Onu öldüren şey..
Onu kuşatan kent artık, onun garip perspektifiyle, inandığı şeylerin antitezi haline gelir. O bir kaledir, Niteliğin değil, biçim ve tözün kalesi. Çelik plakalar ve direkler biçimini almış töz, beton rıhtımlar ve yollar biçimini almış töz, tuğla, asfalt, oto parçaları, eski radyolar ve tren rayları, bir zamanlar ot yiyen hayvanların leşleri
Sayfa 349 - AyrıntıKitabı okudu
F., ünlü bir besteci ve Opera metinleri yazarıydı. Bir gün bana şöyle dedi: "Sana bir şey söylemek istiyorum doktor. Garip bir rüya gördüm. Bir ses bana bir dilek hakkım olduğunu söylüyordu, sadece ne bilmek istediğimi söyleyecektim ve bütün sorularım cevaplanacaktı. Ne sordum dersin? Savaşın benim için ne zaman biteceğini sordum. Ne demek istediğimi biliyorsun doktor: Benim için! Bizim, kampımızın ne zaman özgürleşeceğini ve ıstıraplarımızın sona ereceğini bilmek istedim." "Bu rüyayı ne zaman gördün?" diye sordum. "1945 senesinin Şubat ayında" dedi. O sırada Mart başlangıcıydı. "Rüyamdaki ses ne yanıt verdi peki?" Gizlice fısıldadı: "30 Mart." F. bana bu rüyayı anlattığında, rüyasındaki sesin doğru söylediğine inanmış durumdaydı fakat vadedilen gün yaklaştıkça, kampımıza savaş ile ilgili ulaşan haberler, bizim söz konusu gün serbest bırakılmamızın pek olası olmadığını gösteriyordu. 29 Mart'ta F. aniden hasta düştü ve ateşi çok yükseldi. Rüyasındaki sesin ona savaşın ve ıstırapların onun için sona ereceğini söylediği gün olan 30 Mart'ta ise deliryuma girerek bilincini kaybetti. 31 Mart'ta öldü. Dışarıdan görünen tifüsten öldüğüydü.
Sayfa 85 - Okuyanus Yayınevi
Reklam
mektup şaka mı :((
İlk defa göz göze geldiğimiz anı hatırlıyor musun? Kaçamak bir buluşmaydı bu gözlerimizin. Seni istiyordum, biliyor­dun... Bakışların duygulu, anlayışlıydı, özlemliydi zaman za­man. Bakışların bir şarkı söylüyordu hiç bilmediğim. Seni din­liyordum, bakışlarını dinliyordum. Dağbaşında apansız karşıma çıkan bir pınardı sanki gözle­rin. Eğilip su
Bu Alıntı biraz Uzun ama,herseyin beyinde bitiğine dair bir gerçek...
Bir keresinde, geleceğe inancın yitirilişiyle bu tehlikeli pes ediş arasındaki yakın ilişkiye dair dramatik bir olaya tanık ol­dum. Oldukça ünlü bir besteci ve libretto yazarı olan kıdemli blok muhafızımız F, bir gün bana şunları söyledi: “Sana bir şey anlatmak istiyorum, Doktor. Garip bir rüya gördüm. Rüyamda bir ses, bir şey isteyebileceğimi,
Sayfa 90 - Okuan Us YayınKitabı okudu
Etrafımda ne kadar çok insan olursa olsun, kaç kişiyi seversem ve kaç kişi tarafından sevilirsem sevileyim, doğum ve ölüm anında yalnızdım. O anlarda yanınızda kimse yoktur. Bu yolculuk yalnız yapılır.
Sayfa 404 - Artemis YayınlarıKitabı okudu
Gönül Ateşi
İnsan ilişkilerinde aranılan ilk kriterin güven olduğu gerçeği yadsınamaz; sarsılan kriterin çiftler arasında doğuracağı sorunlar göz önüne alınmadığı takdirde kuşkular daima onları zorlar.
Sayfa 261Kitabı okudu
Reklam
Gelmesem de bulutlar, kuşlar, rüzgârlar gelir Dağlar senin o rüya gözlerine eğilir Ufuk alır yüzünün renginden beyazını Mevsim sana getirir baharını, yazını Korkma, kış bende kalır yıllar boyu, bilmezsin Saçlarına damlalar düşer gülüm, silmezsin İçimden kopmuş gibi dinlersin şarkıları Gülümserken sessizce ağlatırsın suları Sular durulmayacak biliyorum bu yerde Beni bekleyen hayal ölümden az ilerde Derdimde hangi çığlık biriktiyse, söyledim Sevda denen ateşi tende pinhan eyledim Ne geçtiğim topraklar benimle bakar sana Ne de yokluktan sızan zehir karışır kana Korkma, karanlığın da bir gün yüreği sızlar Gelmesem de, ruhumdan sana gelir yıldızlar
Sayfa 122Kitabı okudu
F, bir gün bana şunları söyledi: “Sana bir şey anlatmak istiyorum, Doktor. Garip bir rüya gördüm. Rüyamda bir ses, bir şey isteyebileceğimi, bilmek istediğim şeyi söylememin yeterli olduğunu, ne sorarsam sorayım yanıt verebileceğini söyledi. Ne sordum dersin? Savaşın benim için ne zaman biteceğini sordum. Ne dediğimi anlıyorsun: Benim için! Kampımızın ne zaman özgürlüğe kavuşacağını, acılarımızın ne zaman biteceğini bilmek istemedim.” “Peki bu rüyayı ne zaman gördün?” diye sordum. “1945 Şubatı’nda,” diye' yanıtladı. Rüyayı anlattığında Mart başlarıydı “Rüyandaki ses ne dedi" “30 Mart," diye fısıldadı saklamak istercesine. F., bu rüyayı bana anlattığında hâlâ umut doluydu ve rüyadaki sesin doğru çıkacağına inanıyordu. Ama vaat edilen gün yaklaştıkça, kampa ulaşan savaş haberleri, o gün özgür olmamızın pek de olası olmadığını gösteriyordu. 29 Mart günü F., ansızın hastalandı ve ateşi çok yükseldi. Kehanetinin, savaşın ve acının kendisi için biteceğini söylediği 30 Mart günü hezeyana girdi ve bilincini yitirdi. 31 Mart günü ölmüştü. Dışarıdan bakıldığında ölüm nedeni tifüstü. Arkadaşımın ölümünün nihai nedeni, beklediği özgürlüğün gelmemesi ve ağır bir hayâl kırıklığı yaşamasıydı. Bu, vücudunun uykuda olan tifüs salgınına karşı direncini birdenbire düşürmüştü. Geleceğe olan inancı ve yaşama istemi felce uğramış ve bedeni hastalığa yenik düşmüştü; böylece rüyasındaki ses haklı çıkmıştı.
Sayfa 90 - Okuyan Us Yayınları
Gelmesem, gelir misin¿
~ Gelmesem kırılır mı dalları selvilerin Gelmesem hangi deniz senin kalbinden derin Yıkılır mı ansızın orda bir can tanesi Bir duy, yalnızlığımı inleten kimin sesi Hani bir bak diyorum o şehrin yollarına Belki bir gölge olup düşerim kollarına Sen ey beni bekleyen sonsuz acı ve umut Gelmesem de, göklere bakmadan beni unut Gelmesem
Sayfa 121 - Timaş Yayınları/24. Baskı— GelmesemKitabı okudu
Rüya görür müsün ey kâri? Rüyalarla yaşar mısın bazı vakitler? Sonra yanaklarından kulaklarına doğru süzülen iki damla yaş ile uyanır mısın gecenin o en ıssız, en sessiz, en kimsesiz vaktinde? Dünyanın bir rüya âlemi olabileceğine inanır mısın? Gel bir başkasının rüyasına dalalım şimdi seninle. Hakikate uyanalım. Pervane olalım. Bedenimizi yakacak ateş arayalım. Evvela Şiraz'a çırpalım kara ipekten kanatlarımızı, ateşi bilen aşk erlerinin yanında konaklayalım. Aşk ateştir diyelim lisansız ve sessiz ve hatta harfsiz kelimelerle. Aşka yanalım, başka yanalım. Sonra Mevlana dergâhına düşürelim kara bedenlerimizi, bizi kavuracak bir şem arayalım. Aşk arayalım. Göğe yükseltelim feryadımızı. Aşka ağlayalım. Bir dağ başında dua eden Yunus'u bulalım sonra. Ona aşkı soralım dilersen, aşkına şahit olalım. Aşkı üç âşıktan dinleyelim biz. Biri; "Aşka uçarsan kanatların yanar" desin bize, diğeri "Aşka uçmazsan kanat neye yarar" diğeri temmet çeksin düşlerimize; "Aşka vardıktan sonra kanatları kim arar" desin, susalım. Açma sakın gözlerini, bu rüya âşıkların rüyasıdır. Uyanırsan rüyaları unutacaksın.
304 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.