Çocukluk
Ah, on beş sene önceki çocukluk ve şimdiki ben… Tatsız, sevinçsiz, sevgisiz, aşksız ve heyecansız, her şeysiz, boş bir hiçten daha boş geçen yorgunluk dolu soğuk hayat… Şimdi karmakarışık amaçlarla, hırslarla, gerçekte değersiz olan ulaşılması uzak arzularla; kısacası, sersemliğin bir özeti olan nedensiz ve dayanılmaz kararsızlıklarla yaralanan ruhum, kalbim ve iç dünyam… Şimdi sanki henüz bu gece görülmüş bir rüya gibi, daha on beş saniye önce görülmüş bir rüya gibi verdiği mutluluk unutulamayan ve aslında gürültülü ve hüsran verici bir rüya olan bu fani hayat içinde kötü olmayan tek şey çocukluk ve anıları… Şimdi düşünüyorum da hayatta bu zavallı ve şefkatsiz geçmişten oluşan, garip bir boşluktan başka bir şey olmayan bu hayal içinde ne vurdumduymazlık, ne gizli bir hız var!..
Aile Mutluluğu
Aile Mutluluğu
Ama bütün bu gördüğüm şeylerin böylesine güzel oluşları da bana hüzün veriyor. Burası çok sakin ve güzel. Ne var ki benim içimde bir şeyler eksik, ruhum karmakarışık. Yeni bazı şeyler istiyorum. Sende de doğayı seyrederken aldığın zevke karışan bir can sıkıntısı, geçmiş günlerin bir özlemi yok mu acaba ? Tolstoy
Reklam
yolumu menzilimi kaybettim Hikmet abi. aklım ruhum kalbim karmakarışık. sıkıştım kaldım.
Ben henüz kendimi tanımıyorum. Kendimi o kadar çok kur­caladım ki ruhum şimdi, birçok anatomi masasında görülenler gibi, bölük pörçük ve parça parça, cansız, tüm sinirleri açıkta ve karmakarışık. Kendimi tanımıyorum. Kendi sesimi tanımıyorum. Konuştuğum zaman sözcükler gerçekten benden mi yoksa arka­ma saklanmış kötü huylu bir suflörden mi çıkıyor bilmiyorum.
Ah, on beş sene önceki çocukluk ve şimdiki ben… Tatsız, sevinçsiz, sevgisiz, aşksız ve heyecansız, her şeysiz, boş bir hiçten daha boş geçen yorgunluk dolu soğuk hayat… Şimdi karmakarışık amaçlarla, hırslarla, gerçekte değersiz olan ulaşılması uzak arzularla; kısacası, sersemliğin bir özeti olan nedensiz ve dayanılmaz kararsızlıklarla yaralanan ruhum, kalbim ve iç dünyam…
Ömer Seyfettin
Ömer Seyfettin
Kaşağı
Kaşağı
Bir zamanlar, -çünkü bana haftalar değil de seneler geçmiş gibi geliyor sanki- herkes gibi ben de bir insandım. Benim için de her günün, her saatin, her dakikanın bir anlamı ve tadı vardı. Genç ve zengin ruhum hayallerle doluydu. Yaşamın sert ve ince kumaşını, karmakarışık desenlerle işleyen ruhum, bunları sürekli akan bir şerit gibi gözümün önüne sıralamaktan zevk alırdı.
Sayfa 21
Reklam
216 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.