"Los Angeles havalimanının koridorunda koşmak gibiydi. Espiriyi anladın mı?”
“Yürüyen bir bant düşün, öyle durur ve seni bagaj alım bölümüne götürmesini beklersin ama istersen, öylece durup beklemen gerekmez. Yürüyebilirsin. Koşabilirsin. Sana normal bir yürüyüşmüş veya normal bir kuşuymuş gibi gelir. Senin normal yürüyüşün veya normal koşuşunmuş gibi geliyor çünkü vücudun zaten hızlı hareket eden bir bandın üzerinde olduğunu unutmuştur. Bu yüzden rampaların üstüne, bitmelerine yakın YAVAŞLAYIN, RAMPA SONU diye yazarlar. Seninle tanıştığımda rampanın sonuna kadar koşmuş, zeminin artık hareket etmeyen kısmına ulaşmıştım. İşte oradaydım, vücudun ayaklarımın kilometrelerce ötesindeydi. İnsan o koşullarda dengesini koruyamaz. Sonunda yüzüstü yere yapışırsın. Ama ben yapışmadım. Sen beni tam düşmek üzereyken tuttun.”
daha a
Benim ülkemde insanlar iyi kalplidirler ama artıları ve eksileri var sonuçta. Toplum mavi kapak toplamayı, merdivenlere rampa yapmayı hatta engellilere iş vermeyi düşünüyor ama onların da duygularının, cinselliklerinin bulunabileceğini düşünmüyor. Onların kendilerini kutsallığa adamış rahipler, rahibeler olduklarını zannediyorlar. Bir de üstüne üstlük yüzlerine karşı 'Vah vah' diyorlar.
Mezarlardan en etkileyici buluntulara sahip olanının içine yüzeyden bir rampa ile inilmiş ve mezar odasının erkek (asker) ve kadın refakatçıların bedenleriyle birlikte toplam 74 iskelet, ayrıca cenaze törenine ait 6 öküz tarafından çekilen iki arabayla karşılaşılmıştır.
Anlaşıldığı kadarıyla kral ölünce maiyetindekiler de kurban edilmiş ve birlikte gömülmüşlerdi.
Sayfa 65 - İletişim Yayınları - 7. Baskı - Erken Hanedanlar DönemiKitabı okuyor
Aynı kitabın bile insanları birbirine düşman ettiğini bilmiyorlar mıydı? Bir kitapsızın insanlık duygularıyla âşığı ve âşıkların meclisini sambalara, rampa, raspalara, rumbalara değişmeyeceğini bilmiyorlar mıydı? Yeni dünyaların, yeni zevklerin, yeni hususi olmayan eğlencelerin düşmansızlıklardan doğacağını bilenler, penceresiz kulübenin içinde incecik bir tek telden yeni dünyalar, yeni zevkler, yeni duygular pazarını, top kumaşlar gibi açmışlardı. Dinle duyduklarını, bir dinsizin dinlediğini ve duyduğunu da sezmiş gibi, sere serpe, bile bilmeye; ata tuta tek telde konuşan âşık, bir aralık kızmış gibi yaptı.
Osmanlı Devleti'nin bu kesin tutumu karşısında söz konusu Saint Petersburg ve Londra Antlaşmaları'nda alınan kararları, silah gücüyle kabul ettirmek amacıyla İngiltere-Fransa-Rusya, ortak askeri harekata başlayarak Akdeniz'deki donanmalarıyla Mora'nın Osmanlı Devleti ile olan ilişkisini kesmek amacıyla kuşatmaya başladılar.
— Ama işte olay o kadar basit değil! -dedi Kostanjoglo; sözlerini henüz bitirmemişti, komşusu çiftlik sahiplerine karşı müthiş öfkeli olduğu ve onlara biraz veriştirmek istediği anlaşılıyordu.– Yine bir aklıevvelimiz tuttu, dünyanın parasını harcayıp taştan bir hayır kurumu yaptırdı köyünde! Ne o, ne kadar iyi bir Hıristiyan olduğunu gösterecek!
Bu mekânın Kâbe'den bir farkı vardır. Bu arazi yeryüzünün ötelere en yakın olduğu yer. Hemen birçok eski kayıt; Cennet'in kapılarının buraya açıldığını, Hz. Adem'in yeryüzüne buraya indiğini, Hz. İsa'nın göğe buradan, Peygamber Efendimiz'in Mirac'a yine buradan yükseldiğini söyler. Demek ki kapı burada, demek ki rampa burada, demek ki asansör burada! Ötelerle rahat irtibat mı kurmak istiyorsunuz, ruhunuzu Yaratıcı'nın ilhamlarına açmak mı istiyorsunuz, mutasavvıfların tabiriyle Allah ile kurbiyet kesb etmek mi istiyorsunuz? İşte yeri tam burası!
Kerpiçten yapılmış ve üzeri pişmiş tuğla ile kaplanmıştır, iç odaları yoktur. Bazılarının görünüşe göre en tepesine çıkılma imkânı yoktur ancak diğerlerinde ya Ur'daki gibi bir yüzünde üçlü bir merdiven ya da spiral bir rampa vardı. Babil'deki tanrı Marduk'un tapınağını destekleyen ziggurat bazıları tarafından Babil Kulesi ile ilişkilendirilir. Uzun süre boyunca görece ihmal edildikten sonra, MÖ altıncı yüzyılda Babil kralı II. Nebukadnezar Ur şehrini tekrar inşa etti.
Burayı özel saydığı için buraya gelenler de özel, burada yapılan dualar da özeldir. Burada Allah'a manevi bakımdan yakın olmak, O'na sesimizi duyurmak çok daha kolaydır diye inanırız.
Bu mekânın Kabe'den bir farkı vardır. Bu arazi yeryüzünün ötelere en yakın olduğu yer. Hemen birçok eski kayıt; Cennet'in kapılarının buraya açıldığını, Hz. Adem'in yeryüzüne buraya indiğini, Hz. İsa'nın göğe buradan, Peygamber Efendimiz'in Mirac'a yine buradan yükseldiğini söyler. Demek ki kapı burada, demek ki rampa burada, demek ki asansör burada! Ötelerle rahat irtibat mı kurmak istiyorsunuz, ruhunuzu Yaratıcı'nın ilhamlarına açmak mı istiyorsunuz, mutasavvıfların tabiriyle Allah ile kurbiyet kesb etmek mi istiyorsunuz? İşte yeri tam burası!