Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Rüya Bu ya
1. ikimiz otobüsle uzak bir şehre gidiyormuşuz kars'a mı desek ardahan'a mı desek yollarda kar bulut mavisi / dağlar duman derin bir uykusuzluğa sarkmış yolcular bir uçuruma sarkar gibi
F, bir gün bana şunları söyledi: “Sana bir şey anlatmak istiyorum, Doktor. Garip bir rüya gördüm. Rüyamda bir ses, bir şey isteyebileceğimi, bilmek istediğim şeyi söyleme­min yeterli olduğunu, ne sorarsam sorayım yanıt verebileceğini söyledi. Ne sordum dersin? Savaşın benim için ne zaman bitece­ğini sordum. Ne dediğimi anlıyorsun: Benim için! Kampımızın ne zaman özgürlüğe kavuşacağını, acılarımızın ne zaman bitece­ğini bilmek istemedim.” “Peki bu rüyayı ne zaman gördün?” diye sordum. “1945 Şubatı’nda,” diye yanıtladı. Rüyayı anlattığında Mart başlarıydı. “Rüyandaki ses ne dedi?” “30 Mart,” diye fısıldadı saklamak istercesine. F., bu rüyayı bana anlattığında hâlâ umut doluydu ve rüyada­ki sesin doğru çıkacağına inanıyordu. Ama vaat edilen gün yak­laştıkça, kampa ulaşan savaş haberleri, o gün özgür olmamızın pek de olası olmadığını gösteriyordu. 29 Mart günü F., ansızın hastalandı ve ateşi çok yükseldi. Kehanetinin, savaşın ve acıların kendisi için biteceğini söylediği 30 Mart günü hezeyana girdi ve bilincini yitirdi. 31 Mart günü ölmüştü. Dışarıdan bakıldığında ölüm nedeni tifüstü...
Sayfa 91 - Okuyan Us Yayınları PdfKitabı okudu
Reklam
Ağıtlar.. Kaç dilde yakılırsa kaçtım iftirasının doğurduğu faciayı durdurabilirdi? Hangi dil, hangi ırk ve hangi töre masumların içinde yandığı bu ateşi söndürmek için bir çatı altında buluşabilirdi?
Sayfa 104Kitabı okudu
Bakış açısı
"Her yerde her zaman güzel şeyler vardır. Sadece bakmayı bilmen gerek."
"Her yerde her zaman güzel şeyler vardır. Sadece bakmayı bilmen gerek."
Sayfa 188Kitabı okudu
"Ben ileri gitmek istiyorum. Sürekli omzunun üzerinden geriye bakarsan, atacağın her adım için endişelenirsen bir yere varamazsın. Tereddüt öldürür."
Sayfa 118Kitabı okudu
Reklam
Küçük düşünen insanlar, sanırım beklentilerinin büyük kısmını seksle karşılayabilir. Ama büyük düşünenlerin çoğu soğukkanlı bir gülümsemeyle orta parmaklarını havaya kaldırıp ölüme meydan okuduğunda kendini canlı hisseder.
"Sana bir şey söylemek istiyorum doktor. Garip bir rüya gördüm. Bir ses bana bir dilek hakkım olduğunu söylüyordu, sadece ne bilmek istediğimi söyleyecektim ve bütün sorularım cevaplanacaktı. Ne sordum dersin? Savaşın benim için ne zaman biteceğini sordum. Ne demek istediğimi biliyorsun doktor: Benim için! Bizim, kampımızın ne zaman özgürleşeceğini ve istıraplarımızın sona ereceğini bilmek istedim." "Bu rüyayı ne zaman gördün?" diye sordum. "1945 senesinin Şubat ayında" dedi. O sırada mart başlangıcıydı. "Rüyandaki ses ne yanıt verdi peki?" Gizlice fısıldadı: "30 Mart." F. bana bu rüyayı anlattığında, rüyasındaki sesin doğru söylediğine inanmış durumdaydı fakat vadedilen gün yaklaştıkça, kampımıza savaşla ilgili ulaşan haberler, bizim söz konusu gün serbest bırakılmamızın pek olası olmadığını gösteriyordu. 29 Mart'ta F. aniden hasta düştü ve ateşi çok yükseldi. Rüyasındaki sesin ona savaşın ve istirapların onun için sona ereceğini söylediği gün olan otuz martta ise deliryuma girerek bilincini kaybetti. 31 Mart'ta öldü. Dışarıdan görünen tifüsten öldüğüydü.
Cennet ateş yeri değil!!!
Şeyh Altıparmak bir rüya görmüş: Rüyasında kıyâmet kopmuş, hesaplar görülmüş, Şeyh Altıparmak da cennete girmeye hak kazananlar arasında cennete girmiş. Kendisine yerini göstermişler, mükemmel ikramlar, serirler, koltuklar hazır... Geçmiş oturmuş. Tiryakilerin canı iki yerde çok sigara istermiş. Biri; çok sıkıntılı anlarda. Diğeri; çok huzurlu anlarda. Altıparmak'ın da cennete varıp oturunca canı sigara istemiş. Hemen cebinden tabakasını çıkarmış, sigarayı sarmış, ağzına götürmüş, fakat yakmak için ateş yok. Etraftaki hizmetkârlara sormuş: "-Bunu yakacağım, ateş yok mu?" Demişler ki: "-Yâ Şeyh! Biliyorsun burası cennet, cennette ateş olmaz. Bunu tutuşturmak istiyorsan, bir yol cehenneme gidiver!" O an sigara içme arzusu öyle bastırmış ki, Altıparmak elinde sigarası cennetten çıkmış ve cehennemde sigarayı yakıp tekrar cennetin kapısına yönelmiş. Yine o çok özlediği dumanlar içerisinde cennetin kapısına varmış, bakmış ki, kapı kapanmış. Kapıyı vurmuş. İçeriden seslenmişler: "-Kim o?” "-Ben Şeyh Altıparmak! Ben cennetlikler arasındayım! Açın kapıyı!" "-Ne istiyorsun?" "-Yerime geçmek istiyorum.” "-Ya Şeyh eğer cennete girmek istiyorsan, at ağzındaki ateşi, çünkü cennet ateş yeri değil!” Şeyh Altıparmak bu cevabın sıkıntısı ile kan-ter içerisinde uykusundan uyanmış hemen abdest almış. Yetmiş defa tövbe secdesine kapanıp; «Tövbe yâ Rabbi, tövbe yâ Rabbi!..» diye istiğfar etmiş.
F., ünlü bir besteci ve Opera metinleri yazarıydı. Bir gün bana şöyle dedi: "Sana bir şey söylemek istiyorum doktor. Garip bir rüya gördüm. Bir ses bana bir dilek hakkım olduğunu söylüyordu, sadece ne bilmek istediğimi söyleyecektim ve bütün sorularım cevaplanacaktı. Ne sordum dersin? Savaşın benim için ne zaman biteceğini sordum. Ne demek istediğimi biliyorsun doktor: Benim için! Bizim, kampımızın ne zaman özgürleşeceğini ve ıstıraplarımızın sona ereceğini bilmek istedim." "Bu rüyayı ne zaman gördün?" diye sordum. "1945 senesinin Şubat ayında" dedi. O sırada Mart başlangıcıydı. "Rüyamdaki ses ne yanıt verdi peki?" Gizlice fısıldadı: "30 Mart." F. bana bu rüyayı anlattığında, rüyasındaki sesin doğru söylediğine inanmış durumdaydı fakat vadedilen gün yaklaştıkça, kampımıza savaş ile ilgili ulaşan haberler, bizim söz konusu gün serbest bırakılmamızın pek olası olmadığını gösteriyordu. 29 Mart'ta F. aniden hasta düştü ve ateşi çok yükseldi. Rüyasındaki sesin ona savaşın ve ıstırapların onun için sona ereceğini söylediği gün olan 30 Mart'ta ise deliryuma girerek bilincini kaybetti. 31 Mart'ta öldü. Dışarıdan görünen tifüsten öldüğüydü.
Sayfa 85 - Okuyanus Yayınevi
Reklam
Ben intikamım. Fakat artık sıcak değilim. Soğuk intikamım. İntikamın en ölümcül türüyüm...
Yakacağın gemiler için ateşi kendi ellerimle sana taşırım ama sen gidişinle yangınlarını söndürmek için ancak su taşırsın.
31 Aralık 1994 (Sabah): 20 gündür, Çeçenya (Çeçenistan) topraklarına saldırı düzenleyip de ilerlemekte bulunan Rus ordusunun hedefi başkent Grozni'yi ele geçirmek. Rus uçakları tarafından bombalanmasıyla isabet kaydetmiş olan dev bir rafinerinin alevler içinde olduğu bildiriliyor. Bunun esas sorumlusu ise Jirinovski yanlısı Ruslar. Önceki
O yüzden simya da adı geçen temel elementlerin ruhsal anlamları da farklıdır.Örneğin ateş,niyettir,istemdir,eylemdir.Yakıcılığı ve ihtirası da vardır.Su ise,dişil olup ateşi söndürendir.Duygularımızı simgeler.Etkileşime geçtiği herşeyi özüne katan su kirlenebilir veya saf kalabilir,duygularımız gibi.Hava da hem ateşin hem suyun elementleri bulunur.Hava,zihinsel ve algısal yeteneklerimizi simgeler.Algı,hayal kuran zihnin içeriğinde yer alan,farkında olan ve kelimeler olmaksızın anlayabilen iken akıl,algıladıklarımızı analiz eder.Toprak ise maddi varlığın temelidir.Tüm elementler gibi toprak da iki elementten oluşur:rüya gören ve rüya...
Sayfa 131Kitabı okudu
Bu ev o sancılı sürecin sonrasında yavaş yavaş yükselmişti. Hakkında her türlü hikâyeyi anlatmaya yetkili ustalar, işçiler, malzemeciler, nakliyeciler, köylü komşular, mühendisler, zincirlerinden kurtulmak isteyen eski rüya yorumcuları ve şato uzmanı kadastrocular geldiler. Hayallerini, kuşkularını, bir çorbayı kaşıklama biçimlerini, ta Kaf
Sayfa 51 - EvKitabı okudu
299 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.