Ömer ve kardeşi Hasan, çocukluklarını büyük bir çiftlikte geçirmişlerdi. Küçük Ömer ve Hasan, en çok atlarla oynamayı, özellikle de onları tımar etmeyi seviyorlardı. Bunun için İstanbul’dan özel getirtilen KAŞAĞI’yı kullanıyorlardı. Ama bir gün Küçük Ömer, çocukluk heyecanıyla KAŞAĞI’yı kırar ve suçu kardeşi Hasan’a atar. Babası bu olaydan sonra Hasan’a çok kızar ve ona: -Yalancı, der… Hasan, bu olaydan sonra içine kapanır ve bir gün hastalanır. İşte o zaman Ömer için zor günler başlar. Kitapta ayrıca ‘HÜRRİYET BAYRAKLARI, NÂDÂN, ÇAKMAK, KÜTÜK, ‘KIZIL ELMA’ “NERESİ?” adlı öykülerde yer almaktadır.
96 sayfa · İlk Yayın Tarihi: Ocak 1918
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

112 syf.
6/10 puan verdi
·
6 günde okudu
KAŞAĞI - Dikkat spoiler içerebilir!
Ömer Seyfettin Milli Edebiyat dönemi yazarlarının içinde önemli bir yerdedir. Türkçülüğü ile ön plana çıkan yazar Yeni Lisan görüşünün sahibidir. Özellikle hikayelerindeki sade anlaşılır dil sayesinde o dönemde ve şimdi de dilimize katkıları inkar edilemez. Kitabın bendeki yeri ayri. İlkokulda para vererek aldığım ilk kitap. İçerisinde birden fazla hikayecik mevcut. Her birinde farklı bir konu ağır basıyor dürüstlük, vatanseverlik vs. Okumaya yeni başlayanlara ve çocuklara şiddetle tavsiye edilir. Gayet akıcı bir solukta bitecek türden. Keyifli okumalar diler, böyle güzel bir mecrayı bizlere sunduğu için 1K ekibine teşekkür ederim.
Kaşağı
KaşağıÖmer Seyfettin · Gün Yayıncılık · 200618,5bin okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
ilk olarak neden bu kitapi onceler okumadim diye pişmanlık içindeyim diye bilirim.Çok guzel hikayelerden oluşan bir kitap.Hemen bir solukta okuyup bitireceğiniz bir kitap olmuş.Kitapta olan hikayeleri okuyunca bi sürü duyguyu bir anda nasıl yaşanılır onu göreceksiniz.Primo-Oguz simasinda vatanseverlik duygusunu muhteşem bir şekilde göreceksiniz. Okumadiysaniz okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Teşekkürler🧡
Kaşağı
KaşağıÖmer Seyfettin · Gün Yayıncılık · 200618,5bin okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Kaşağı; Ömer Seyfettin'in en bilinen hikayelerinin yer aldığı eseridir. Ömer Seyfettin bu hikayelerde Maupassant tarzı hikâyeciliğinin örneklerini başarılı bir şekilde okurlarına hediye etmektedir. Hikayeleri, hem konu hem teknik hem de yapı olarak oldukça başarılı bir etkiye sahiptir. Konu olarak hem destanlardan hem de gündelik konulardan yararlanan Ömer Seyfettin; hikâyeyi kısa bir şekilde okuyucuya oldukça etkili bir şekilde de anlatmayı başarmış sayılı hikâyecilerimizin başında gelmektedir. Ömer Seyfettin'in hikâyelerinin bir başka en önemli özelliği de Türkçe dilinin sade, anlaşılır ve kısa anlatımıyla kendinden sonra gelenlere örnek yol göstericiliğidir. Bu bilgiler ışığında Ömer Seyfettin hikâyeleri doğal Türkçe dilinin en iyi örnekleri olarak da okunmaya değer eserlerdir.
Kaşağı
KaşağıÖmer Seyfettin · Gün Yayıncılık · 200618,5bin okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
ders alınması gereken bir ömer seyfettin klasiği. öğretmenimiz kitap dağıttığında arkadaşlarım sinderellaya pamuk prensese ben ise ömer seyfettinin kitaplarına koşardım.içinde çok güzel hikayeler var okumadıysanız ne duruyorsunuz okuyun derim.
Kaşağı
KaşağıÖmer Seyfettin · Timaş Çocuk · 201718,5bin okunma
70 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Çocukluk yıllarımda okuduğum bu kitabın öğretisi nedir diye düşündüğümde hemen bir cevap veremiyorum ancak bugün bile bu kitabı gördüğümde içimde bir burukluk hissederim. Haksızlığa uğramış çaresiz çocuğun hüznü..
Kaşağı
KaşağıÖmer Seyfettin · Karbon Kitaplar · 201818,5bin okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Kaşağı her kardeşin okuduğunda kalbini yaralayacak,kahramanın yerinde olmadığı için şükrettirecek türden bir hikaye. Ufakcık bir çocukken bu hikayeyi okumak ve şüphesiz etkilenmek ne büyük bahtsızlık. Ömer Seyfettin, olay öykülerinde kahramanları günlük hayattan hepimizin bildiği ,aşina olduğu karakterlerden seçiyor ve oldukça yalın bir Türkçe ile yazıyor. Genelde öykülerini çocuk yaşta okumaya başlarız.Kolay okunması bunun bir sebebi belki,ama çocukluk çağı bu hikâyeler için biraz erken. Gerek seçtiği konular,gerekse toplumsal aksayışlara yaptığı vurgular sebebiyle eserlerini yetişkin kategorisi içinde değerlendirmek gerekiyor .
Kaşağı
KaşağıÖmer Seyfettin · Timaş Çocuk · 201718,5bin okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
Kitapta verilen mesaj yalanın ne kadar kötü birşey olduğunu, iftira atılmayacağını, vicdan azabının ne kadar kötü bir his olduğunu çok iyi anlatıyor.. her çocuğun bu kitabı okuması gerekiyor. Alıntı Dayanılmaz bir acı duydu."Keşke fikrimi mektupla yazsaydim" diye düşündü
Kaşağı
KaşağıÖmer Seyfettin · Timaş Çocuk · 201718,5bin okunma
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ömer Seyfettin - Kaşağı
Ömer Seyfettin’in “Kaşağı” adlı öyküsü herkesin okuması gereken, enfes öykülerden biri.. Hikayenin kahramanı bir gün, atlara bakan Dadaruh’un gözü gibi baktığı kaşağıyı; ahır’a giderek atlarda denemek ister fakat istediği sonucu alamaz ve sinirlenip kaşağı kırar. Kahramanın babası kırılmış kaşağı görünce önce Dadaruh’u çağırır. Bu durumdan haberi olmayan zavallı adam, bilmediğini söyler. Kahraman korkar ve suçu kardeşi Hasan’ın üstüne atar.. Hasan’nın yalan söylediğini düşünen babası ona bir tokat atar ve evden çıkmaması için ceza verir. Aylarca Hasan, kardeşine yani hikayenin kahramanına iftiracı der durur. Bir gün Hasan kuşpalazı hastalığına yakalanır. Hikayenin kahramanı kardeşinin öleceğini bakıcısı Pervinden öğrenir öğrenmez, o da ağlamaya başlar ve kardeşine yani Hasan’ a attığı iftirayı, babasına itiraf etmek için o gece vakti odasına gitmek ister. Bakıcısı onu durdurur yarın söylersin der.. Fakat yarın her şey için çok geçtir.
Kaşağı
Kaşağı
Ömer Seyfettin
Ömer Seyfettin
Kaşağı
KaşağıÖmer Seyfettin · Timaş Çocuk · 201718,5bin okunma
159 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Ömer Seyfettin-Kaşağı
Kitap hakkındaki yorumuma gelmeden önce yazarı tanımayanlar için biraz bilgi vermek istiyorum. Türkçülük akımının kurucularından olan Ömer Seyfettin, Genç Kalemler dergisinde yazmış olduğu "Yeni Lisan" adlı makalesi ile adını duyurmuş ve Milli Edebiyat hareketinin öncülerinden biri olmuştur. Hikâyeleriyle milli bilinci uyandırmak
Kaşağı
KaşağıÖmer Seyfettin · prizma yayıncılık · 200618,5bin okunma
96 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
İki kardeş, Hasan ve kahraman anlatıcı, bir çiftlik (olasılıkla Gönen yakın­larındaki Karalar Çiftliği'nde) evinde ailesiyle birlikte yaşar.Baba son derece otoriter bir adam,anne ise aralıklarla İstanbul'a(özellikle yaz aylarında) giden biridir...Çiftlikte seyislik görevini sürdüren Dadaruh aynı zamanda çocukların dostu ve gün boyunca çocuklarla
Kaşağı
KaşağıÖmer Seyfettin · Timaş Çocuk · 201718,5bin okunma

Yazar Hakkında

Ömer Seyfettin
Ömer SeyfettinYazar · 178 kitap
Ömer Seyfettin (d. 11 Mart 1884 Gönen Balıkesir, – ö. 6 Mart 1920 İstanbul), Türk edebiyatının önde gelen hikâye yazarlarındandır. Asker, şair ve güçlü bir edebi yeteneği olan bir öğretmendir. Türk kısa hikâyeciliğinin kurucu ismidir. Ayrıca edebiyatta Türkçülük akımının kurucularındandır. Türkçede sadeleşmenin savunucusudur. Kısa ömrüne pek çok sayıda eser sığdırmıştır. 1884 yılında Gönen'de (Balıkesir) doğdu. Yüzbaşı Ömer Şevki Beyle, Fatma Hanımın ikisi küçük yaşlarda ölen dört çocuğundan birisidir. Öğrenimine Gönen'de bir mahalle mektebinde başladı. Ömer Şevki Beyin görevinin nakli dolayısıyla Gönen'den ayrılan aile İnebolu ve Ayancık'tan sonra İstanbul'a geldi. Ömer Seyfettin, önce Mekteb-i Osmanîye, 1893 ders yılı başında da Askerî Baytar Rüştiyesine kaydedildi. Bu okulu 1896'da tamamlayarak Edirne Askerî İdadîsine devam etti. 1900'de İdadî'yi bitirerek İstanbul'a döndü. Burada Mekteb-i Harbiye-i Şahâne'ye başladı. 1903 yılında Makedonya'da çıkan karışıklık üzerine "Sınıf-ı müstacele" denilen bir hakla imtihansız mezun oldu. Ömer Seyfettin, mezuniyetten sonra piyade asteğmeni rütbesiyle, merkezi Selanik'te bulunan Üçüncü Ordunun İzmir Redif Tümenine bağlı Kuşadası Redif Taburuna tayin edildi. 1906'da İzmir Jandarma Okuluna öğretmen olarak atandı. Bu, Ömer Seyfettin için önemlidir; zira bu vesileyle İzmir'deki fikrî ve edebî faaliyetleri takip edecek ve bunlar içerisinde yer alan gençlerle tanışacaktır. Nitekim batı kültürünü tanıyan Baha Tevfik'ten Fransızca bilgisini artırmak için teşvik gördü; Necip Türkçüden ise sade Türkçe ve millî bir dille yapılan millî edebiyat konusunda önemli fikirler aldı. Ömer Seyfettin Ocak 1909'da Selanik Üçüncü Orduda görevlendirildi. Selanik'te çıkmakta olan Hüsün ve Şiir dergisinin ismi Akil Koyuncunun istek ve ısrarı üzerine Genç Kalemlere çevrildikten sonra 11 Nisan 1911'de Ömer Seyfettin'in Yeni Lisan isimli ilk başyazısı imzasız olarak yayımlandı. Genç Kalemler yazı heyetini oluşturanlar Balkan Savaşının başlaması üzerine dağılmak zorunda kaldı. Ömer Seyfettin yeniden orduya çağrıldı, Yanya Kuşatmasında esir düştü. Nafliyon'da geçen 1 yıllık esareti sırasında sürekli okumuştu. "Mehdi", "Hürriyet Bayrakları" gibi hikâyelerini bu dönemde yazdı. Hikâyeleri Türk Yurdunda yayımlandı. Esareti süresince gerek okuyarak, gerekse yaşayarak yazarlık hayatı için önemli olacak tecrübeler kazandı. Ömer Seyfettin 1913'te esareti bitince İstanbul'a döndü. 23 Ocak 1913'te Enver Paşanın organize ettiği Babıali Baskınına katıldı. Daha sonra askerlikten ayrıldı, yazarlık ve öğretmenlikle hayatını kazanmaya başladı. Türk Sözü dergisinin başyazarlığına getirildi ve burada Türkçü düşüncenin sözcülüğünü yapan yazılar yazdı. 1914 yılında Kabataş Sultanisinde öğretmenlik görevine başladı ve bu görevini ölümüne kadar sürdürdü. 1915'te İttihat ve Terakki Fırkası ileri gelenlerinden Doktor Besim Ethem Beyin kızı Calibe Hanımla evlenmiştir. Bu evlilik Güner isimli bir kız çocuğuna rağmen bozulunca tekrar yalnızlığına döndü. 1917'den ölüm tarihi olan 6 Mart 1920'ye kadar geçen zaman birçok acı ve sıkıntıya rağmen verimli bir hikâyecilik dönemini içine alır. Bu dönemde 10 kitap dolduran 125 hikâye yazdı. Hikâye ve makaleleri Yeni Mecmua, Şair, Donanma, Büyük Mecmua, Yeni Dünya, Diken, Türk Kadını gibi dergilerle Vakit, Zaman ve İfham gazetelerinde yayımlandı. Bir yandan öğretmenlik yapmayı sürdürdü. Hastalığı 25 Şubat 1920'de artınca yazar, 4 Martta hastahaneye kaldırıldı. 6 Mart 1920'de hayata gözlerini yumdu. Önce Kadıköy Kuşdili Mahmut Baba Mezarlığına defnedilir. Daha sonra mezarı buradan yol geçeceği veya araba garajı yapılacağı gerekçesiyle 23 Ağustos 1939'da Zincirlikuyu Mezarlığına nakledildi. En yakın arkadaşı Ali Canip Yöntem, onun hayatını ve mizacını anlatan, en kuvvetli hikâyelerini içeren Ömer Seyfettin ve Hayatı adlı bir kitap yazdı ve bu kitap 1935 yılında yayımlandı. Kısa bir süre sonra da bütün hikâyeleri bir kitap serisi halinde basılmıştır ve bu hikâyeler günümüzde de okunmaktadır. Detaylı bilgi ve kaynak: tr.wikipedia.org/wiki/Ömer_Seyf...
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.