Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir gün sonra Gençlik ve Spor Bayramı'dır. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, bayram konuşmasının bir bölümünü ırkçılık-Turancılık konusuna ayırır: "Turancılar, Türk Milletini bütün komşularıyla onulmaz bir surette derhal düşman yapmak için birebir tılsımı bulmuşlardır. Bu kadar şuursuz ve vicdansız fesatçıların tezvirlerine Türk Milletinin
Kadınsız millet olmaz Ragıp Bey, bir memleketin sokaklarına bakın, öyle uzun boylu düşünmenize hiç lüzum yok, hemen anlayacaksınız, kadın yoksa o memleketin hali bizimki gibi bir sefalettir...
Reklam
Kadınsız millet olmaz Ragıp Bey, bir memleketin sokaklarına bakın, öyle uzun boylu düşünmenize hiç lüzum yok, hemen anlayacaksınız, kadın yoksa o memleketin hali bizimki gibi bir sefalettir...
Vahideddin Divanıharbiyle yabancı işgal kuvvetlerinin, İstan­bul’da birbirleriyle, vatanseverler tevkifinde yarışa girdikleri o günlerde, meselâ 1919 ocak-şubat aylarında ortada tuhaf bir durum vardır. İderide, Anadolu’da başlayacak millî Mücadele­ nin hemen bütün önder şahsiyetleri o sırada, İstanbul’da toplanmış bulunuyorlardı: Mustafa Kemal Paşa, İsmet Bey (Pa­şa), Fevzi (Çakmak) Paşa, Kâzım Karabekir Paşa, Ali Fuat Paşa, Refet Paşa, Rauf Bey, Kara Vasıf Bey, Nureddin Paşa, Kemaleddin Sami Paşa, Mersinli Cemal Paşa, Adnan Bey (Adıvar), vb. Sonra da aynı hareketin fikir ve kalem kadrosu: Falih Rıfkı, Ruşen Eşref, Yunus Nadi, Halide Edip, Hüseyin Ragıp, Akçeraoğlu, Ziya Gökalp, Hamdullah Suphi vb. Yani ge­leceğin reisicumhurları, başvekilleri, zaferi kazanacak kuman­danları, kalem, fikir ve siyaset adamları İstanbul’da, işgal kuvvetleri ile Vahideddin divan-ı harbinin elleri altındaydılar...
Sayfa 371
Zübeyde Hanım, Fikriye'yi yitirdiği eşi Ragıp Bey'in yeğeni ve ondan bir anı olarak sevmiş ama oğluna eş olmasına hiç gönlü razı olmamıştı.
Sayfa 369 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
- Yaşamak için yaşatmak gerekir Ragıp Bey...
Sayfa 324 - CAN YAYINLARIKitabı okudu
Reklam
"Mülazım Ragıp Bey, çok sonraları torunun odasına geldiği bir gün, "Annemin aç mısın sorusunu hiç unutmadım," demişti, "çok düşündüm, biliyor musun, insana aç mısın diye yalnızca yuvasında sorarlar, eğer bir kadın sana aç mısın diye sorarsa bil ki orası senin yuvandır," sonra durup kırgın bir gülümsemeyle eklemişti. "Biliyor musun, senin haminnen bana bir gün bile aç mısın diye sormadı."
Sayfa 84 - Ragıp BeyKitabı okudu
Yıllar sonra Ragıp Bey Osman'a, "Aslında Mustafa Kemal Bey'le İsmet Bey haklıydılar, ya Enver'i kıskandıklarından ya da durumu herkesten önce kavradıklarından, bu mevzuun üzerinde çok durdular ama gariptir, kendileri iktidara gelince de askeri siyasetten çıkarmadılar. Mustafa Kemal'in en ateşli taraftarları bile daha sonra onun bu görüşlerini unutmayı tercih ettiler," demişti.
Gerçekler acıtır Ragıp efendi.
Bu duruma üzülen yalnızca Şeyh Efendi değildi, Ragıp Bey de bu sevgisizliğin, ölmekte olan 'bir ruhun yaydığı çürümüş meyve kokusunu andıran bu ruhsal kokunun nedeninin kendisi olduğunu düşünüyor, karısını her gördüğünde, hissettiği vicdan azabından dolayı hem üzüntü çekiyor, hem de kendisine sürekli olarak günahkârlığını hatırlatan bu kadından nefret ediyordu.
Benim inancım odur ki, hürmet eden, hürmet görür... Sahte sofuyla din ehlini, zinhar, birbirine karıştırmayın, günahsıza eza ederseniz, bu halk, adaletinizden şüphe duyar; dine düşman olursanız, bu halk size düşman olur... Orduyu halkından, halkı dininden ayırmayın... Savaşmak kolaydır lakin barışmak zordur Ragıp Bey... Her kanlı zalim bir savaş çıkartabilir ama barış için gönlü yüce birileri lazım gelir.
Reklam
Hakikat
Hakikat çok kere onu bulduğumuzu sandığımız yerde değil Ragıp Bey, kolay ele geçen hakikatlerden daima şüphe duymuşumdur... İnanırım ki hakikati ele geçirmek için her vakit biraz zahmet iktiza eder, kolayca yakaladığımızı sandığımız hakikatler çoğu kere hakikat adına yakalansın diye ortaya salınmış yalanlardır.
Feministle tartışırsan böyle susarsın:)))
- Ama biz savaşıyoruz, erkekler savaşıyor, onlar ölüyor. - Kimin için savaşıyorsunuz peki Ragıp Bey, kimin için ölüyorsunuz? Savaşıp ölmek erkekliğinizin bir ispatı mı sadece, erkeklerin arasında bir erkeklik yarışması mı bu, yoksa geride kalanlar, yani kadınlar için mi savaşıyorsunuz? Ragıp Bey sustu. Dilara Hanım üsteledi: - Cevap vermiyorsunuz?
Ragıp bey tarlayı satar diyenler bahisleri alıyorum:))
Ragıp Bey'in Almanya'da gördüğü Meryem Ana tablolarının gözleri gibi hafifçe bombeliydi, Slav ırkını hatırlatan muntazam burnunun altında küçük ama etli dudakları elle çizilmiş gibiydi; güzel mi yoksa çirkin mi olduğu tam anlaşılamayan ama insanda sürekli olarak bakma isteği uyandıran yüzlerdendi.
insanlardan en çok istediğimiz, onlara en az verebildiğimizdir.
"insanlardan çok şey beklememeli," demişti, "kul eksikli yaratılır Ragıp Bey." Hepimiz bu kadar eksikli yaratıldıysak, bu kadar çok istemeyi nereden öğrendik Şeyh Hazretleri? İstemek, demişti Şeyh Efendi, kendi noksanımızı gösterir. Unutmayınız ki bazen diğer insanlardan en çok istediğimiz, onlara en az verebildiğimizdir.
Sayfa 17 - Everest yayınları
416 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.