Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
şayet bir gün yeniden doğarsa güneş "ikimiz" için; bırak kapatıp gözlerimizi, uzunca nefeslenelim... ellerin; elime değsin, nefesin; nefesime ve hayalin; hayalime... mesela ihtimallerden bahsetme'yelim, bir daha sevmemekten, bir gün öleceğimizden ve birbirimizi özleyeceğimizden... bırak tüm belkileri ve keşkeleri, sesin; sesime değsin, saçların; yüzüme... ve bırak kaybolsun ruhun; ruhumun derinliklerinde...
Ruhun derinliklerinde bizden daha içeri bir şey, kör, sağır, dilsiz ve karanlık bir varlık; o ister, o istemez. O sever, o sevmez ve biz onun itaatli aleti oluruz.
Sayfa 160 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Tanrım, zaten epeydir benim dışımdaki insanların yaşamından, normal kişilerin varlık ve düşüncelerinden yeterince uzak düşmüş değil miydim? Hanidir kendimi yeterince çevremden soyutlamış ve aklımı kaçırmış sayılmaz mıydım? Ama yineden varlığımın derinliklerinde söz konusu çağrıyı çok iyi anlıyordum, deliliğe bir çağrıydı bu, aklı, mantığı, tüm engelleri ve sıradanlığı kaldırıp atmaya, ruhun ve hayal gücünün yasasız dünyasının seline kendimi bırakmaya bir çağrıydı.
''Aşk ruhun sonsuz derinliklerinde güzel bir vadideki geniş ırmak gibi değil midir?Yağmurlar,dereler,seller hep bu ırmağa dökülür.Ağaçlar,çiçekler,kıyının çakılları kayaların en yüksek parçaları oraya yuvarlanır.Bu ırmak ağır ağır akan duru pınarların yardımıyla olduğu kadar kasırgalarla da büyür genişler.''
Ruhun derinliklerinde bizden daha içeri bir şey, kör, sağır, dilsiz ve karanlık bir varlık; o ister, o istemez.O sever, o sevmez ve biz onun itaatli aleti oluruz.
Ruhun derinliklerinde bizden daha içeri bir şey, kör, sağır, dilsiz ve karanlık bir varlık; o sever veya sevmez ve biz onun boyun eğen oyuncağı oluruz.
Sayfa 139Kitabı okudu
Reklam
248 syf.
8/10 puan verdi
Ah McCandless! Bu cesaret ve aptallığına dair yaşıyor olmanı çok isterdim. O botanik kitabı biraz daha ayrıntı içerseydi belki yaşıyor olabilirdin, bilemem. Sinema filmini seyrettiğimde McCandless’in ne istediğini bilen, ruhun derinliklerindeki duyguları hissetmek için yabana doğru atılan her adımlarını, cesaretine hayran kalmıştım. Kitabı okuduktan sonra bende McCandless hakkında yazılan mektuplar, tespitler bende hayal kırıklığına benzer bir his belirdi. Alaska’nın o verimsiz topraklarında Eskimolar ve Kızılderelilerin bile açlıktan öldüğü tarih sahnesinde var. Hatta yaban hayatında büyük deneyimleri olan doğa bilimciler yaban hayatında uzun bir süre yaşamanın imkansız olduğu söylemişler. Yaban hayatı, dağcılık için bu kişilerde içlerinde büyük bir kontrolsüz bir güç var. Dağcının biri: ‘Tanrı bizi bu güçten korusun’ der. McCandless hiçbir doğa tecrübesi olmadan, araziyi bilmeden, sınırlarına zorlayarak o yola koyulması bir intihardı. Doğanın içinde yaşarsan ruhun derinliklerinde seslere kulak verirsin bundan haz alırsın. Ama bir yerden sonra çevrene kulak vermezsen trajedik bir son yakındır. Yine de McCandless’e çok saygı duyuyorum. Hem kitapta hem de sinema filminde şu detay dikkatimi çekti. Paylaşmayı fark etmişti : Mutluluk paylaşınca güzel. Başarabilseydi modern hayata dönüp toplumun bir parçası olacak mıydı?
Yabana Doğru
Yabana DoğruJon Krakauer · Siren Yayınları · 20131,080 okunma
Aşkı konuşmak için dudaklarımı kutsanmış ateşle temizledim, ama hiçbir sözcük bulamadım. Aşktan haberdar olduğumda sözler cılız bir hıçkırığa dönüştü, yüreğimdeki şarkı derin bir sessizliğe gömüldü. Ey bana gizlerinin ve mucizelerinin varlığına inandığım Aşk'ı soran sizler, Aşk peçesiyle beni kuşattığından beri ben size aşkın gidişini ve değerini
Geri174
1.121 öğeden 1.111 ile 1.121 arasındakiler gösteriliyor.