Arapça kitaplar 10. yüzyıldan itibaren Bizans'tan Yunancaya, İspanya'da Latinceye tercüme edilmeye başlandı. Geçmişin gururu içinde bulunan Bizans'tan tercüme edilen Arapça kitaplar taşıdıkları ve kreatif karakter tanınmadan eski Yunanlılardan alınan bilimlerin kopyaları sanılarak çok zaman uydurma değişik Yunanca otoriter adlar altında ileri sürüldü. Bazı araştırıcıların Bizans'ta böylece başlayan bir Rönesans'a inanmasına rağmen orada İslam dünyasında müthiş bir süratle gelişen ilmî kalkınmanın farkında olunamadığı bir gerçektir.
Ortaçağa karşı gibi görünüp İslamın yolunu kesmek ve onun yerini almak isteyen Rönesans artık çağımızda tükenmeye yüz tutmuştur.Şimdiye kadar ayakta duruşunun sebebi,Batının dışına çıkmamış olmasıydı. Şimdi adeta insanlık tarafından yağma edilmek tehlikesiyle karşı karşıya.Görünüşte uygarlık olarak bütün insanlığa yayılmakta,gerçekteyse,fazla yayılıştan etkisini ve kendine karşı olan tepki ve direnişlere,kendisinin dışına olan tepki ve direnme güç ve güvenini yitirmekte.
Sayfa 20Kitabı okudu
Bu uğurda katı' sanatının gönül ve emekdaşı olmaktan gururluyum...
Şayet Türk toplumu Süheyl'i -neticede onun gibi yetişecek olan Süheylleri- üretebiliyorsa Türklük yarınından emin olabilirdi. Şimdilik yalnız da
sayılmazdı. Türk süslemesinde Rönesans ateşlenmiş, bunun şuurlu takipçileri bu yıllarda birer ikişer yetişmeye başlamıştı. Var gücüyle Türk kültürünün yapı taşlarını eksik fazla demeden toplamalı ve bunu geleceğe aktarmalıydı.
Sayfa 37Kitabı okudu
Yusuf Kaplan
“İnsanlığı bilim kurtaracak! Bu virüs, bunu öğretti bize” diyor!
Kim diyor?
Bir uluslararası ilişkiler profesörü!
BİLİM-PERESTLİK, DÜNYAYI CEHENNEME ÇEVİRDİ!
“Ortaçağın boğucu dar görüşlülüğüyle karşılaştırıldığında Yunanların ne kadar çabuk özgürleştiklerini görmek şaşırtıcıdır. Rönesans uygarlığıyla mukayese yapın. Güneş tutulmasını önceden bilen Thales’e büyücü denmez, kötü daimonların ona yardım ettiği sanılmaz, takdir edilir.”
Sayfa 138Kitabı okudu
"Sanatkârlar ve bilim adamları bu dünya içinde değer verilen, övülen kişiler oluyorlardı."
Sayfa 63 - İş Kültür: 2013
Uzak durmak lazım :)
Bir floresan lamba ne kadar çirkinse ay ışığında, o kadar uyumsuz duruyordu barda kadın. Tedirgin. Sinirli. Kavgacı.
Bu Oran Azaldı Sanki
“Atatürk’ün Cumhuriyeti emanet ettiği bu blucinli ey Türk gençliği, giderek kendine ve çevresine yabancılaşarak, başına buyruk amaçsız bir yaşama biçimini kanıksayarak, herkese ve olaylara tepeden bakarak, bu ülkenin sorunlarıyla hiç ilgilenmeyerek insanın sinirini bozuyor.”
Sayfa 69 - Ortaoyuncular YayınlarıKitabı okudu
Türk parasını dolara çevirir gibi, yeşil örtüyü beton örtüye çevirme telaşımızın sonu nereye varacak acaba?
Sayfa 199Kitabı okudu