Bir şairin hiçbir şiir kitabını okumadan fikir kitaplarını okumak neden ilgimi çekti bilmiyorum.
Başlık "İnsanlığın dirilişi" olunca duygusal betimlemelerle ifade edilmiş, sevgi, saygı, hoşgörü , merhamet gibi yaralanmış duygularımıza narince dokunacak, arada şiirlerinden en güzel dizeler serpiştirip süsleyecek ,tamamen kalbe dokunacak
Öncelikle roman tadında hikayeleştirilen gerçek bir tarihtir bu kitap.
Rodrigo Borgia gerçek ruhani bir şahsiyettir. Yolsuzluklarla anılan Rönesans döneminin en çok tartışılan papasıdır. Cem Sultan, Niccolò Machiavelli, Leonardo da Vinci ve Michelangelo gibi birçok tarihsel gerçek şahsiyet, düşünür ve sanatçı da yeri geldiğinde romanda yerlerini almaktadır.
Rodrigo Borgia, Papadır. Zekidir, yakışıklıdır, hırslıdır, kurnazdır, oyunbazdır, lüks yaşama ve kadınlara düşkündür. İktidar olmanın, gücün çok önemli olduğunun farkındadır. Bu nedenle her şeyi önceden çok uzun vadeli düşünür ve bir plan dâhilinde en ince ayrıntısına kadar tasarlar.
Tasarlar ve planlar ama ailesi için yıllarca yaptığı planlar ölümünden sonra ne olur? Ailesi dine ve tanrıya inanmayarak sorgulayarak nasıl yaşamıştır? Borgia ailesi; rüşvet,ensest,ihanet,pedeofil,fuhuş çemberinde yaşanmış hayatlar.
Baba kitabı ve özellikle filmi ile dünyada tanınan
Mario Puzo yazdığı tüm kitaplarda suç ailesini oluştururken dayandırdığı aile,Borgia ailesidir. Bu bile kitabı okumak için yeterli iken, kitabın kendisi bambaşka bir boyut. Mutlaka okuyunuz!
Çoğunluk dünyayı kötü fikir ve eylemleriyle, hem plastik, hem nükleer, hem siyasal kirletirken ; bir küçük azınlık, yalnız romanlarda görülebilecek muhteşem bir umutla ortalığı temizlemeye çalışmaktalar...
İlyada kelime anlamı olarak “İlyon’a Şiirler” manasını taşımaktadır. Dönemin İlyon’u ise günümüz Troya bölgesidir. Yani ismini tamamen bulunduğu bölgeden almıştır. Eser bize Troya Savaşı’nın sadece son 51 gününü 15600 dize ile anlatmaktadır. Tek bir ustanın eseri midir? Yoksa Homeros mu kaleme aldı? Homeros var mı? Yok mu? Gibi soruları bir kenara
Dostoyevski. Çok fazla Dostoyevski. Neden bu kadar Dostoyevski'ye maruz kaldım ki? Bağımlı oldum. Ne onla ne de onsuz yapabiliyorum. Ah güzel Dostoyevski! Bir kitabını daha bitirdim. Ne yaptım ben? Birinin etkisini tüm beden ve ruhumla hissederken, diğerine başlamayacağıma dair kendi kendime söz veriyorum. Ancak bu söze ne kadar süre
Bu listeyi daha kolay ulaşabileyim diye buraya yazıyorum. Bu liste Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin SDT dersinde verilmiş okuma önerileridir. Sizlerin de ilgisini çekebilir. Herkese keyifli okumalar. [Toplumbilim Öneri listesi için bakınız; #29219488]
1)Alâeddin Şenel: İlkel Topluluktan Uygar Topluma
2)Alâeddin
Öncelikle Orhan Pamuk’a bu kitabı yazma cesaretinden dolayı hayranlığım daha da arttı ve sevilmemesinin, kendisine karşı oluşturulan önyargının ve karalama kampanyasının başlamasının en büyük sebeplerinden birinin kitap içindeki bazı kısımlar olduğunu belirtmek isterim. Neler var mesela bu kısımların içinde: Kur’an’a uymayan hadislere yaptığı
Bugün yaşadıklarımız eskiden de olmuştu,hep oluyor, yarın da olacak.. Biz de ders almayı sürdüreceğiz. İşin bağırsak düğümlettirici yanı ; lan amma ders aldık biz bu hayattan!..
Ve, birkaç yıl önce bir kitap çıktı --
The Da Vinci Code/ Da Vinci Şifresi. Duydunuz mu? Anlattığı hikâyenin çürütülecek o kadar yanı var ki, ama biz sadece bir tanesini ele alalım. Leonardo'ya asla "da Vinci" denmez. Bu bir yerin adıydı, "Vinci'li" demekti, doğum yerini belirtiyordu. Şimdi kimseye " Poughkeepsie'li" diye hitap etmezsiniz, değil mi? Rönesans İtalya'sında, Medici'ler gibi aristokrat değilseniz eğer, soyadları kaygan, belirsiz şeylerdi. Leonardo, kanuni belgeleri " Leonardo ser Piero ( Piero'nun oğlu) da Vinci diye imzalardı ve ona sadece "Leonardo" denirdi. Gizli cemiyetler ve saklı mesajlar kısmına gelince
-- kurmaca olduğunu biliyorsunuz zaten, değil mi?