«Nora kök yaşamını düşündüğünde, esas sorunun, onu kırılgan yapan şeyin aslında sevgi eksikliği olduğunu anladı. O hayatta abisi bile onu istemiyordu. Volts ölünce kimsesi kalmamıştı. Ne o kimseyi sevmiş, ne de sevilmişti. Kendi içi de, hayatı da bomboştu; yalnızca umutsuzluğu hissedebilen bir robot misali oradan oraya gidip normal bir insan gibi davranıyordu. Yalnızca en temel gereksinimlerini karşılıyordu.»
Sayfa 243
280 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Alaycı Kuş - Walter Tevis
Walter Tevis'in "Alaycıkuş" romanı, distopik bir gelecekte geçen çarpıcı bir hikaye sunuyor ve günümüz toplumuna dair derinlemesine düşünmeme neden olan birkaç temel temayı işliyor. Romanın ana teması, toplumun okuma yazma bilmemesiydi. Romanin ilk bölümlerinde konu bir insanın kendi kendi kendine okuma yazma ögrenmesiyle başlıyor.
Alaycı Kuş
Alaycı KuşWalter Tevis · İthaki Yayınları · 2021418 okunma
Reklam
Son Yüzyılda Neler Oldu
Önce insanları embriyolarla yüzlerce sayıda bir çırpıda çoğaltıp, insanın üretimde verimliliğine giden yolunu kısaltarak maliyetleri düşürüp işe göre yetiştirmenin inşasına kafa yorup uğraştılar. Sonra aynı şekilde yaratılmış binlerce robot işçilerle bu talebi ve üretimi artırma yoluna giderken, savaşlarda diğer canlıları yok etmek için kullanmayı denediler. Sonra insansız fabrikalar inşa ettiler. Bu da olmadı insan gibi insanın yerine düşünen ve hatta koku alan sensörler ve sistemler, yapay zekâlarla dünyayı bambaşka noktaya getirdiler. Yarın daha başka hangi yollar denenir kim bilir daha çok kazanmak ve kendine köleler yaratmak için insanlar.
pip'in tarzi>>
pip, partide tulum giymek utanç verici bulunurken lauren'in drama dersinden arkadaşlarının robot dansı yapmasının tamamen kabul edilebilir olmasını anlamıyordu.
Sayfa 166 - pippaKitabı okudu
"Birisi yalnız insanlarla konuşacak bir makine, tavla veya benzeri bir oyun oynayarak bizimle yarenlik edecek bir robot arkadaş icat etmeli."
Sayfa 16 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okuyor
Hayatını boşa geçiren kimse eksik yaşamış demektir. Bu eksik anlar tamamlanmak ister. Bu sebeple sürekli olarak bizi geçmişe doğru çeker. Her şey doğası gereği tamamlanmak, bütünleşmek ve bir olmak ister. Tüm dikkatimizi vermeden geçirdiğimiz anlar tamamlanamadığı için daha sonra tamamlanmak umuduyla hafızada “kaset” olarak kayda geçer. Bu kasetler öylesine çoğalır ki kişinin hayatı kasetlerle yönetilir hale gelir. Bu durumdaki kişi robotlaşır. Robot veya mekanik insan sağlıklı değerlendirme yapamaz. Berrak bir görüşe sahip olamaz ve özgürleşemez. Dini kişilere, politik ideolojilere, nesnelere, unvanlara, koltuklara bağımlı hale gelir. Sonuçta özgüveni her geçen gün azalır ve kişiyi tepkileri yönetir. Bu kişilerin imajı da bozuk olur.
Sayfa 50 - e kitapKitabı okuyor
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.