşût şerbeta şehadetê hildaye Anûşka di bircên bajarê Gencê de ne xuya ye De rabê Aşûtê min, de rabe De rabe dotmîra min Anûşka, de rabe Dewleta Şedadiyê hilweşiya Ya Rebî ew çi rewşeke xerab e.
Sayfa 144Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.