örtmenim saltanatçılar ağlıyor da tuvalete gidebilir miyiz?
Mustafa Kemal'in o gün son derece sakin olduğu kaydedilmiştir. Meclis tasarıyı kabule hazırdı. Antalya mebusu Rasih Hoca "dinen en uygun rejim cumhuriyettir" diye destek verdi. Yunus Nadi tasarıyı kürsüden savundu. En yaşlı üye Abdurrahman Şeref Bey de Hâkimiyet-i Milliye'nin zaten cumhuriyet anlamına geldiğini ekledi. Bundan sonra oylamaya geçildi ve "Yaşasın Cumhuriyet" sesleri Ankara semalarında çınlamaya başladı. Hemen akabinde Mustafa Kemal oybirliği ile (bir tek kendisi çekimser oy atmıştı) cumhurbaşkanlığına seçildi ve başkanlık rejimine geçilinceye kadar uzun süre geçerli kalacak olan hükümet kurma prosedürü kabul edildi. Cumhuriyetin ilk başbakanı İsmet Paşa oldu.
Sayfa 16 - Doğan Burda Dergi Yayıncılık ve Pazarlama
... 1. Dünya Savaşı boyunca, öğretmenleri, yetişkin öğrencileri cephelere sevk edildiğinden çok sayıda okulun kapısına kilit vurulması henüz unutulmadığından, bu kez de İstiklâl Savaşında benzeri bir durumun yaşanmaması yönünde bir karar alındığı 25 Kasım 1920'de, Antalya Mebusu Rasih Bey'in önerisi benimsenerek, "muallimlerin ve muallim mekteplerinde okuyan öğrencilerin askerlik yükümlülüklerinin ertelendiği" görülmektedir. Ahalinin aydınlatılması, çocukların yetiştirilmesi düşüncesiyle kendilerine bu tür bir ayrıcalık tanınır...
Reklam
Mustafa Kemal Paşa'nın koruma polisliğini de yapan Ahmet Rasih Tayşi İzmir'de görevli iken Eşrefpaşa Camisi'nin hemen altındaki küçük bir dükkânda süt, yoğurt, çökelek satan Melâmî şeyhi Ömer Dağdaş Efendi'yi (öl. 1960) takiple vazifelendirilmiş. Ve bir hikâye başlamış. Gelin bundan sonrasını oğlunun hatıratından takip edelim: “[Bergama'dan göçüp İzmir'e) Eşrefpaşa'nın merkezine yeni gelen bu yabancı adam Emniyet'in dikkatini çekmiş. Onu takiple ve hakkında bilgi toplamakla babamı görevlendirmişler. Babam arada bir Ömer Efendi'nin dükkânına uğrayıp alışveriş bahanesiyle sohbet ediyormuş. İlk başlarda maksadı kendisine verilen görevi yerine getirmekmiş. Ama zamanla işin rengi değişmiş, Ömer Efendi babamı kendisine bendetmiş [daha sonra halifesi de olmuş). Zamanla babamın Ömer Efendi hakkında Emniyet'e yazdığı raporlardan pek bir şey çıkmadığı anlaşılınca babamın yakından tanıdığı İstanbullu başkomiser Şevket Erol bey Ömer Efendi'yi takiple görevlendirilmiş. Ama o da Ömer Efendi'nin cazibesine tutulup intisap etmiş. Bir süre sonra Emniyet onu da vazifeden alıp yerine Kantarcılar Karakolu başkomiseri Arhavili Ali Rıza Limoncuoğlu'nu getirmiş. Ömer Efendi Ali Rıza amcaya da çengelini takmış, o da kısa zaman içinde intisap etmiş”.
Rasih Nuri İleri, Türkiye'de sosyalizmin en üst halkasını oluşturanlar arasında bulunmuş bir kişi olarak tanınmaktadır. Abidin Paşa'nın torunudur. Abidin Paşa'nın damadı, Mustafa Nuri Bey de Hazine-i Hassa Nazırı ve Ayan üyeliği yapmış birisidir. İşte bu Mustafa Nuri Bey, Rasih Nuri İleri'nin baba tarafından büyükbabasıdır. Mustafa Nuri Bey'in
Sayfa 112 - 1. baskı - Ekim 2002
Churchill’in azınlıklara dair sözlerine içerleyen Doktor Mürsel gözlüklerini düzeltti, sesi de değişti. - Muhterem Efendim; yüzyıllardan beri beraber yaşadığımız bu insanları incitmemek için milletçe azami dikkat gösterdik. Şimdi bunların yaptıkları nedir? Ziya Gökalp’in durgun yüzünde belli belirsiz bir ışık dolaşıp, silindi. - Mürsel Beyciğim, herkes seciyesinin icabını yapar. Müderris Rasih Efendi de kuşkusunu dile getirdi. - Ne dersiniz Ziya Bey, dayanabilecek miyiz? Halkın hissi pek yanılmaz; Anadolu’ya göç başladı. Devlet arşivlerinin, bankalardaki altınların Eskişehir’e nakledildikleri de halk arasında fısıltı halinde dolaşıyor. Üzüntüsü ve karamsarlığı sesinden anlaşılmasına rağmen Ziya Gökalp kendini iyimser yorumlar yapmaya zorladı. - Bunlar doğru olabilir. Devletin tedbir alması, savunmamızın gevşeyeceği manasına gelmez.
Birinci Meclisin Meşhur Hatipleri..
Cami kürsülerinin hatibi, Millî Mücadele'de de o kürsü- lerden milletin mukavemetini güçlendiren, isyanları bastır- mada büyük rol alan Mehmed Akif, Burdur mebusu Akif bu kürsüde adeta yok gibi. Buna mukabil askerlerden Mustafa Kemal, Kâzım Paşa, Rauf Bey, Çolak Selahaddin; sarıklılardan Konyalı Vehbi Hoca, Balıkesirli Vehbi Hoca, Antalyalı Rasih Hoca; sivillerden İsmail Suphi, Ali Şükrü, Hamdullah Suphi, Abdülkadir Kemalî, Durak Bey, Celaleddin Arif, Tunalı Hilmi, Mahmut Esat akla ilk gelen isimlerden.
Sayfa 36 - DergahKitabı okudu
Reklam
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.